Ana içeriğe atla

Kayıtlar

mekan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Ulusal Seramik Müzesi, Sevr / Paris

Paris denilince akla gelenleri sıralasak neler sayabiliriz? Eyfel kulesi, Notre Dam katedrali, Şanzelize caddesi, Saint Germain...Aklımıza Sevr gelmez. İşin doğrusu 9 numaralı metro hattının son durağını görmeden önce benim de aklıma Sevr gelmiyordu. Dün 9 numaralı hattın son durağını okuyucunca ve kısa bir Google araması sonucu tarih derslerinden hatırladığımız, zaman zaman ruhunun hortlatılmaya çalışıldığına dair açıklamalara rastladığımız o ünlü Sevres anlaşmasının Paris'in banliyösünde imzalandığını öğrendim. Siz kıymetli okuyucularım için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan bendeniz, onca işin gücün arasında, Sevres'e gidip antlaşmanın imzalandığı Seramik Müzesi'ni gezdim ve fotoğrafladım. Baştan söyleyeyim, antlaşmanın yapıldığı tarihte de şimdi de seramik müzesi olarak kullanılan binada, antlaşmaya dair hiçbir bilgi yer almıyor. Binada ülkemizle ilgili tek belge / anıt / heykel aşağıda fotoğrafını da göreceğiniz anma anıtı. Osmanlı İmpatorluğu'nu fiili olarak bi

Bir zamanların mekanı Cafe de Flore

Başlık, pek anlatmak istediğimi anlatamadı sanırım. Umarım yazı ile başarırım. Mekanımız Paris'in Saint Germain Bulvarı ile St. Benoitand sokağının köşesinde yer alıyor. Kırmızı renkli koltuklar ve aynalarla filmlerde gördüğümüz eski kafeleri hatırlatıyor. Paris'in ev sahipliği yaptığı düşünürlerden Jean-Paul Sartre ve Simone de Beauvoir'un zamanında gittiği kafelerden olduğu söyleniyor. Mekanın önündeki meydana da bu ikilinin ismi verilmiş. Gelelim başlığa. Mekana bugün gidenler, gözlemim ve okuduklarımdan çıkarttığım ortak sonuç, turistler ve zenginler. Cafe de Flore'de oturdum, bir kahve için varoluşçuları andım demek isterseniz 6 €'yu gözden çıkartmalısınız. Aynı bölgede, benzer özellikler taşıyan başka bir mekan ise Les Deux Magots. Başka bir yazıda da onunla ilgili gözlemimi paylaşırım. Bu tür yerleri gördükçe aklıma ülkemizdeki mekanlar ve süreklilik sorunları geliyor. Ankara'da Piknik'ten söz edilir hep. Keşke bugüne kalabilseydi. Bugün An

Ankara'da Trabzon esintisi: Zigana Pide

2014'ün ilk yazısı bir mekan yazısı olsun istedim. Yıl boyunca keyifli mekanlarda keyifli sofralarda olalım... İstanbul yolunda, ki asıl adı Fatih Sultan Mehmet Bulvarı, İstanbul'a doğru ilerlerken yolun sağ tarafında A City alışveriş merkezini göreceksiniz. Alışveriş merkezine komşu bir mekan Zigana Pide. Ankara'da başka şubeleri yok. Trabzon pidesi yapıyorlar. Pidenin hamuru da çok lezzetli, içindekiler de. Özellikle kapalı kavurmalı pidesini öneririm.  Mekanın ve pidelerin fotografları için sevgili Oburcan'ın yazısına bakmalısınız.  Adres bilgilerine gelince; Macunköy Erciyes İş Yerleri 201. Cadde No:6 Yenimahalle / Ankara tel (312) 387 09 99 http://www.ziganapide.com

