Ana içeriğe atla

Atılım için bilişim etkinliğinde sayısal karasal televizyon frekansları konuşuldu


Gazeteci olsaydım nasıl bir başlık atardım diye düşündüm Bilgi Teknolojileri ve İletişim Üst Kurulu Başkanı Dr. Tayfun Acarer'in konuşmasını dinlerken. Dr. Acarer, TÜBİSAD'ın Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde gerçekleştirdiği Atılım için Bilişim 2023 adlı etkinliğinde yaptığı konuşma epey ses getirecek cinstendi. Algıda seçicilikten olsa gerek, sayısal karasal televizyon için ayrılmış durumda bulunan frekans bandının kullanımı konusundaki bölümünü çok önemsedim. Konuşmadan başlık çıkartacak olsaydım sanırım şöyle derdim:
Dr.Acarer: Frekansları heba etmeyin 
Ancak ne gazeteciyim ne de böyle bir başlığı atacak bir köşem var. O zaman, aklımda kaldığı kadarıyla Dr. Acarer'in söylediklerini aktarayım. Öncelikle analog karasal ile televizyon izleyenlerin oranının %6'larda olduğu tespitini paylaştı. Ardından, yurt dışı örneklerinde bu oranda analog karasal izlenme durumunda, sayısala geçiş ile birlikte payın %10'lara çıkacağını ancak kısa bir süre sonunda %8'ler hatta yeniden %6'lara gerileyeceğinin beklendiğini belirtti. Bu durumda, sayısal karasal televizyon yayını için bu kadar yüksek yatırımın (sadece alt yapı için 1 milyar € civarında bir bedel tahmin ediliyor. Bu rakam benim araştırmalarım sonucu ulaştığım bir sayı. Dr. Acarer yüksek yatırım bedeli olarak vurguladı, rakam telaffuz etmedi) aslında pek kullanılmayacak bir hizmet için harcanmasının çok anlamlı olmadığını söyledi. Ardından, bence çok önemli iki tespiti oldu. Hali hazırda sayısal karasal üzerinden iletilecek televizyon yayını için SD ve HD kalitelerin belirlendiğini oysa uydu ve kablodan 4K, 8K'ların konuşulduğunu anlattı. 8K'nın sayısal karasal üzerinden gönderilmesinin hayal olduğunu (kanal sayısı ve frekans sınırlılığı / bant genişliği düşünüldüğünde) vurgulayarak bu altın / platin olarak adlandırılan frekans bandının mobil hizmetlere ayrılmasının doğru olacağını söyledi. Sayısal karasal televizyona geçiş için bir taahhüdümüzün de olmadığını, 2015 için verilen taahhüdün sınırlarda frekans enterferansına yönelik olduğunu ve bu yükümlülüğümüzü bugün bile neredeyse tamamen yerine getirdiğimizi belirterek, bence son noktayı koydu.  
Sektörde çalışan ve süreci yakında izleyen bir mühendis olarak, bir kez daha sektöre ve tüm oyuncularına açık çağrımı yineleyeyim:
RTÜK'ün 15 Ağustos 2013 tarihli açıklamasının ardından duraklama dönemine giren sayısal karasal televizyon yayıncılığını masaya yatırmanın tam zamanıdır. 
Vakit geçirmeden konunun tüm taraflarını bir araya getirecek bir çalıştayın toplanması, ülkemizin kıt kaynaklarını en etkin şekilde kullanımının sağlanması açısından elzemdir. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...