Ana içeriğe atla

Öteki Tarih / Ayşe Hür

Zeytin efendi ile bendeniz
Yakın tarihimize ilgi duymam sonrası başlayan okumalarımı iş yerinde arkadaşlarımla da paylaşıyordum. Okumayı seven bir meslektaşım, Ayşe Hür'ün kitaplarını da mutlaka okumam gerektiğini söylemişti. Kısmet bugünlereymiş.

Tarihsel olayların çoğunluğun ilgisini çekmesi hangi döneme denk geliyor tam hatırlamıyorum. Hatırladığım Hürriyet gazetesinin pazar günleri yayınlanan sayısında Soner Yalçın'ın yazıları. Bir çoğuna ilginç gelen, ya az ya da hatalı bilinen bir tarihsel olayı, günümüzdeki tartışmalarla harmanlayan yazılar olurdu Yalçın'ın yazdıkları. O zamanlar OdaTV falan yoktu elbette. 

Ayşe Hür benzer bir işi Agos, Taraf ve Radikal gazetelerinde yapmış. Üç gazeteyi de takip etmediğim için Ayşe Hür'ün gazetelerdeki yazılarını da okumamıştım. Hür, farklı tarihlerde farklı tarihsel olaylara dair, gazetede yayınlanacağı kısıtlarıyla kaleme alınmış yazılarını Öteki Tarih başlığı altında kitaplaştırmış. Profil yayıncılıktan iki cilt halinde yayınlanan kitaplar, zamana göre sıralanmış ve gazetede yayınlandığı halinden biraz daha genişletilmiş. Ayrıca her yazının sonuna yararlanılan kaynakça da eklenerek, daha ayrıntılı çalışmalar yapmak isteyenlere yol gösterilmiş. 

Ayşe Hür, Boğaziçi Üniversitesi Tarih ve Uluslararası İlişkiler bölümlerinden mezun. Çift anadal mezunu. Aslında uluslararası ilişkileri anlayabilmek için tarihi çok iyi bilmek şart belki. Hür'ün kalemi akıcı, cümlelerin uzunluğu, seçilen kelimeler, okuyucuyu yormuyor. Yazılan edebi bir metin olmadığı için, bu tercih yerinde. Anlatılan olayı, kısa metin ile anlatmak, o olay için kitap yazmaktan daha zor olsa gerek. Hem konunun arkaplanını açıklamak hem kendi yorumuyla sebepleri üzerine söz söylemek hem de olay içerisindeki kahramanların hayatlarına dair bilgiler paylaşmak ve tüm bunları bir gazete yazısında toparlamak gerçekten kolay iş değil. Hür, bu zorluğun üstesinden gelmiş.

Yakın tarihimiz, bize okutulduğu gibi yaşanmamış. Deyim yerindeyse sonradan yeniden yazılan bir tarih okumuşuz ve halen çocuklarımız bu yeniden yazılmış tarihi okuyor. En önemli eksiklik, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemi ile genç Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk dönemine olan etkisinin görmezden gelinmesi. Cumhuriyet döneminin önemli aktörlerinin neredeyse tümünün İttihat ve Terakki kökenli olması gerçeği, itina ile gizlenmiş ve gizlenmeye çalışılmaya devam ediliyor. Kimler derseniz bu önemli aktörler, burada isimleri sıralamaya gerek yok. Kazım Karabekir'in ilgili kitaplarını okumanız yeterli. Mustafa Kemal'in de İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin üyesi olduğu mesela, halen tartışmalı denilmekte. Oysa Hür'ün kitabında da yer aldığı üzere, Mustafa Kemal'in kendi ifadelerinde bile birden fazla kez bu üyeliğin gerçekleştiği söylenmiş. Ne önemi var, olan olmuş, biten bitmiş diyebilirsiniz. Bugüne bakalım biz de diyebilirsiniz. Oysa önemi büyük. Geçmişi anlamadan bugün yorumlanamıyor. Yorumlansa da eksik ya da hatalı oluyor yorumlar, tespitler. 

Ayşe Hür'ün kitaplarının özellikle ikinci cildi, milli mücadele döneminin bir çok tartışmalı konusuna değiniyor. Yazıları arasında Çerkes Ethem, İzmir Suikasti, Ali Şükrü Bey cinayeti gibi başlıklar var. 

Kızmadan, sakince okumanızı öneririm. Dediğim gibi Ayşe Hür, tarih lisansına ve yüksek lisansına sahip. Yazıklarının referansları var. Tarih, bize okutulandan farklı yaşandıysa, aslında neler yaşandığını öğrenmek zorundayız. Elbette bunun yerine, o zaten ile başlayan cümleler kurabilirsiniz. Tercih sizin...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...