Eymir gölü yolunda keyifli bir mekan: Özgür Bahçe

Türkiye Radyo Televizyon Kurumu'nun ORAN sitesindeki yerleşkesinin yanından incecik bir yol ilerler. 2005 yılında Kerkük'te  görevi esnasında  geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden TRT kameremanı Mustafa Ünal'ın anısını, ismiyle yaşatan bu sokak ORAN'dan Eymir gölü kenarına iner. Sokaktan aşağıya indiğinizde sağınızda ODTÜ'nün yerleşkesi içerisinde yer alan Eymir Gölü tesisleri bulunur. Sağa dönmeyip ilerlediğinizde sola doğru, gölden uzaklaşıp köylere doğru ilerleyen bir yol görürsünüz. İşte Özgür Bahçe bu yol üzerinde sağınızda kalıyor. Sırtını bir tepeye veren bahçe çimle kaplı. Çocukların oynaması için bir kaç oyuncak var. Bahçenin geniş bir otoparkı var. Kapalı mekanı, havanın dışarıda oturmaya izin vermediği günler için ideal. İçerideki sobalar, size eski günleri hatırlatacak. Eymir yakınlarındaki bahçeler genellikle gözleme, semaver, köfte sunarken Özgür Bahçe alkollü içecekler ve ızgaralarıyla öne çıkıyor. Fiyatlar, kent içerisindeki yerler kadar

Ankara'nın en lezzetli lahmacunlarından birisinin yapan Ciğerci Aydın

Maltepe'den Tandoğan'a doğru Gazi Mustafa Kemal bulvarı üzerinde ilerlerken yolun sağ tarafında kalabalık masalar görürseniz Ciğerci Aydın'ı buldunuz demektir. Günün, neredeyse her saati kim gelir neler yer diye düşünürüm bu kalabalığı her gördüğümde. Adı ciğerci olsa bile sadece ciğer şişi ile değil, belki ondan da lezzetli, lahmacun / pide ve kebaplarıyla gönlümüze taht kuran bir mekan Aydın.  Lahmacunun hamuru incecik açılmış. Malzemesi tam kıvamında ve çıtır çıtır pişirilmiş. Sanırım fırınından da kaynaklanıyor bu lezzeti. Evlere sipariş olanağı sunan mekan gece geç vakitlere kadar hizmetini sürdürüyor.  Adres ve telefon bilgileri şöyle: GMK Bulvarı no: 122/B Maltepe / Ankara tel: 0 312 230 25 11 / 230 25 12 http://www.cigerciaydin.com/

Büyülü Bahçe / Gölbaşı ANKARA

Ankara'da haftasonları gidilebilecek keyifli mekanlardan birisi Büyülü Bahçe. Haymana yolu üzerinde yer alan tesis, adından anlaşılacağı gibi, genişçe bir bahçeden oluşuyor. Kapalı mekanları var mıydı dikkat etmedim. Bahçede çocukların oynayacağı salıncaklar var. Ayrıca, bu tarz mekanların olmazsa olmazı, çeşitli kanatlılardan oluşan minyatür hayvanat bahçesi. Genellikle çocuklu ailelerin tercih ettiği bir yer olmasına şaşmamak gerekir. Açık havada ızgara, mangal yapma olanağı var. Fiyatlar, bence, yüksek sayılmaz. Et ızgaraların (biftek, pirzola) porsiyonu 25 TL. Köfte biraz daha ucuz. Porsiyonlar doyurucu, servis düzgün ve hızlı.  Pazar günleri uzun kahvaltı hizmeti de sunuluyor. Onun fiyatı da, yanlış hatırlamıyorsam, 25 TL / kişi.  Haymana yönüne doğru giderken yolun sol tarafında kalıyor mekan. Adres ve telefon bilgileri şöyle:  Haymana Yolu 4. KM No: 169 Gölbaşı - ANKARA tel: 0 312 498 23 94  

Küçükkuyu'nun büyük lezzetleri: Yengeç, Alp Balıkçılık, bAŞKa bar, Baykuş Bar, Ballım dondurma, Bebeğim

