Ana içeriğe atla

Kayıtlar

KiloProjesi etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kilo verme projesi takibi - 8 ve son

8 ay süren projemin, bu son yazı ile, neticelendiğini cümle aleme duyuruyorum. Ne cümlenin ne de alemin bu bilgiye zerre kadar ihtiyacı olmasa da :) 8 ay önce, 76'lara doğru tırmanmış bir rakamı aşağıya indirebilmek için çıktığım yol, 72'lerde tıkandı. Doğruyu söylemem gerekirse, tıkanıklığı aşmak için çaba harcamadım. Hayatta küçük keyifler de olmayınca, daha zor geçiyor günler. Kilo verebilmek için ise bu keyiflerden uzak durmak şart.  Neyse, uzun lafın kısası bu yolda bana eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim...

Kilo verme projesi takibi - 7

Ayten Usta  / Eskişehir - Cennet Çamuru  Yazının başlığına bakıp ortada bir proje olduğunu düşünseniz bile, ortada bir hüsran var sadece. Yedi aydır, güya süren, bir "mücadele" ve sonuç: elde var hüzün... Girişten de anlayacağınız üzere, yedi aylık "büyük mücadele", hedeflerin çok uzağında sürüklenmeye devam ediyor.  Ancak bardağın dolu tarafından da bakınca: 7 ay öncesinden 3 kg daha hafifim, 7 ay öncesinden daha fit görünüyorum, ve hâlâ, ilk hedefime sadığım :) Tatil döneminde yazın lezzetleri, Ayten Usta'nın cennet çamuru, Balıkesir'in kaymaklı - tahin ve cevizli höşmerimi, Çanakkale Kadir Usta'nın dondurmalı peynir helvası derken bu sonuca çok da şaşırmamak gerekiyor... Önümüz sonbahar ve sonbahar demek, Eymir yürüyüşlerinin başlaması demek bir yerde.  Eylül ayından umutluyum...

Kilo verme projesi takibi - 6

zeytinyağlı erik dolması Altı ay boyunca bir projeyi sürdürmek bile tek başına başarı sayılır aslında. Her ne kadar ilk koyduğum hedeflerin epeyce uzağında olsam da, projeye devam ediyorum. Az ve yavaş gidiyor fazlalıklar belki ancak gitmeye devam ediyor :) Haziran yazısında 71,9'un ardından 70,0 hedefinin nasıl çuvalladığından bahsetmiş ve 74'e yaklaştığımı yazmıştım. Bu ay, bir anlamda Haziran başına dönüş ayı oldu. Evden uzakta geçen günlere karşın, bir kez daha 72 sınırına geldim.  Kritik bir dönemeç galiba 72. Sanki o dönemeci geçersem, çok kısa bir sürede, projenin ilk hedefi olan 67,5'u göreceğim. Bakalım, 16 saatlik açlık uygulamasını, çok katı olmasa bile, takip ediyorum. Öğlen yemeğini, günü son öğünü yapmaya çalışıyorum. Akşam, salata - yoğurt ikilisi yeterli oluyor. Yazının fotografı, geçenlerde yaptığım ve yiyen herkesin çok sevdiği, zeytinyağlı anjelik eriği dolması. Erik dolması mı olur diyenlerdenseniz, deneyin derim... Pişman olmayacaksınız. Ta...

Kilo verme projesi takibi - 5

Ev dışında olmamak gerek, kilo verme projesi süresince. Hele, 70.0 gibi iddialı bir hedef koyduysanız... Yazının girişinden, gelişme ve sonucu tahmin edebilirsiniz muhtemelen... 71,9 ile başladığım ay, şehir dışındaki dolaşmalar - gezmeler - yemeler - içmeler sonucunda... son tartı, ne yazık ki, .... 73,8 kg. Ancak, vazgeçmek yok. Hedef aynı, 70.0 bakalım, bir ay sonra ne olacak???

Kilo verme projesi takibi - 4

Tartıda uzun süredir göremediğim bir kiloyu görünce, sevinç ile geçtim klavyenin başına. Kilo verme projesine başladığımdaki hedeften uzağım belki ama aşağı doğru bir gidiş başladı.  Nisan ayında kilomda azalış olmasa bile mevcudu korumayı başardım.  Gelelim Mayıs ayına... Dediğim gibi, uzunca bir süredir görmediğim bir kilo gösterdi tartı bu sabah: 71 :) Elbette 71 kilonun bir de 900 gram gibi bir eki var ama olsun :) Peki son bir ayda neyi farklı yaptım? Sabahları yürüyüş süresini 45 dakikaya çıkardım.  Öğlen arası, fırsat buldukça yürüdüm. Bence en önemlisi, öğlenleri porsiyonları küçülttüm ve sabah kahvaltısını çoğunlukla atladım. Sabah çok acıkmış olursam, bir bardak ayran ile geçiştirdim.  Haziran ortasının hedefi büyük: 70,0 Kg... Bakalım, ekonomistlerin jargonuyla, güçlü bir direnç var 70'te. Psikolojik sınır bir yerde :) Bu arada merak edenler olabilir diye yazayım. Fotografta gördüğünüz Durdu Usta 'nın efsane tatlısı ve evet bildini...

