Ana içeriğe atla

Kadınların İsveç'i Oral Çalışlar ve Gürhan Uçkan


Avrupa'nın kuzeyinde sosyal demokrasinin kalesi sayılan İsveç'te kadın haklarının durumu nedir? 1864 yılında kocaların karılarını dövme hakkı yasadan çıkartıldıktan sonra 1996 yılında meclisin %42'si ve bakanlar kurulunun %50'sini kadınların oluşturması nasıl sağlanmış? Hemen belirtmek ve altını çizmek gerekiyor: tüm kazanımlar örgütlü mücadele ile elde edilmiş.

Mecliste neredeyse eşit temsil olanağına kavuşmuş olsalar bile hala yılda 2000 kadının tecavüze uğradığı, kadın sığınma evlerinin varolduğu, aynı işi yapan kadın ve erkeğin farklı ücret aldığı bir ülke aynı zamanda. Kitapta yer alan söyleşilerde önemle vurgulandığı gibi bir çok kazanımlar elde etmiş olsalar bile İsveç'li kadınların daha yapacak çok işi var. Kitap, Nisan 1997 basımı, İmge yayınlarından çıkmış. Sonuç bölümünden alıntı yaparsam belki okuma isteğinizi arttırabilirim :)


İsveç'li Kadınların Mesajı
İsveç'te kadınların özgürlük mücadelesinde elde ettikleri başarılar, insanlığın geleceğini gösteriyor. Kadınlar eşitlik alanında yeni başarılara imza attıkça ve yeni hedeflere koştukça, insanlığın eşitlik ve adalet yolundaki kavgasının yolu açılacak. Daha demokratik ve daha barışçı bir dünya, ancak kadınlar özgür olursa gerçekleşebilir. İnsanların bir yarısı olan kadınlar, sömürülürken ve ikinci sınıf yurttaş davranışından kurtulamazken, bir eşitlikten söz edilemez. İnsanlığın özgürlüğe yürüyüşünde, kadınların çok büyük bir katkısı olacağını göremeyenler, İsveç'teki deneye bakarak, bunun ne anlama geldiğini araştırabilirler...

Yorumlar

  1. merak ettim kitabı. kadın hakları ve medeniyet arasında kesinlikle doğru orantılı bir ilişki var. isveç bunun en güzel örneği gerçekten. aslında türkiye de güzel bir örnek tabii. kadın haklarının olmadığı yerde nasıl orman kanunlarının geçerli olduğu bir kültür yaşandığını görmek için.

    YanıtlaSil
  2. 40+ yıllık hayatın bana öğrettiği erkek her yerde erkek. Tek fark eğer kendini entelektüel olarak geliştirdiyse cinsiyetinin doğurduğu içgüdüsel özelliklerini baskılayabiliyor. Eğitimden bahsetmiyorum, entelektüel gelişim derken.
    Cinsel şiddet isimli bir kitap var. Onu da öneririm. Ufuk açıcı.

    YanıtlaSil
  3. gender-pedagogy ile ilgili bir kitap okuyorum. dünya literatüründe var mı bu terim bilmiyorum ama isveççe yazılmış bir kitap benim okuduğum ve isveç örneğini anlatıyor. 1930'lardan başlayarak isveç'teki feminist akımın 70'lerde meyvesini, okul öncesi eğitimde eşitlikçi yaklaşım olarak verdiğini anlatıyor. okudukça taşlar yerine oturuyor. 70'lerden sonra feministlerin ve kanun yapıcıların cinsiyet ve her türlü eşitlik politikaları için arena, okul öncesi eğitim kurumları oldu diyor. 2 yaşında okul öncesi eğitime adım atan çocuklar her türlü ayrımcılıktan arınmış bu kurumlarda devlet gözetiminde eğitim görmeye başlıyorlar. özellikle cinsiyet eşitliği okul öncesi dönemden başlayarak eğitim programlarının temel taşlarından biri. müthiş değil mi?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...