Daha önce Tarçın Börek ile ilgili yazmıştım. O yazıyı okuduktan sonra Tarçın'ı ziyaret ettiyseniz Yengeç'i de gördünüz demektir. Yengeç, Tarçın ile sırt sırta. Atatürk heykelinin bulunduğu meydanda. Sahilde de masaları olan bir kafe - restaurant. Mezeler ve balığın yaı sıra ızgaraların da sunulduğu bu keyifli mekanda canlı müzik yok. Daha çok "hafif batı müziği" ve "Türkçe sözlü hafif müzik" çalınıyor. TRT radyolarının dinleyicileri bu iki ifadeyi hatırlayacaktır.  Bayram nedeniyle tarihi doluluğa sahip Küçükkuyu sahilinde başka güzel mekanlar da var elbette. Bebeğim adlı balık ızgara ve kızartma yapan tezgah, Alp balıkçılık, bAŞKa bar, Baykuş Bar ve adlarını hatırlamadığım çay bahçeleri ve unutmadan Ballım dondurma.  Hayatın iki ucunda yaşayanların birinci tercihi Küçükkuyu. Yaşamda tecrübelilerle, amatörler bir arada. Amatörler, tecrübelilerin torunları oluyor genellikle. Ara yaşlardakiler büyük kentlerde para kazanmak için çabalayıp dururken çocuklar

Adatepe'de şaşırtan lezzet: Ekler pasta / Kır Kahvesi Adatepe - Küçükkuyu

Adatepe Köyü, Zeus altarıyla ve koruma altındaki evleriyle Küçükkuyu'ya tepeden bakan bir "butik köy". Köyün girişinde, Zeus altarı sapağında Kır Kahvesi adlı bir bahçe var. Çay, ada çayı, kahve, gözleme gibi bu tür bahçelerin değişmezlerinin yanı sıra ekler pastasıyla fark yaratıyor. Sıcak servis edilen ekler, profiterole benziyor daha çok.hYuvaralak kekin arasında beyaz krema ve üzerinde bol çikolata ve fındık.  Adatepe, dediğim gibi bir "butik köy". Bu yörede böyle butik köy haline gelmiş başka köyler de var. İnsanlar büyük kentlerde bunaldıkça eskiden sahip olduklarının güzelliklerini hatırlıyor ve onlara dönüyor. 

Pancar / Tunus caddesi Tübitak karşısı

Mekan etiketi taşıyan son yazının konusu Pancar . İyi yemek, hoş sohbet sloganlı bir mekan Pancar. Mezeleriyle, yaprak ciğeri ve Manisa usulü kabak tatlısıyla rakılı sofralar için keyifli bir yer. Şarap seçeneği de sunulsa bile mezeler daha çok rakıya yönelik. Deniz ürünlü mezeler 12, diğerleri 8 TL.  Masalar iki kişilik sohbetler için uygun büyüklükte. Mezeler küçük tabaklarda servis edilince fazla yer tutmuyor. Sandalyeler ise böyle mekanlarda pek görülmedik şekilde konforlu. Uzun sohbetler için düşünülmüş belki de.  Servis özenli ve hızlı. Açılalı bir seneden fazla olmuş. Cumartesi akşamı için normal sayılır belki ama beklediğimizden kalabalıktı. Masa sayısı fazla değil. Bu yüzden gitmeden rezervasyon yaptırmakta fayda var. Yemek istediğiniz mezeye karar verdiyseniz ayırtmanız yerinde olacaktır. Özellikle haftasonları mezeler hızla tükeniyor.  Peki bu yazı neden son mekan etiketli yazı? İnternette mekan gezip yorumlar yapan bir çok site var. Aslında internette pek çok şeyi y