Kilo verme projesi takibi - 3

Hava ısınıyor, yavaş da olsa, önümüz yaz. Üç ay önce başladığım ve arada ciddi sektelere uğramasına karşın ısrarla sürdürdüğüm "kilo verme projesi"nin değerlendirme raporunu, beklenen bir haberi vererek açmak istiyorum... Geçtiğimiz 30 günün sonunda kilom bir önceki veriye göre.... 0   kilo değişti... Son raporda, 73,2 Kg olarak not etmişim ve tartı, bir kez daha aynı kilo ve gramı gösterdi... 73,2 kg. Projenin hedeflerini güncellemek şart oldu. Güncellenen ve süresi iki ay uzayan projeye göre; Önümüzdeki ayın hedef kilosu : 72 kg Haziran 22'nin hedef kilosu : 70 kg Temmuz 22'nin hedef kilosu : 67,5 kg Spora devam... ve önümüzdeki ay boyunca öğün sayısını ikiye, öğünler arasını ise 16 saate çıkaracak bir düzen denemesi yapacağım. Bu deneme, Ramazan öncesi başlayacak ve Ramazan sonuna kadar devam edecek. Ramazan dışında kalan dönem boyunca, akşam yemeği 20'de bitirdikten sonra, ertesi gün 12'ye kadar, kalori içeren bir şey yeme - içmeyi ...

İkinci PİK raporu. Kilo verme projesi nasıl gidiyor?

İlk ayın sonudaki değerlendirme raporunda, aşağıdakileri yazmıştım: Mâlum, 22 Ocak 2019'da, ilân ettiğim kararım ile kilo verme projeme resmen başladım. Hedefim öyle ulaşılmaz değil, en azından umutluyum :) Diyelim ilk kilom 75 olsun, bunun ilk ay sonunda, %2'sinden kurtulmuş olmak istiyorum. Başka bir değişle, bu sabah tartıda 73.5 kg görmek idi hedefim. merak ediyorsunuz biliyorum, ki ben de fazlasıyla merak ettim... ve, sonuç, 73.6 kg . hedef şaştı mı? kesinlikle,  ama en azından aşağı doğru bir hareket başladı. borsacı tabirleri ile bence 75 kuvvetli bir dirençti, aşağı yönlü harekette. O kırılınca, 70'e kadar inerim. Ancak 70'te çok güçlü bir destek var pastalar/börekler/simitler... Bakalım, hedef ilk günkü gibi, 5 ay sonunda toplam 7.5 kg, yani ilk kilomun %10'u kadar, zayıflamak... Bu ay boyunca, 73,6 ile başlayan ve 72'ye evrilmesini umduğum bir yolculuk oldu. Merak içerisinde, her hafta çıktığım tartıda, gördüğüm rakamlar, pek umu...

kilo verme projesi - birinci PİK raporu

güneşli günler göreceğiz Doktora tezi yazanlar, başlığa bakıp PİK'in ne olduğunu tahmin edebilir. Doktora tezinin nasıl gittiğini takip amacıyla belli aralıklarla toplanan Tez İzleme Komitesi'nin TİK'lerine benzeyecek benim Proje İzleme Komite'lerim :) Mâlum, 22 Ocak 2019'da, ilân ettiğim kararım ile kilo verme projeme resmen başladım. Hedefim öyle ulaşılmaz değil, en azından umutluyum :) Diyelim ilk kilom 75 olsun, bunun ilk ay sonunda, %2'sinden kurtulmuş olmak istiyorum. Başka bir değişle, bu sabah tartıda 73.5 kg görmek idi hedefim. merak ediyorsunuz biliyorum, ki ben de fazlasıyla merak ettim... ve, sonuç, 73.6 kg. hedef şaştı mı? kesinlikle,  ama en azından aşağı doğru bir hareket başladı. borsacı tabirleri ile bence 75 kuvvetli bir dirençti, aşağı yönlü harekette. O kırılınca, 70'e kadar inerim. Ancak 70'te çok güçlü bir destek var pastalar/börekler/simitler... Bakalım, hedef ilk günkü gibi, 5 ay sonunda toplam 7.5 kg, y...

