Ana içeriğe atla

Motor (engine) - Sanal Gerçeklik 4/4

Bu yazı ile hem bir dizinin hem de bir etiketin sonuna geliyoruz. 2004 senesinden bu yana devam eden Türkçe dilinde fazla blog yoktur sanırım. Bugüne kadar 368 adet "teknik" etiketli yazı yayınlamışım. Okumakta olduğunu 369. ve şimdilik son teknik yazı. 

Belki ileride yeniden teknik yazılar yayınlarım. Bakalım, zaman ne gösterecek. 

Bu uzun ama gerekli girişin ardından gelelim sanal gerçeklik konusunun son ve en can alıcı parçasına: yazılım ve donanımı ile "motor"a. Aslında motor denilse de bahsedilen güçlü donanıma ve bir takım özel kartlara sahip bir bilgisayar ve bu bilgisayar üzerinde çalışan yazılım.

Arama motoruna "virtual reality engine" yazdığınızda karşınıza çıkan sonuçlar oyun dünyasından oluyor. İşin doğrusu uzun seneler boyunca yayıncılık dünyası ile oyun dünyası arasında bir kopukluk vardı. Yayıncılık dünyası kendisine özel donanımlara sahip sistemler kullanırdı. Bu kopukluğu aşan ilk firma sanırım Zero Density oldu. Unreal Engine adlı bir oyun motorunun yayıncılık uygulamalarında da kullanılabileceğini gösterdiler. 

Peki bu oyun motoru ne iş yapar, bu yazılımı kullanmak için nasıl bir donanıma ihtiyaç var? Donanımdan başlayalım, iki kartın olmazsa olmaz olduğunu belirteyim. Bunların ilki video sinyalini bilgisayara aktaracak ve işlemden geçen sinyali yeniden video sistemine iletecek SDI Video Input Output kartı. SDI: serial data interface. İkinci kart ise güçlü bir grafik işlemcisine sahip grafik kartı. Her iki kart için de farklı markalar, farklı fiyatlar var. Kullanılacak motorun önerdiği donanımlardan edinmek şart. Bu iki kartın dışında güçlü bir işlemci, hızlı ve büyük bir RAM ve yedekli güç kaynağı ile donanımı tamamlayabilirsiniz. 

Unreal dışında Unity, 3D Max, VizRT gibi motor seçenekleri de var. VizRT'yi başka bir yazıda genişçe anlatmak gerekir belki ama dediğim gibi, okumakta olduğunuz yazı, teknik etiketli son yazı. 

Fark ettiyseniz donanım gereksinimlerinden bahsettim ama yazılım kısmını es geçtim. Sebebi basit aslında. Yazılım, yani motor, oyunlarda kullanılan motor ile aynı özelliklere sahip. Hâliyle televizyon ekranlarında kullanılan grafikler ile oyunlarda kullanılan grafikler de aynı. Yayıncıların işini hem kolaylaştıran hem zorlaştıran bir durum bu. Kolaylaştıran yönü, geniş bir kütüphane ve önceden tasarlanmış tonlarca nesne bulunabiliniyor. Zor olan yanı ise yetişmiş insan gücünü tatmin edecek ücretin ödenmesi. Benim gibi bilgisayar oyunları dünyasına uzaksanız, bu dünyanın kazandığı paralardan da bihabersinizdir. Kâlifiye Unreal tasarımcısının aldığı ücreti duysanız, hemen Unreal kursuna kayıt yaptırırsınız. Peki sen neden kaydolmadın diye sormayın, 50+'a göre işler değil bunlar. 

Dizi biterken sizleri 3 dakikalık bir video ile başbaşa bırakıyorum....


 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...