Küçükkuyu'da büyük lezzet: Tarçın Börek Evi

TARÇIN BÖREK EVİ kapanmış. Yerinde bir bakkal dükkanı var. Neyseki TARÇIN Kahvaltı evi adlı bir mekanda, börek evindekine benzer lezzetler sunulmaya devam ediliyor. TARÇIN BÖREK EVİni çok sevmiştik. Bu yazıyı kaldırmaya kıyamadım.  "Egenin başladığı yer": Küçükkuyu Belediyesi'nin sloganı. Haritaya baktığınızda, Assos'u saymazsanız gerçekten de Ege'nin başladığı yerdir Küçükkuyu. Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı, Edremit körfezinin ucunda, Ayvalık ve Midilli'nin karşısında yer alır. Edremit tarafından geldiğinizde Altınoluk'tan 10 km batıdadır. Edremit'e 40, Akçay'a 30 km mesafesiyle yörenin en az bozulmuş beldesidir bana göre. Etrafta, zeytin ağaçlarıyla dolu "arsa"larda yükselen inşaatları gördükçe bu bozulmamışlık ne kadar sürer bilemiyorum. Tarçın Börek evi, bu adı gibi küçük beldenin büyük lezzetlerini üretiyor. Sabahın erken saatlerinden itibaren kahvaltı etmek için gelenlerle doluyor. Fotografı çektiğimde henüz 7 bile

Kocadağ At Çiftliği Kocadağ Köyü / Havran

Deniz, kum, güneş tatilinden sıkıldıysanız ve Edremit körfezi civarındaysanız size süper bir alternatif: At binmek. Edremit'ten Balıkesir'e giden yol üzerindeki şirin ilçe Havran'ın Kocadağ köyünde bu mekan. Henüz dört yaşında olan iki(z) kızlarımız çok keyif aldılar at binmekten. Altınızda sizden epey güçlü b ir hayvan varken dengede durmaya çalışmak, yorucu bir o kadar da keyifli bir uğraş. Eğer hayatınızda at binmeyi hiç denemediyseniz, emin olun deneyince siz de kabul edeceksiniz, çok şey kaçırmışsınız demektir.    Kocadağ At Çitfliği'nde at binmenin yanı sıra lezzetli mutfağını da deneyebilirsiniz. Mantı, haşlama içli köfte, ızgara köfte ve elbette demleme çay. Fiyatlar derseniz bu konuda ucuz / pahalı yorumu yapmak istemiyorum. Bunun yerine bir kaç seçtiğim ürünün fiyat bilgisini paylaşacağım. Ancak, öncelikle sipariş edeceğiniz yiyeceklerin hepsinin büyük bir özenle hazırlanıp, aynı özenle servis edildiğini belirteyim. Biz mantı, içli köfte, ızgara hellim ve

Saklıbahçe Restaurant / Çamlıbel Köyü - Güre - Edremit - Balıkesir

Tüm zamanların en uzun başlığı oldu sanırım. Mekanın adresi böyle, yapacak bir şey yok. Sakin kuzey egenin sakin mekanlarında dolaşmaya devam. Edremit ile Ayvacık arasında, eskiden küçük ve şirin olan yerleşim yerleri, şimdilerde halen şirin olsa da artık küçük değil. Özellikle Akçay sokaklarında dolaşırken İstanbul'un sahil mahallelerinde dolaştığınızı düşünebilirsiniz. Yüksek apartmanlar, sokaklar boyu park etmiş arabalar ve büyük şehir telaşıyla bölgenin en bozulmuş yerleşim birimi sanırım.  Güre, belki termal kaynağının getirdiği bir avantaj ile bu bozulmadan Akçay ve Altınoluk kadar etkilenmemiş gibi geldi bana. Halen sakin, halen kasaba havasında. Güre'den Altınoluk yönüne doğru giderken sağa Tahtakuşlar, Çamlıbel levhalarını göreceksiniz. Bu levhaları takip ederek, Kaz dağlarında yer alan Tahtakuşlar ve Çamlıbel köylerine ulaşabilirsiniz. Tahtakuşlar'da sizi bir etnografya müzesi karşılayacak. Çamlıbel'de ise Saklıbahçe. Sanırım köyde başka mekanlar da vardı