kilo verme projesi

Otuz yaş, metabolizma hızında bir dönüm noktası. Otuz öncesi bir kaç hafta yediğime içtiğime dikkat ettiğimde, aldığım kiloları kolayca verebiliyordum. Kırk yaş ise neredeyse U dönüşü gibi oldu. Artık, bir kaç hafta yediğime içtiğime dikkat ettiğimde, elde edebildiğim tek şey kilo alışı durdurabilmek.  Hal böyleyken bir de kek günleri, hamur işleri resme eklenince, durum vahim bir hale doğru evrildi. Henüz geç değil diye düşünerek, kilo verme sürecini bir proje olarak ele almaya karar verdim.  Baştan söyleyeyim, tıp doktoru değilim, yapmaya çalıştığım mantıklı mı tıbbi açıdan bilmiyorum ve projelerden / planlardan nefret ederim. Gene de, bir süreliğine, planlı yaşamaya gayret edeceğim.  Projemin hedefi net olarak tanımlandı. Her ay, mevcut kilomun %2'si kadarından kurtulmak.  22 Ocak 2019'u 75 kabul edersek,  22 Şubat 2019 günü 73,5 22 Mart 2019 günü 72 22 Nisan 2019 günü 70,5 22 Mayıs 2019 günü 69 22 Haziran 2019 günü 67,5 olmayı hedefli...

geçen ay en çok okunan 10 yazı

Göksu Restaurant

Özellikle öğlen saatlerinde Kızılay, Sakarya civarında düzgün yemek yiyeceğiniz bir yer arıyorsanız en doğru seçim Göksu Restaurant olacaktır. Meşhur Otlangaç'ın karşısına denk düşen mekan, hızlı ve özenli servisi, lezzetli ve fahiş olmayan fiyatları ile bölge insanlarının gönlünde çoktan taht kurmuş. Öğle saatlerindeki kalabalığa karşın hızlı ve özenli servisin sırrı yeterli sayıda personel çalıştırmak olsa gerek. Yemeklerinde etsiz çeşitlerinin az oluşu dışında kusuru yok denebilir. Akşam servisini hiç denemedim, ancak akşamları Sakarya'ya gidenlere fazla hitabetmeyebilir. Afiyet olsun. GÖKSU RESTAURANT Bayındır Sokak No: 22 / A Kızılay - ANKARA tel 312 431 47 27 - 431 22 19

Göksu Restaurant Nenehatun şubesi açıldı

ve beklenen gerçekleşti...Ankara'nın Sakarya caddesine açılan Bayındır sokakta yer alan Göksu, gönüllere taht kurdu. Gerek servisi, gerek yemeklerin lezzeti vazgeçilmezler arasına girdi. Mekanın Kızılay'ın göbeğindeki Sakarya caddesinde olması, kimilerini üzüyordu. Özellikle Kızılay'a hiç inmeyenler, kalabalığı sevmeyenler yukarılarda bir Göksu hayali kuruyordu. Uzun sürdü inşaat. Nenehatun caddesi ile Tahran caddesinin kesiştiği köşede yer alan binanın inşaatının neden bu kadar sürdüğünü pek anlamamıştım, düne kadar. Dışarıdan 4-5 kat görünen bina toplamda 10 katlıymış. Üstte 3 kat içkili restaurant (ki bu bölüm henüz açılmamış), girişte bekleme salonu ve bar-kütüphane, girişin altında işkembe ve kebapçı (ki bu bölüm hizmet vermeye başladı), işkembecinin altı tam kat mutfakmış, onun altında garaj-çamaşırhane ve en altta iki kat konferans salonu olarak düzenlenmiş öğrendiğime göre. İlk ziyaretime ait fotografları (binanın dıştan çekilmiş bir görüntüsü ve iştah açıcı) beğe...

