Ana içeriğe atla

Yeşili silmek - Sanal Gerçeklik 2/4

Yazının başlığı çok hoşuma gitmese de konuyu açıklaması bakımından iyi olduğunu düşünerek değiştirmedim. Yoksa gerçek hayatta yeşili çoğaltmak şart. Sanal gerçeklik ile ilgili bir yazı dizisi hazırladığımı duyurduktan sonra çevremdeki arkadaşlarımın bir önerisi oldu. Bana da mantıklı gelen öneri şöyle: Yazıları soru - yanıt şeklinde hazırla ve soruları konuyu hiç bilmeyenler sormuş gibi düzenle. Aşağıda okuyacağınız bölüm, İngilizce adıyla "croma keying" ya da kısaca "keying" Türkçe'de "kiyleme" diye okunuyor, yeşili silme diye çevirebiliriz, ile ilgili. Yazı dizisinin bir sonraki bölümü kamera takip (camera tracking) ve son bölüm ise sanal gerçeklik motoru (bilgisayar yazılımı) Girişi daha fazla uzatmadan buyurun Yeşili Silmek yazısına:

  • Neden yeşil ve silince ne oluyor?
Aslında bu teknoloji ilk ortaya çıktığında silinen renk maviydi. İnsan teninde mavi ve yeşil tonlar az bulunduğu için silmek için uygun olduğu düşünülmüş. Sizlerin de tahmin edebileceği gibi silinmemesi gereken şeylerin başında sunucunun / oyuncunun kıyafetleri geliyor. Zaman içerisinde görülmüş ki mavi renkli kıyafet giyilmesi gerekebiliyor, aklıma ilk gelen "blue jean" olmuştu bu bilgiyi öğrendiğimde. Demek ki blue box zamanlarında hiç bir oyuncu blue jean giyinmiyordu. 

Yeşil, modada tercih ediliyor olsa da sunucu ve oyuncuların vazgeçemeyeceği bir renk değil sanırım. Sorunun ikinci kısmı, yani silinince ne oluyor, aslında teknolojiye neden ihtiyaç duyulduğu sorusunun da yanıtı. Görüntü içerisinde bir bölümü yok edince, silince, bu silinen yere dilediğiniz bir başka görüntüyü ekleyebiliyorsunuz. Bu sayede stüdyo içerisinde, her türlü güvenliğin alındığı bir ortamda çekilen görüntüyü sinemada izlerken, dehşete düşüyoruz. Çünkü oyuncu bir uçaktan düşmek üzere görünüyor. 

  • Cyclorama nedir?

Sanal gerçeklik uygulamalarının ilk dönemlerinde sadece yeşile / maviye boyalı bir perdenin önünde duran oyuncunun / sunucunun görüntüsü kaydedilir, ardından bu yeşil / mavi renk silinir ve arkaya istenilen görüntü eklenirdi. Ancak ihtiyaçlar arttıkça silinmesi gereken görüntünün arkasındaki perdeden fazlası oldu. Bu ihtiyacı gidermek için oluşturulan özel stüdyoların tabanı ve duvarları yeşile boyalı.  Bu sayede örneğin TRT 2 kanalında izlediğiniz bir çok program, benim de bir kare fotografımı gördüğünüz bu stüdyoda çekilebiliyor. 

  • Yeşili silmek için kullanılan farklı teknikler var mı?

Elbette farklı algoritmalar var. Bu konuyu merak ediyorsanız size bir makale bir de video önereceğim. Makale Yağız Aksoy ve arkadaşları tarafından yazılmış. Videoda ise Zero Density firmasının keying konusunda kendi yaklaşımlarını anlatıyorlar. 

Son olarak, oldukça basit bir şekilde hazırlanabilen bir yeşil ile neler yapılabileceğini çok güzel gösteren bir video...




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...