Mernuş Sahaf - Bistro

Geçenlerde bir yazı yazmıştım. Kızılay civarındaki keyifli bir mekanla ilgili. Diğer yazılarımın aksine, bu kez ne mekanın ismini ne de adresini yazdım. Blog yazısında bulmaca yapmak istedim. Bu sayede, ilerleyen günlerde geri gelen bir okuyucu sahibi olmayı umdum. Herşeyin hızlı olduğu ve hızlı olmayanın dışlandığı böylesi bir dünyada, geri gelen okuyucu, benim blogum için bir hayalmiş. Bunu görünce, çok sevdiğim ve keyif aldığım MERNUŞ'a haksızlık yaptığımı düşündüm. Bu yazı, gecikmiş de olsa, MERNUŞ'a borcumdur. Konur sokağın, Olgunlar caddesi ile kesiştiği köşeye yakın, sokağın Kocatepe'ye yakın kolunda bir pasaj içerisindeydi sahaf. Yıllardır gelip geçerken uğradığım, sahibi ile kitap üzerine konuştuğum, kendimi yabancı hissetmediğim nadir yerlerden birisiydi. Çocuklar doğduktan sonra uzunca bir süre keyfimce dolaşacak vaktim olmadı. Bu sene, daha fazla vakit yaratabiliyorum keyiflerime. Kızılay sokaklarını keşif, en büyük keyiflerimden. Bu keşif gezilerinin biri

Dutdibi Kahvesi, Adatepe / Küçükkuyu / Çanakkale

Adı, kendini bu kadar belli eden kaç mekan vardır? Dut ağacının dibindeki bu kır kahvesi, Adatepe köyü meydanında. Adatepe , Küçükkuyu'nun yanıbaşında bir dağ köyü. Tarihi epeeey eskilere dayanan, zamanında Rum ve Türkmen sakinleriyle barış içinde yaşamış şimdilerde İstanbul'dan bunalan kent kaçkınlarınca sahiplenilmiş 250 civarındaki hanesiyle, benim tabirimle Butik Köy. Her şeyin butiğinin makbul olduğu garip bir zamandan geçiyoruz. Geçenlerde Gazi Osman Paşa'da bir balık lokantasının tabelasında görüp şaşırmıştık eşimle: Butik balık lokantası. Her anlamda garip zamanlardan geçiyoruz. Bugün tarihli Cumhuriyet gazetesinde Dr. Ergin Yıldızoğlu'nun yazısını eğer okumadıysanız mutlaka okuyun. Zamanın ruhu, Zeitgeist, çokça anlamının dışında kullanılan bir kelime. Yıldızoğlu gibi kavramın içini dolduran makale yazanlar çok değil ne yazık ki. Konuyu dağıtmadan, Dut Dibi Kahvesi'ne dönelim. Tarihte gözetleme noktası olarak kullanılan Zeus Altarı tabelasını izleyer

Balıkçı Erkanın Yeri, Yeşildere - İsabeyli - Aydın

Sayfamda, Ankara dışında mekan etiketli yazı sayısı yok denecek kadar azdır. Çocuklar büyüdükçe gezen, gezdikçe yiyen, yedikçe yazan bendeniz, bu durumu değiştirmeye karar verdim. İşte değişikliğin ilk işaretlerinden birisi: Balıkçı Erkanın Yeri. Adı üzerinde mekanımızın sahibi Erkan Bey. Mekanın özel yemeği ise balık. Peki, neredenbu mekan diye soru yağmuruna tutanlar için: İsabeyli'de. İsabeyli Nazilli'nin komşusu şirin bir yer. Nazilli'den küçük, sırtını dağlara yaslamış önünde ova. Erkanın Yeri, İsabeyli'den dağlara doğru giderken bir derenin kıyısında. Kır lokantası, mangal, kendin pişir kendin ye mekanı gibi. Ama mangalla uğraşmam, hem zaten uğraşmak istesem pikniğe giderdim diyenlerdenseniz başkası pişirsin beraber yiyeyim de mümkün. Beraber derken, pişirene de ikram etmeyi unutmayın. Erkanın Yeri'nde balık, kırmızı ve beyaz et ile mezeler mevcut. Ayran, diğer milli içkimiz (bekletilmiş üzün suyunun damıtılmasıyla yapılan) ile bekletilmiş üzüm suyund

