Ana içeriğe atla

Duygudan da öte, filmYorum

Ken LoachÜlke ve Özgürlük isimli filmi ile tanımıştım. İspanya iç savaşını anlatan filminde cumhuriyetçilerin yanında savaşmak için gelen yabancıların yaşadıklarını gerçekçi bir anlatım ile ortaya koymuştu. Duygudan da öte filminde ise Glasgow'da yaşayan İrlanda'lı öğretmen (Eva Birthistle) ile Pakistan kökenli genç DJ (Atta Yaqub) arasındaki aşka kamerasını çevirmiş. Bunu yaparken 11 Eylül sonrası tüm müslümanları terörist gören kolaycı yaklaşımı gözler önüne serip yargılıyor. Tutucu, kabuğundan çıkmaya yanaşmayan Pakistan kökenlilerin neden böyle davrandıklarına ilişkin saptamalara da yer verilmiş katoliklerin bağnazlığına da. Aslında temelde insanın özgürlüğünün önündeki her türlü engele, doğmaya karşı çıkıyor yönetmen.
Kendi aralarında Pakistan dilinde konuşan dünürlerin gelin/damat adaylarına Pakistan dilinde sordukları soruların yanıtlarını İngilizce almaları, tüm eğitimlerine karşın aile geleneklerinden sıyrılamayan, belki de böyle bir isteklerinin olmasını bile doğal karşılamayan abla ve damat adayının duruşları, kendi mutluluğu ve kurulu sistemin bozulmaması için kardeşinin aşkından vazgeçmesini istemesi etkileyiciydi. Beyaz ve katolik sevgilisi olmasına karşın kız kardeşinin kız arkadaşlarıyla gece çıkmasına izin vermeyen, hayallerini süsleyen gazetecelik eğitimi için başka kente gitmesi konusunda kardeşine destek çıkmayan abi Casim, hiç de yabancısı olmadığımız iki yüzlülüğü çıplak bir şekilde gösteriyor.
Oyunculara ilişkin bir iki satır yazmakta yarar var. Öncelikle Eva Birthistle. Google'da aratınca televizyon dizilerinde oynadığını sinema deneyiminin ise küçük İrlanda filmleri olduğunu öğrendim. Loach'ın yönetiminde oldukça başarılı. Özellikle katolik rahiple görüşmesi sırasında ve İspanya tatilinde sevgilisinin söylediklerine karşı tepkisinde görülmeye değer oyunculuk sergiliyor. Birthistle ile, BBC'nin internet sayfasında film üzerine söyleşi yapılmış. Söyleşiden öğrendiğime göre kendisi de İrlandalı ve katolikmiş. 1974 doğumlu ve tarım makineleri kullanma ehliyetine sahip.
Casim (Kasım) rolündeki Atta Yaqub ise 1979 doğumlu. İlk oyunculuk denemesi. IT yönetimi eğitimi almış. Yarı zamanlı fotomodellik yapıyor. İlk oyunculuk denemesi olmasına karşın rahatsız edici, göze batan başarısızlığı yok. Kimi sahnelerde daha iyi olabilirdi diye düşünsem bile genel anlamda Birthistle'e uyum sağlamış.
Aşk, ömür boyu sürer mi? Ömür boyu sürme garantisi var mıdır? Eğer ki ömür boyu sürme garantisi yoksa, gemileri yakmaya değer mi? Sorular çoğaltılabilir. Filmde esas oğlan esas kıza ve kendine bu soruları soruyor. Kendine sorması gereken soruyu ise esas kız, oğlana yöneltiyor: Hayatının akışını başkaları mı belirleyecek yoksa sen mi? Bu noktada dönüp Eflatun'u anmadan olmaz. Ne demişti Eflatun: Kimseye kendinizi sevdirmek için uğraşmayın. Başkaları üzülecek, kurulu düzen değişecek diye, kendi mutluluğunu feda etmek anlamsız.
Hayatta hiç bir şey insanın özgürlüğünden değerli değil.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...