Ana içeriğe atla

Seçilmiş Kişi / Lois Lowry

Seneler önce ikizlerlehayat etiketli yazılar yayınlamaya başlamıştım. İkiz bebekle tatile çıkacaklara öneriler başlıklı olanı, blogun en fazla okunan ilk 100 yazısının arasına girmiştir muhtemelen. Toplam 29 adette oluşan bu yazıların sonuncusunda Bir Valize Ne Sığar ki adlı Ankara Sanat Tiyatrosu'nun oyunundan bahsetmiştim. Çocukların büyüme sürecini, yazıların değişiminden de anlayabiliyoruz. Seçilmiş Kişi adlı roman, ikizlerlehayat etiketli son, cocukkitap etiketli ilk yazı.
Etiketinden de anlaşılacağı gibi Seçilmiş Kişi, bir çocuk - genç romanı. Lois Lowry tarafından yazılan eser, 1993 senesinde Amerika Birleşik Devletleri'nde yayınlanmış. Benim okuduğum Arkadaş Yayınevi tarafından 2017 senesinde 6. baskısı yapılan eseri Esra Davutoğlu tercüme etmiş. 1884 yılı doğumlu yazar Yevgeni Zamyatin'in Biz adlı romanıyla fazlasıyla benzerlikler bulunan bir distopya, Seçilmiş Kişi. 
Romanda herşeyin steril olduğu, kimin hangi işte çalışacağının, kimin çocuk yetiştirmek ile görevlendirileceğini, insanların hangilerinin üreyeceğini ve çocuk doğurmaya hangi kadınların uygun olduğunun belirlendiği, yalan söylemek - işsiz kalmak gibi endişelerin yok olduğu bir toplum tarif ediliyor. Renklerin olmadığı, insanların geçmişe dair anılarının bulunmadığı, kişisel tercihlerden ziyade toplumun genelinin iyiliğine göre işlerin düzenlendiği bu topluluk, yazarın Birleşik Devletler vatandaşı olduğunu da hatırlayınca, ister istemez sosyalist bir düzeni akla getiriyor. Kitabın bir kaç yerinde vurgulanan "seçim özgürlüğü", "farklılıkların önemi", "kendi kararını verebilmenin mutluluğu" gibi kavramlar ise bugün içinde mutlu-mesut yaşamakta olduğumuz "özgür dünyayı". Yazarın amacı 1984 gibi bir kültü çocuk kitabı haline getirmek miydi bilmiyorum. Elimizde, farklı zamanlarda yazılmış bir dörtleme var aslında. Bu yüzden, serinin diğer üç kitabını da okumadan kesin bir yargıya varmamak gerekiyor. 
Romanı, 11 yaşındaki bir çocuğun gözünden anlatıyor Lowry. 12'sine gelip kendisi için seçilen işi öğrendiğinde, yaşadığı dünyanın arkasındaki gerçeklerle yüzleşmesini ve bu yapay, yapay olduğu kadar da korkunç dünyadan kaçışına tanıklık ediyoruz. Kitap, kahramanımız Jonas'ın öyküsünü ucu açık şekilde bırakarak bitiyor. 1993 yılında yayınlanan Seçilmiş Kişi, dediğim gibi, aslında bir dörtlemenin ilk kitabı. Seri, Maviyi Toplamak (2000), Mesajcı (2004) ve Oğul (2012) ile tamamlanıyor. 
2014 yılı yapımı başrollerinde Jeff Bridges, Merly Streep ve  Brenton Thwaites'ın rol aldığı Seçilmiş (The Giver)  adlı filmin, kitabın uyarlaması olduğu bilgisini de ekleyeyim. 
Dörtlemenin kalan kitaplarını da okuyup, yeni etiket altında değerlendirmeye çalışacağım. Son olarak, kitap kaç yaşa uygun diye sorarsanız, yanıt vermek zor. Öncelikle, anlatılan öykünün arka planındaki mesajları algılayabilmek için, ilk dört yıllık okul öğrenimini tamamlamış olmalı çocuklar. Bu da 10 yaş ve üzeri oluyor. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...