Ana içeriğe atla

Bertolt Brecht'in yazdığı Galilei'nin Yaşamı Ankara sahnelerinde


Devlet Tiyatroları, geçen yıl Giordano Bruno adlı oyunu ile ortaçağ İtalya'sında bilim ile dinin yaşadığı çatışmayı sahnelere taşımıştı. Roma'da 1600 yılında yakılarak katledilen Bruno ile aynı dönemlerde yaşayan Galileo Galilei'nin hayatından kesitler içeren oyun, 2008-2009 sezonunda sahnelenmeye başlandı. Başrolde Tamer Levent yer alıyor. Oyunun yönetmenliğini Giordano Bruno'yu yazan ve yöneten Erhan Gökgücü yapıyor. Oldukça başarılı kostümlerini yapan ise Nalan Türkoğlu (oyun ile ilgili verilen broşürde giysi tasarımını yapan kişi olarak belirtilmiş). Sade dekorda dikkat çeken, belki de dünya gibi, dönen platformun kenarlarındaki çizgilerde gizli. Dikkatli izleyiciler farkedecektir ki dönen platformun kenarlarında dünya haritası çizilmiş. İtalya'nın çizmesini ve Türkiye'yi farkedebilirsiniz.

İki perdelik oyun 3 saate yakın sürüyor. Oyunun kahramanı Galilei, dünyanın güneş etrafında döndüğünü, yaptığı gözlemlerle kanıtlayıp fikirlerini açıklayan kitapları halkın da anlayabileceği dille yayımlamaya kalkınca kilisenin engizisyon mahkemesinin karşısında buluyor kendini. İki seçenekten kalıyor kendisine, ya fikirlerinin yanlışlığı kabul ederek gözetim altında da olsa yaşayacak, ya da Bruno gibi yakılacak. Yaşamayı seçiyor Galilei ve bu seçimi ile destekçilerini şaşırtıyor. Oyunun sonunda ise fikirlerinden vazgeçtiğini açıklaması ile hayal kırıklığına uğrattığı destekçilerinden Andrea'ya son çalışmasının kopyalarını vererek suskun kaldığı onca yıl boyunca çalışmalarını sürdürdüğünü gösteriyor.
Uzun diyaloglar, bölümlere ayrılmış bölüm aralarında anlatıcı ile bilgilendirildiğimiz oyun, Brecht'in epik tiyatrosunun özelliklerini taşıyor sanırım. Sanırım diye yazıyorum çünkü bu konuda (epik tiyatro-dramatik tiyatro ayrımı) okumuşluğum yok. İnternet sitelerinden, özellikle wikipedia'dan baktığım kadarıyla epik tiyatro özelliklerine sahip bir oyundu Galilei'nin Yaşamı. Bu konularda daha fazla bilgiye sahip okuyucularım yorum yazarlarsa zevkle yayınlarım...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...