Yabancı dil öğrenmek üzerine: DuoLingo deneyimimim

kızımın çizgileri Ülkemizin kanayan yaralarından birisidir sanırım, yabancı dil öğrenmek. Onlarca kurs, yüzlerce kitap, saatlerce ders ve sonuç: anlayan (en azından anladığını düşünen) ve konuşamayan kişiler... Bir yerlerde bir sorun olduğu kesin, ama nerede? Farklı zamanlarda, 3 kez Fransızca kursuna gittim. İlk seferin ardından, aslında bir temel bilgim olmasına karşın, her seferinde en baştan başladım, hiç bilmiyormuşum gibi. Ne yazık ki kurslarda öğrendiklerim kalıcı olamadı. Şimdilerde, 70 gündür, her sabah DuoLingo ile çalışıyorum. Ücretsiz ve arada çıkan reklamlarla devam eden sürümünü kullanıyorum. Eminim farklı online dil kursları da vardır. Online platformda, kurslarda olmayan ne var diye düşününce bir kaç şey tespit ettim. Belki sizlerin de işine yarar diye paylaşıyorum: Yabancı dil öğrenmek, sürekli ve kesintisiz tekrar gerektiren bir süreç. Kurslar, sadece haftanın belli günleri, bir kaç saat için ve çoğunlukla, günün en yorgun olunan akşamlarında oluyor. ...

Eski Maltepe pazarı eski yerinde yakında bizlerle...

Ankaralılar bilir, kot pantolondan araba teybine, ara musluğundan kuruyemişe ne ararsan bulabildiğin hem de uygun fiyata bulabildiğin bir pazar var(dı): Maltepe camisinin üst tarafından pazartesi dışında (o gün semt pazarı kurulurdu) her gün hizmet veren seyyar paravanlarla ayrılmış küçük dükkancıkların oluşturduğu bir pazardı. Bu pazarın bulunduğu araziye bir alışveriş merkezi yapıldı. Ankara'nın en ilginç mimarisine sahip olduğunu düşündüğüm Malltepe Park, eski pazar esnafının ahını almıştı. Sopalarla dövüle dövüle pazar yerinden atılan esnafın tutan ahı, Malltepe Park'ı iflas noktasına getirdi. Market, dükkanlar derken hayalet alış veriş merkezine dönüştü Malltepe Park. Sonunda alış veriş merkezi yönetimi eski (kendi deyimleriyle tarihi) maltepe pazarını Malltepe Park'ın içine taşımaya karar vermiş.  Bugünlerde hummalı bir çalışma sürüyor Malltepe Park'ta. Dükkanlar alçıpanla küçük dükkancıklara bölünüyor. Öğrendiğime göre şimdiden 70'ten fazla pazar esnafı taş...

Yapay zeka, blog yazıları

2004 yılından bu yana devam ediyorum blog yazmaya. Kişisel hayatımda da teknoloji dünyasında da bir çok değişiklik oldu bu süreçte. Zaman zaman ara verdim yazmaya. Blog yazmaya, Türkçe içerikleri çoğaltmak amacıyla başlamıştım. Bugün geldiğimiz noktada ise özgün içerikleri çoğaltmak gibi bir hedef ile devam ediyorum yazmaya.  Bir çok işin yapay zeka araçlarına yaptırıldığı günümüz dünyasında, özgün içerik bulmak zorlaşıyor. İlk başlarda heyecan verici görünen yapay zeka tarafından oluşturulan içerikler, bir noktadan sonra birbirinin kopyası hâline dönüşüyor. Büyük olasılıkla bu sorunu aşacak araçlar da çıkacaktır.  Farklı konularda, yapay tatlardan ari içeriklere ulaşmak isterseniz tek yapmanız gereken SadeceOzgur sayfasına ulaşmak. Bu yazıyla birlikte, bundan sonra yapay zeka destekli hiçbir içeriğin blog sayfamda yer almayacağını duyuruyorum. 

Yaylapınar (Sinekçiler) Köyü Nazilli tatili

Yazılacaklar birikti, bu gidişler birikmeye devam edecek. Üst üste gelince seyahatler, okunanlar, teknik gelişmeler böyle oluyor. Yavaş düzgündür, düzgün ise hızlı deyip başlayayım bir yerinden.  Geçtiğimiz haftanın 6 gecesini, Aydın'ın Nazilli ilçesinin, eski adıyla Sinekçiler, Yaylapınar köyünde geçirdik. Ne ben, ne de eşim Nazilli'li. Oralarda yaşayan akrabamız da yok. Peki nasıl oldu da bir köyde kaldık 6 gece. Pınar Kaftancıoğlu sayesinde. Kendisini büyük şehirlerde, özellikle İstanbul'da, yaşayan çocuk sahipleri tanıyacaktır. Ayşe Arman'ın söyleşisinden sonra tanıyanlar ve alış veriş yapanların sayısında ciddi artış olmuş. Siz tanımayanlardansanız İpek Hanım'ın Çiftliği'nin web sayfasına bakmanızı ve yazının geri kalanını sonra okumanızı öneririm.  Kaftancıoğlu, bana kalırsa ülkemiz için uygulanabilir bir kalkınma modeli oluşturmuş. Ülkemiz, her ne kadar son dönemlerde ihmal edilmiş olsa bile, bir tarım ülkesi. Tarıma elverişli topraklara ...

