Ana içeriğe atla

5G ve yayıncılık dünyasına etkileri

kedi merakınız eksik olmasın
5G ile ilgili herkes birşey söylüyor. Biraz körün fil tarifi gibi, herkes tuttuğu yere göre tarif yapıyor. Benim "tuttuğum yer" yayıncılık dünyası olunca, 5G'yi "broadcast" dünyasına etkileri açısından değerlendireceğim. Baştan söyleyeyim, yazacaklarımı okuyup daha önce ortaya konulmamış gerçekler bulabileceğinizi düşünüyorsanız vaktinizi boşa harcamayın. Yapmaya çalışacağım, internetteki bilgileri bir araya toplayıp, Türkçe olarak yazmaktan ibaret olacak. 
5G'nin yayıncılık dünyasına etkilerini anlayabilmek için sektöre yön veren kuruluşların 5G ile ilgili yaptıklarına bakmak gerekiyor. EBU'nun da dahil olduğu 5G Media Action Group'un (5G MAG) oluşturulması önemli. 5G MAG'ın üyelerine baktığımızda kamu yayıncılarından uydu işletmecilerine telekom devlerinden cihaz üreticilerine araştırma kuruluşlarından endüstri birliklerine geniş bir yelpazenin olduğunu görebiliriz. 5G'nin etkilediği tüm paydaşların bir araya geldiğini söylemek de mümkün, kurucu üyelere bakınca. EBU'nun 5G ile ilgili görüşlerini ortaya koyan belgelere toplu halde erişmek isterseniz buraya tıklayabilirsiniz. 
İngiliz kamu yayıncısı BBC'nin Ar-Ge projelerine baktığımızda da 5G'nin etkisini görebiliyoruz. 4G ile başlayan mobil şebekeler üzerinden yayın iletimi/dağıtımı 5G'nin getireceği imkânlar ile daha farklı bir boyuta taşınacak gibi görünüyor. BBC Ar-Ge'nin 5G projeleriyle ayrıntılara ulaşmak için burayı tıklayabilirsiniz. 
5G'nin yayıncılığa farklı etkileri olacak elbette. En çok tartışılanlardan birisi ise karasal yayın dağıtımında bir seçenek oluşturur mu sorusu. DVB-T/T2 yerine 5G yeter mi meselâ? Bu sorunun yanıtını verebilmek için, daha önceki yazılarımda da tartıştığım gibi, sadece teknik değil. Alman anten ve yayıncılık sistemleri üreticisi Kathrein'ın konu hakkındaki çalışmalarına buradan ulaşabilirsiniz. Gene Rohde-Schwarz'ın çalışmaları ise burada

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...