Ana içeriğe atla

kasım 2009 yazısı / Uluslararası İlişkilerde Tarih Boyunca Teoriler

Uluslararası ilişkiler çalışmalarında farklı teoriler görülür. Tarihsel süreç açısından incelendiğinde dönem dönem öne çıkan teoriler olsa bile, geri planda kalan teorilerin de yok olmadığı, olayları açıklamadaki eksikliklerinin giderilerek yeniden ortaya çıktığı söylenebilir. Bu bağlamda birbiriyle mücadele içindeki teorilerden bahsedilebilir.
Uluslararası ilişkilerde öne çıkan teoriler incelendiğinde ilk ele alınan idealizm olmaktadır. Birinci Dünya Savaşı’nın yıkıcı etkilerinin görülmesi üzerine yeni savaşların engellenmesi, barış içerisinde ortak çıkarların en çoklaştırılmasının sağlanabileceği düşünülmüştür. İdealistler, bireylerin rasyonelliğini vurgulayarak hukuka saygı, ortaklaşa güvenlik, ortak hukuk yapılarının oluşturulması yoluyla ülkelerin, müzakere ederek sorunlarını çözebileceğini ileri sürülmüştür. Uluslar üstü bir yapı olarak Milletler Cemiyeti’nin, olası anlaşmazlıkların giderilmesinde yeterli olacağı düşüncesi hâkimdir. Milletler Cemiyeti’nin uluslararası sorunların çözümündeki yetersizliği, liberal demokrasinin uygulandığı çeşitli ülkelerde diktatörlerin iktidara gelmesi idealizmin sorgulanmasına neden olmuştur.
İkinci Dünya Savaşı’na kadar geçerliliğini koruyan idealizm, ortaya koyduğu savların savaşı engelleyemediği görülünce yerini realizme bırakmıştır. Uluslararası sistemi, egemen ülkelerin ilişkilerini içeren anarşik bir yapı olarak tanımlayan realistler, bu yapıda her ülkenin kendi çıkarını düşünerek hareket etmek zorunda olduğunu bu durumun ise çatışmaları kaçınılmaz kıldığını ileri sürmüştür. Çatışmalarla dolu anarşik ortamda ülkelerin birinci hedefi varlıklarını sürdürmektir. Bu amaca ise ulaşmak için ise “güç”lerini arttırmanın dışında yol yoktur. Burada güç olarak belirtilen öncelikle askeri güçtür. Ancak, gücün nasıl ölçüleceği muğlâk kalmıştır. Asker, mühimmat sayısı ve modernliğine göre yapılacak bir karşılaştırma ile ortaya konacak “güç” Vietnam savaşının sonucunu açıklamakta yetersiz kalmaktadır. Devlet dışındaki aktörlerin önemini dikkate almaması, devletlerin birbirlerine giderek artan bağlılıklarını görmezden gelmesi, askeri güce indirgediği güç kavramıyla fazlasıyla ilgilenip ekonomik ilişkileri göz ardı etmesi ve özellikle soğuk savaşın bitimini ön görememesi nedenleriyle realizm eleştirilmiştir.
Realizmde devletlerin iç yapılarındaki mücadelelerin dış politikalarını etkilemeyeceği varsayılır. Bu varsayıma karşı çıkan Karar Alma yaklaşımlarında dış politika yapımı sürecinde iç dinamiklerin önemine dikkat çekilmiştir. Bu sayede farklı ülkelerde değişik yasal, tarihsel ve sosyal kurumların dış politika yapımına ve uygulanmasına etkileri araştırılmaya başlanmıştır.
Realizmin uğradığı eleştiriler dikkate alınarak geliştirilen neo-realizmde ekonomik sorunlar ve artan karşılıklı bağımlılık dünya politikası için önemli olsa bile gene de devletler için önceliğin göreli gücün en çoklanması olduğu ileri sürülmüştür.
Tarihsel gelişime bakıldığında, uluslararası ilişkiler alanında yazıda değinilmeyen teorilerin varlığı görülecektir. Ancak, çalışmanın sınırlılığı dikkate alındığında önemli olduğu düşünülen teoriler kısaca açıklanmaya çalışılmıştır.

Yorumlar

  1. yazı şaşırtıcı gelebilir. bir ders için hazırladığım ödevi bloguma koyayım. belki bu konularla ilgilenen birilerinin işine yarar diye düşündüm :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...