Ana içeriğe atla

"onlar"ın ana akım medyası varsa, "çapulcu"nun Çapul TV'si var

Öğrencilik dönemim, şimdilik, kesintiye uğrasa bile gerek başvuru sınavı öncesi gerekse ders aldığım sömestrde okuduklarımdan öğrendiğim bir şey var: "the medium is the message"
McLugan'ın tek cümleyle özetlediği gibi iletmek istediklerinizi ilettiğiniz kanaldan soyutlamanız, bence de, pek olanaklı değil. Olsa olsa naif bir çaba. Peki madem öyle, madem "kanal" "mesaj"ı etkiliyor o zaman başka bir kanal mümkün değil mi? 
ferman padişahın dağlar bizimdir
Dadaloğlu'nun dediği gibi kanal onlarınsa internet bizimdir. En azından şimdilik, en azından birazcık. İnternetin ne kadar özgür bir ortam olduğu, erişimin kolaylığı / yaygınlığı / ücretsizliği, bant genişliği kısıtları, kotalar, dns sunucuları, erişim yasakları gibi sayısı daha arttırılabilecek bir çok soruyu soru olarak bırakıp güncel sorunlara, güncel çözümlere odaklanalım. 
İnternet üzerinden yayın yapan televizyonlar, daha önce bir başka yazımda uzun uzun tartıştığım gibi şimdilik, RTÜK ve BTİK düzenlemelerine tabii değil. İşin doğrusu yakın gelecekte de tabii olacağa benzemiyor. Teknik olarak denetiminin zorluğu değil burada söz konusu olan. İnternet üzerinden streaming (akış) teknolojisi kullanarak yayın yapan bir mecrayı televizyon olarak nitelendirip denetime / lisanslamaya tabii tuttuğunuz anda youtube, dailymotion, izlesene.com gibi daha bir çok siteyi de aynı denetim şemsiyesinin altına almanız gerekecek. Kimse, ama onlar isteğe bağlı yayın yapıyor, demesin. 6112'ye bakarsanız isteğe bağlı yayınlar da denetime tabii. 
Girişi, her zaman olduğu gibi, gereksizce uzadı yazının. Huyum kurusun, hep böyle yapıyorum ve hatalarımdan ders çıkartmıyorum. Neyse, efendim gelelim başlığa: Capul.TV yayında. Öncelikle bu girişimi kutladığımı ve selamladığımı belirteyim buradan. Ne yazık ki henüz başarılı bir tasarıma sahip değiller. İçerik, haliyle sağlam. Ancak onu süsleyecek görsel bir ara yüz, başarılı kurgu ve kaliteli çekimler, henüz yok. Burada bir kez daha "imkan" meselesi karşımıza çıkıyor. Bugün her ne kadar teknoloji ucuzladı deseler de pek itibar etmemekte yarar var. Eğer kaliteli görüntüler elde etmek istiyorsanız yarı profesyonel kameralar kullanmanız gerekli en azından. Ses deseniz, harici yönlü mikrofonlara ihtiyacınız var. Işığı geçtim, belgesel gibi anlık kayıtlar yapacaksınız çoğunlukla ancak sağlam bir kurgu gerekiyor. Bunun için cihaz kadar, belki ondan da fazla, iyi bir kurgucu ve yönetmen (sanatsal bakış) gerekiyor. Gördüğüm kadarıyla şu an için yayınları çoğunlukla "ham" görüntüler. Zaman içerisinde bu aksaklıkların düzeleceğini biliyorum. 
Çapul TV, Direnişin Medyası yayında. Web sayfası, Facebook ve Twitter adresleriyle katkılarınız bekliyor.
Yazıdaki fotografı kızımız Bengi 3 yaşındayken çizmişti. Konuyla ilgisi var mı? Bence yok :)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...