Ana içeriğe atla

Sen vatan haini misin baba?, Deniz Kavukçuoğlu


Deniz Kavukçuoğlu'nu Cumhuriyet gazetesinde yazdığı yazılarla tanıdım. Akıcı dili, ele aldığı konuları örneklerle açıklaması hoşuma gitti. Cumhuriyet'i internet üzerinden takip etmeye karar verince, abonelik ücretini ödemek için büroya gittiğimde gördüm Karl Marks'tan Günümüze Almanya'da Sosyal Demokrasi / Sosyal Demokraside Temel Eğilimler isimli araştırma kitabını. Sosyal demokrasinin ideolojik temellerini hep merak etmişimdir. Neyse, kitabı satın aldım ve okumaya başladım. Ancak araya başka kitaplar girince daha uygun bir zamana bıraktım. Kavukçuoğlu'nun Sen vatan haini misin, baba? isimli anı kitabını ise çalıştığım iş yerinin kütüphanesinde gördüm. Görür görmez aldım ve 480 sayfaya sığdırılmaya çalışılmış, ömrün 25 yılına ait anılar arasında kayboldum. Gazete yazılarından tanıdık gelen akıcı dil anı kitabını da rahat okunur kılmış. Ancak yazar, anılarını okuyucu ile paylaşırken tarihsel sıra izlemek konusunda çaba harcamamış. Kitabı okurken hisettim belki yanlış belki doğru, sanki konu konuyu açmış, anı anıyı canlandırmış. Yazar, bu anıları ayrı bölümlerde anlatmak yerine hatırladıkça uç uca eklemiş. İyi de yapmış. Tarihsel sıra ile yazsa olayları yaşarken duyduklarını aktarmada bu derece başarılı olur muydu bilemiyorum.
Kimi bölümlerde gezi kitaplarında olmayan ayrıntılı mekan tanımlamalarına yer verilmiş. Özellikle Portekiz ve İtalya'ya yapmayı planladığınız seyahat varsa, gitmeden önce Kavukçuoğlu'nun kitabını okumanızı öneririm. Yıllar boyu çok sevdiği ülkesinden uzakta yaşamak zorunda kalmış birisinin, tüm yaşadıklarına karşın hala ve inatla ülkesini sevmesi etkileyici. Bunu Kavukçuoğlu'nun siyasi görüşlerine bağlamak sanırım yanlış olmaz. Yaşadıklarını, yaptıklarını ve yapmadıklarını büyük bir açık yüreklilikle okurlarıyla paylaşması sık rastlanılır bir durum değil. Yer yer güldüren, yer yer üzen ama her sayfası keyifle okunan bir anı kitabı Sen vatan haini misin, baba?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...