Ana içeriğe atla

Villa Aşina fotograflar

Aşina'nın sahibi ve işletmecisi Bülent Bey inşaat mühendisi. Ancak kendisi aynı zamanda bir fotograf sanatçısı. Datça Belediyesi'nin yayınladığı Kırlangıcın Kanadında adlı kitabın fotograflarının büyük bölümünü çekmiş. Aşina'nın odalarında ve ortak mekanlarında da eserlerini görmek olanaklı. Şimdi böylesi başarılı bir fotografçının yarattığı mekana ait bendenizin ve eşimin çektiklerini yayınlamak cesaret işi belki. Ne diyelim cahil cesareti bu olsa gerek :) Buyurunuz efendim. Karşınızda Aşina'dan ayrıntılar...
Karşıda silüet halinde görülen Sömbeki adası. Yunanistan'a ait adanın Datça'ya bakan yüzünde yerleşim yok sanırım. Geceleri de gündüz gibi karanlık görünüyor. Tahmn edebileceğiniz gibi yeşil pasaport da dahil olmak üzere vize almadan adalara gidemiyorsunuz. A Cup Of Caffein'in de yazdığı gibi vize almak hiç kolay bir iş değil. Datça'dan Sömbeki'ye feribot olmasına karşın bu geziyi yapamadık.
Odanın balkonuna konan ve eşsiz manzarayı yatarak seyretmenize olanak sağlayan minderler ve şezlonglar özellikle geceleri işe yarıyor. Odalar klimalı, gerçi Datça'nın rüzgarlı ve bunaltmayan havası pek klimaya ihtiya hissettirmiyor. Balkonun (belki de teras demek daha doğru) geceleri kullanılmasının nedeni ise şehirlerde göremediğimiz yıldızlar. Gökyüzüne hayran kalıyor insan.
Villa Carla'nın olmazsa olmazlarından birisi Zeyna'ydı. Sibirya kurdu cinsi bu sevimli yavrucak şimdi Aşina'nın değişmezi haline gelmiş. Cüssesinden habersiz ayaklarınızın önüne seriliverip sevmenizi bekliyor olacak her karşılaştığınızda. Sevginizi esirgemeyin.

Villa Aşina'nın giriş katında iki oda, resepsiyon, mutfak ve geniş bir salon var. Geniş salonda bir de şömine var. Bu kış Aşina'nın ilk kışı olacak. Umarım yolumuz düşer ve Datça'nın kışını görebiliriz. Kışından çok baharı güzel ve görülesi oluyormuş gerçi. Malum bir çok endemik bitkiyi de içeren bereketli topraklara ve badem ağaçlarına sahip.
Fotografın sağında Villa Carla, solunda Villa Aşina. İki tesisin konumunu merak edenler olur düşüncesiyle çektim bu fotografı.

Yer döşemesinden bir ayrıntı. Sanırım giriş katındaydı. Aşina, bu fotografta gördüğünüz gibi o kadar özenli ve düşünülerek döşenmiş ki elimizde makine Japon turistlere döndük ilk girdiğimizde.
Havuzun hiç fotografını çekmemişim. Oysa havuzdan denizin manzarası etkileyiciydi. Küçük bir köprü ile süslenmiş havuz, gece aydınlatmasıyla da farklı renklere bürünüyordu. Yukarıda gördüğünüz kahvaltının da sunulduğu açık hava bölümüne ait.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...