Bozkırdaki Gölgeler (Don Segundo Sombra) / Ricardo Güiraldes

Ricardo Güiraldes, Arjantin edebiyatının önemli isimlerinden birisiymiş. Don Segundo Sombra'yı, Can Yayınları'nın 1983 Ocak tarihli, Siren Tayla ve Vedat Tayyar Erdamar'ın çevirisiyle Bozkırdaki Gölgeler adıyla yayınladığı baskısından okudum. 235 sayfalık romanın sonunda Harriet de Onis'in makalesine yer verilmiş. Genel olarak Arjantin edebiyatı, özel olarak ise Güiraldes ve Son Segundo Sombra'ya dair ilginç bilgiler var makalede.  Romanın konusu Arjantin kırsalında bir gencin yetişkin olma yolundaki serüveni diye özetlenebilir. Kendisine rol model olarak Don Segundo Sombra adlı bir sığır çobanını seçtikten sonra yaşadıkları, düşündükleri ve dönüştüğü karakterini akıcı bir dille kaleme almış Güiraldes. 

Uykusuzluğun nedeni sıcaklar mı?

Başlıktaki soru dışında ne yazabilirim bilmiyorum. 02.20'de uyanık olduğum gece sayısı fazla değil. Kafam yastığa bir karış kaldığında uykuya dalmamla öğünürüm oysa.  Peki bu uykusuzluğun nedeni ne? Mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklık mı? İzlemeyi çoktan bıraktığım ama Google'ın "harika" algoritması nedeniyle maruz kalmaktan kurtulamadığım haberler mi? Yoksa, Yoks, Yok, Yo, Y.

Boğaz'da erguvanlar

İstanbul’un baharı, erguvanların açmasıyla başlar. Boğaz’ın yamaçlarında, morun en güzel tonlarıyla süzülen bu ağaçlar, kente özgün bir hava katar. Erguvanlar, sadece doğanın değil, şehrin ruhunun da bir parçasıdır. Peki nedir bu erguvan? Erguvan ( Cercis siliquastrum ), Akdeniz iklimine özgü, ilkbaharda mor-pembe çiçekler açan bir ağaçtır. Anadolu'da yüzyıllardır bilinen bu ağaç, hem mitolojik hem de kültürel anlamda derin semboller taşır. İstanbul Boğazı çevresinde doğal olarak yetişen ender türlerden biridir. Erguvanın İstanbul’daki Yeri Erguvan, Bizans’tan Osmanlı’ya kadar pek çok dönemde İstanbul’da zarafetin ve geçiciliğin simgesi olmuştur. Rivayetlere göre Bizanslılar erguvanı imparatorlukla özdeşleştirirken, Osmanlı’da "erguvan cemiyetleri" adı verilen bahar eğlenceleri düzenlenirmiş. Osmanlı döneminde saray mensupları, Boğaz kıyılarındaki yalılarından erguvanların açmasını izler, bu manzarayı şiirlerle ölümsüzleştirirdi. Erguvan Nerelerde Görülür? ...

23 Nisan depreminin ardından

1999 yılında yaşanılan büyük depremin üzerinden 26 sene geçmiş. O günden bu güne her sarsıntının ardından konuşanlar ve konuşulanlar neredeyse hiç değişmiyor. İstanbul'un depreme hazır olmadığı, kentsel dönüşümün olması gerektiği kadar hızlı ilerlemediği, toplanma alanlarının yetersizliği gibi bir çok eksiklikten bahsediliyor.  1999 Marmara depreminin üzerinden 26 yıl geçti. Aradan geçen yıllarda şehirler büyüdü, nüfus arttı, teknoloji ilerledi. Ancak her sarsıntının ardından dile getirilen endişeler neredeyse hiç değişmiyor. İstanbul’un olası büyük depreme hazırlıklı olup olmadığı, kentsel dönüşümün yeterince hızlı ilerleyip ilerlemediği ve toplanma alanlarının durumu hâlâ konuşulmaya devam ediyor. Dünkü Deprem ve Kitapçıda Yaşananlar Dünkü depremi kızımla birlikte bir AVM’deki kitapçıda yaşadık. Kahvelerimizi içiyor, etrafımızda 23 Nisan sevincini yaşayan çocukları izliyorduk. Ancak bir anda her şey değişti. Sarsıntı başladığında insanlar hızla dışarı çıkmaya çalıştı. Çocukl...