Ana içeriğe atla

Kayıtlar

ilknur arslanoğlu etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

gerçekleşen hedefler - yeni hedefler

Kaan Arslanoğlu ile tanışıklığımızın üzerinden epey zaman geçti, ancak bu tanışıklık düne kadar yüzyüze değildi. sanal ortam, e-postalar, facebook, blog ve insanbu.com üzerinden süren tanışıklık, dün cisme kavuştu. Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi ev sahipliğinde Kaan Arslanoğlu, İlknur Arslanoğlu ve Arif Yavuz Aksoy, Eleştirel Bakışla Güneş Dil Kuramı konusunda söyleştik. üç yazar ile toplamda üç saate yakın sürdü etkinlik. katılımcı sayısı on-onbeş kişiydi. sayı az olsa da ilgi yoğundu aslında. kitabı ve konuyu bilen insanlar gelmişti dinlemeye. son derece önemli katkılarda bulundular. Kıymetli yazarlarımıza ve katılımcılara çok teşekkür ediyorum. 2015 temmuzunda koyduğum hedefi gerçekleştirmiş oldum böylelikle. hayat devam ettiğine göre, yeni hedefleri belirlemenin vaktidir. sizlere açıklamadan önce yapabileceğimden emin olmam gerekli. biraz vakit/sabır... bir kaç sene içerisinde daha kalıcı bir çalışmanın içinde olma umuduyla... son olarak başta EMO Ankara Şu

Eleştirel Bakışla Güneş Dil Kuramı kitabı yazarları ile söyleşi

uzun başlıklı kısa bir yazı olacak bu kez. "bir şey yapmalı diyorsan, sen başla" demiştim kendime seneler önce. işte o "bir şeyler" arasındaydı bu söyleşi. kısmetse yarın gerçekleştireceğiz.  Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi lokalinde. vaktin olursa sen de gel. saat 14 - 17 arası diye planladık. sadece güneş dil kuramını konuşmayacağız. Kaan Hoca'yı bulmuşken romanlarını da soracağız elbette... "pazar pazar evden çıkmam" deme, en azından bu pazar deme.

Bir şey yapmalı demek yetmiyorsa, o halde yeteni yap

Romanı yeniden bitirince bu kez kendime kızdım. Hep bir şeyler yapmalı diye düşünüp oturup durduğum için. Bir dönem yazdığım meslek odası bültenlerinde romanı tanıtan yazı yazmadığım için. Arslanoğlu'nu sosyal bir etkinlik için söyleşiye davet etmediğimiz için. Romanı sevdiklerime hediye etmediğim için. Neyse ki hiçbirisi için geç sayılmaz. En azından çok geç sayılmaz.... Blog yazılarına alıntı ile başlamam genelde. Alıntı, 2015 senesi temmuz ayında Reenkarnasyon Kulübü adlı romanı yeniden okumam sonrası yazdığım yazının son paragrafı. Yayınladığı tüm kitapları okuduğum iki kişiden birisi olan Arslanoğlu 'nun, daha fazla okunması için bir şeyler yapmalıyım demiştim. Aradan geçen 3 senede, bu "birşeyler"in; EMO bülteninde tanıtım yazısı yayınlamak, Romanları sevdiklerime, yarışma sorularını bilenlere hediye etmek, Facebook'ta kitapları ile yazdıklarımı sık sık paylaşmak  bölümlerini yapmışım. Paragraftaki fikirlerden birisini ise hayata geçirmemişim;

Eleştirel Bakışla Güneş - Dil Kuramı ve İlk Güneş - Dil Sözlüğü / Kaan Arslanoğlu - İlknur Arslanoğlu - Arif Yavuz Aksoy

gerçeklerin de güneş gibi yükselmesi dileğiyle İnsanBu.com adlı internet sitesinden daha önceki yazılarımda bahsetmiştim. Sitenin kurucusu Kaan Arslanoğlu'nun, yazdığı yazılarla başlayan bir merak, İthaki yayınlarından çıkan bir kitaba dönüştü. Hem kitabın oluşum sürecinin tanığı hem de yakın tarihin meraklısı olunca, Güneş Dil Kuramı kitabını okumak şart olmuştu. Ancak, araya giren farklı işler, ilk baskıyı edinip okumamı engelledi. Bu gecikme sayesinde güncellenmiş ikinci cildi aldım. Şubat 2018 tarihli bu ikinci cilt, ilk cildin genişletilmiş hali. İlk ciltte yer alan metin aynen korunmuş ve ekler yapılmış. Kitap iki bölüm ve sözlükten oluşuyor. İlk bölüm Kaan Arslanoğlu, ikinci bölüm ise Arif Yavuz Aksoy imzalı. İlknur Arslanoğlu'nun tek başına yazdığı bir bölüm yok, ama süreci başlatan ilk çalışma İlknur Hoca tarafından yapılmış.  Toplam 375 sayfalık kitap, benim sadece isim olarak bildiğim Güneş - Dil tezi (kuramı) üzerine değerlendirme ile başlıyor. Ç alışma i

Tıp Bu Değil / Editör İlknur Arslanoğlu

Geçmiş yıllara kıyasla doktora daha kolay ulaşıyorum. Daha gün ışımadan, babamın kalkıp randevu için sıraya girdiğini hatırlarım. O günlere kıyasla şimdi doktora çok daha kolay ulaşıyorum. Sevk kağıdımız vardı mesela. Hastaneye gidebilmek için sevk yaptırmamız gerekirdi. Şimdi o da yok. Sağlık karnemiz vardı. İlaçlar ona yazılırdı. Şimdi karne de kalktı. Peki tüm bu gelişmeler sonucu daha sağlıklı bir birey mi oldum? Özelleşen hastanelerde konulan tanılara güvenebiliyor muyum? Yaptırdığım testlerin sonuçlarından emin olabiliyor muyum? Hastaneye başvurduğumda yaptırmam istenen tetkiklerin kaç tanesi gerçekten gerekli? Sağlık sistemi böyle devam edebilir mi? Özellikle son soru kafamı kurcalayıp duruyordu uzunca bir süredir. İlknur Arslanoğlu'nun editörlüğünde onüç yazarlı Tıp Bu Değil'i okuyunca sorularımda haksız olmadığımı gördüm. Mesele bir iktidarı eleştirmek, bir başkasını olumlamak değil. Söz konusu olan sağlık olunca mesele iktidarlar üstü olmalı. Eğer konulan teşhis, i