Ana içeriğe atla

Paris Kahveler Atlası / Uğur Kökden

Teknik eğitim almış yazarlardan okuduğum kitaplar ayrı bir haz veriyor bana. Bugüne kadar okuduğum en etkileyici roman olan Tutunamayanlar'ın yazarı Oğuz Atay gibi Uğur Kökden de inşaat mühendisliği eğitimi almış. Çınar Yaylalı adlı meslektaşımın hikayelerini de keyifle okumuştum.
Kavis Kitap'tan ilk baskısını 2011'de yapan 207 sayfalık kitap, 1960'lı yıllarda Paris'te yazılmış denemelerden oluşuyor. O yıllarda Paris'te çalışan Kökden bir yandan kente ruhunu katan yazarların kitaplarından izlenimlerini aktarıyor bir yandan da özelde Paris'e genelde Fransa'ya ilişkin gözlemlerini. Günümüzde Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya'nın da ebedi mekanı haline gelen Pere Lachaise mezarlığına dair yazdıklarını Paris'i gezenlerin ne kadarı farkında acaba?

...Aslında bu mezarlık, Napoleon'un buyruğuyla Devrim'in ve 1871 Komün Hareketi'nin rengini taşıyor. Tek başına "Federeler Duvarı" bile bunun kanıtı. Öyle ki, o duvarın dibinde Federeler'den (Komün Askerleri) arta kalan son yüz kırk yedi kişi kurşuna dizilmişti. İlk kez bu ölçüde, bu sayıda insan, ülkesinin mezarlık toprağı üstüne yerleştirilerek kurşuna dizilmiş oluyor. Üstelik kendi yurttaşları tarafından, kendi ülkesinin silahlarıyla....

Kökden'in yazdıklarını okudukça ne kadar az okuduğumu fark ettim. Fransa tarihi ile ilgili okuduklarımın yetersizliği gördüm. Okuma listeme yeni yazarlar ekledim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...