Ana içeriğe atla

En uzun isimli roman: Beş Parasızdım ve Katilimi Arıyordum / Derviş Şentekin

Hatırlamadığım bir yerde duymuştum bu kitaptan bahsedildiğini. Geçenlerde İstanbul'da, Üsküdar'dan motora, feribot denilmiyor bunlara cahillik etmeyin benim gibi, MOTORa binip karşıya, Fındıklı'ya geçmiştik. Fındıklı'nın yokuşuna kendimizi vurup Gümüşsuyu'na doğru tırmanırken, Kırmızı Kedi Yayınevi'nin binasını görüp soluklanma molasında satın aldım:
Beş Parasızdım ve Katilimi Arıyordum. "İntikam Tehlikeli Bir Sanattır" Dedi, "Bu Sanatın İnceliklerini Bilmiyorsan Ölürsün", Silahımı Çıkartıp Masanın Üzerine Bıraktım. 

Kitabın kapağında yazılı adı yukarıdaki :) Sizce de biraz fazla uzun bir isim değil mi? Şentekin'den okuduğum ilk kitap, gene geçenlerde Amsterdam'a yaptığım bir çok ilkleri içeren Atlas GLOBAL seyahatinde yoldaşlık yaptı. Hepi topu 3 saat süren yolculuğun, Atlas'ın birbirinden lezzetli ve özenli ikramlarından, bir şeye ihtiyacımız olup olmadığını gerçekten merak ettiği için soran hosteslerinden vakit buldukça okudum. Bitmesini istemediğim bir yolculuk ve kitap oldu. Schiphol havaalanında bavul beklerken 240 sayfalık kitap bitmişti. 

Pulp fiction adlı filmi sevdiyseniz, ki ben bayılmıştım, Şentekin'i de seveceksiniz. O ne ki diyecek yaştaysanız Leyla ile Mecnun desem, en azından işin önemi bakımından benzeşiyorlar. Leyla ile Mecnun nasıl dizi tarihinin kültü haline geldiyse bence Şentekin'in romanı da Türk polisiyesinin kültü haline gelecek. Kurgusu sağlam, mesajlarını insanın gözüne sokmadan veren, dili temiz ve akıcı bir roman. Çok başarılı bir polisiye.  

Bu arada aslında kitabın fotografı da vardı. Ama bir İstanbul daha iyi gider diye düşündüm. Sonra baktım elimde bu var. O rüzgarı yeniden hissetmek iyi gelir dedim kendi kendime, bu yazıyı her gördüğümde. Ve, işte bu yüzden, 

ya da tamam tamam itiraf ediyorum: üşendim gece gece telefonu aç, bilgisayara bağla, fotografı bul....

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...