Ana içeriğe atla

Kuru Meyveli Alman Ekmeği tarifi


Uzun süre sonra gelen, tarif etiketli bir yazı geliyor. Evdeki malzemeleri değerlendirmek için denediğim tarif, beklediğimden iyi sonuç verince okuyucularımla paylaşayım istedim. Tarif 2011/01 tarihli Şımartan Tatlar dergisinin Ekmekler özel sayısından: Kuru Meyveli Alman Ekmeği. Öncelikle malzemeleri sıralayayım:




  • Ekmeğin olmazsa olmazı un. Dergideki tarifte 3 su bardağı buğday unu diye yazıyor. Evde tam buğday unu vardı, 3+ su bardağı tam buğday unu kullandım. 3+'da ne derseniz:  3 su bardağı ile hamuru yoğurmaya başladıktan sonra ele yapışmayacak kıvama gelene kadar eklediğim miktarı ölçmedim ama neredeyse 1 su bardağı olmuştur.

  • 1 paket instant kuru maya. Derginin sponsoru Pakmaya'ymış. Evdeki mayanın markası da aynıydı.

  • Yarım çay bardağı toz şeker. Pancardan imal olanını seçmeye özen gösterin.

  • 1 çay kaşığı tuz diyor tarif ama ben göz kararı koydum.

  • 1 paket vanilya diyor tarif evde şekerli vanilin buldum. Aynıdır diye düşünüp kullandım.

  • 1,5 su bardağı ılık süt ve 50 gr eritilmiş tereyağı. Bu ikisi ayrı maddeler olarak yazılı tarifte ama ben sütü ısıtıp tereyağını sütün içinde erittim. Hem az bulaşık çıktı hem de tereyağı yanmadan eridi.

  • Yarım su bardağı kurutulmuş meyve diye yazılmış tarifte. Evde kuru erik ve kuru kayısı vardı. Onlardan ikişer tanesini küçük küçük doğradım. Biraz ceviz ve biraz fındık ekledim. Ceviz ve fındığı bıçakla ufalttım. Toplamda bir bardak dolusu yaptılar. Kayısı ve erikten daha fazla koyabilirmişim.

  • Son olarak pudra şekeri.


Malzemeleri sıraladıktan sonra gelelim yapılışına. Malum ekmeğin ana malzemelerini, ki bunlar benim gibi mutfağa yabancılar için: un, tuz, şeker, maya ve bu ekmeğe özel vanilya, hamur yapma sürecinde etrafı kirletmeyecek kadar geniş bir tasta harmanlıyoruz. Tereyağlı sütü ekleyip karıştırmaya başlıyoruz. Bu karıştırma işinin başında tek el kullanmak en akıllıcası sanırım. "Ele yapışmayan hamur"a ulaşmak için karışıma yeni un ekleyecek temiz bir el bırakmak gerekli. Malzemeleri sıralarken yazdığım gibi bir bardağa yakın ek un koydum. Moral bozucu yapışkanlık, şaşırtıcı bir şekilde azalıyor zamanla ve sonunda gerçekten de ele yapışmayan hamur ortaya çıkıyor. Bu hamuru, üzerine nemli bir bezle bir saatliğine mayalanmaya bırakıyoruz. 1 saatin sonunda gidip kuru meyveleri ekleyip bir güzel karıştırıyoruz. Dergideki tarifte 5 dakika diye yazmışlar bu ara karıştırmanın süresini. Ben zaman tutmadım ama 5 dakika sürmemiştir. Neyse, ikinci 1 saatlik mayalanma sırasında hamurun üzerini nemli bezle örtmeyi unutmuyoruz.


İki saatlik mayalanmadan sonra hamuru alıp yağlı kağıt serili fırın tepsisine yayıyoruz. Dikdörtgen ve fazla ince olmayan bir şekil elde edince bunu ikiye katlıyoruz. Önceden 200 dereceye ayarlanan fırınımıza ekmeğimizi koyup beklemeye başlıyoruz. Ekmeğin üzeri kızarmaya başladığında fırından çıkartıp 2 dakika bekletiyoruz. Bu arada bir torbanın içine pudra şekeri koyuyoruz. Fırından çıkalı 2 dakika olan ekmeği torbanın içinde pudra şekerine buluyoruz. Son işlem, torbadan pudra şekerine bulanmış halde çıkan ekmeği ızgara teli üzerinde soğumaya bırakırken üzerini yeniden pudra şekeri ile kaplamak oluyor. Afiyet olsun...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...