Tunalı Hilmi caddesinde farklı bir kafe: Kafe Stokholm

Dünyanın neresine giderseniz gidin aynı lezzeti bulabilirsiniz. Her yerde, sizinle aynı dili konuşan servis elemanları olacak. Alıştığınız lezzet, istediğiniz hızda. Yukarıdaki sloganlar hiç bir kafenin, kahve zincirinin, hamburgercinin değil. Öyleyse bile bunu bilerek kullanmadım. Yazdıklarım, gördüklerimden ibaret. Ben dünyanın bir ucuna gittiğimde "alıştığım lezzet"i aramadım hiç bugüne kadar. Hep burada "yerel ne var, farklı ne var"ın peşine düştüm. Siz de benim gibilerdenseniz Kafe Stokholm'ü seveceksiniz. TBMM'nin ilk vekillerinden Tunalı Hilmi Be y'den adını alan cadde üzerinde Esat kavşağına doğru ilerlerken sol kolda yeralan bu kafe, duvarları süsleyen İsveç manzaraları, çeşit çeşit dökme çayları, ev yapımı lezzetindeki (belki de ev yapımıdır, sormadım aslında) kurabiyeleri ve pastaları ile keyifli ve farklı bir mekan. Çalışanlarından öğrendiğime göre sahipleri Stokholm'de yaşıyorlarmış ve orada da bir kafeleri varmış. Oradaki kafen

Paris caddesini paralel sokağında Paris esintili bir kafe: La Foule Cafe

La Foule Cafe de tarihe karışmış. Keyifli bir mekandı. Zengin kavıyla ve et yemekleriyle öne çıkıyordu. Yerine vejetaryen mutfağı olan bir kafe açılmış. Henüz deneme şansım olmadı. Aşağıdaki yazıyı silmeyeceğim. Sadece kafenin iletişim bilgilerini çıkartıyorum... Şimşek sokak, ki kendisi Paris caddesinin paralelidir, yıl başından bu yana La Foule adlı keyifli bir mekana ev sahipliği yapıyor. Şimşek sokağın, Milliyet Gazetesi tarafına yakın ve Güven hastanesi ile aynı sırada: no: 13 / A. Bir apartmanın giriş katındaki daire ve onun alt katı kafeye dönüştürülmüş. Şef, Tunalı Hilmi caddesinde özel lezzetleri ile gönlümüze taht kuran Cafe des Cafe'de çalışıyormuş daha önce. Menüyü ve menüden tattıklarımızı düşününce çok yerinde bir transfer olmuş. Hem yemek var menüde, hem çay/kahve ve tatlılar. Hiçbirisi sıradan değil. Fiyatlar, bu özendeki bir kafe için yüksek sayılmaz. Benzerleri başkentin farklı semtlerinde çok daha yüksek ücretler talep ediyorlar.  Çalan müzikler, masaların

Ankara'da caz akşamları: Samm Bistro

Yıllar önce Tenedos kafenin alt katında dinlerdik Janusz Szprot 'u. Yıllardır dışarıya çıkmayınca kim nerede çalıyor takip etmiyorduk. Geçenlerde bir kadim dostun sayesinde Samm Bistro 'yu keşfettik. Aslında yaklaşık iki senedir her cuma caz gecesi düzenliyorlarmış. Uğur Mumcu caddesi 19 numarada, Köşk'e doğru giderken yolun sağ tarafında yer alan Samm's Butik Oteli'nin barı, küçük ve sıcak bir mekan. Yiyecek ve içecek menüsü zengin. Fiyatlar, böylesi bir mekan için makul. Bu haftaki programın afişini yanda görebilirsiniz.

Sokakbaşı Meyhane, nam-ı diğer Hüseyin'in Meyhanesi

Uzunca bir süredir izlediğim tek televizyon yayını Behzat Ç.'nin Hüseyin'in Meyhanesi mekanı olarak kullandığı Sokakbaşı Meyhanesi'ne sonununda gittim. Hatta yanda gördüğünüz üzere Behzat'ın masasında fotografım da var. Mekan, aslında Behzat Ç. öncesinde de bölgede bilinen sevilen yerlerdendi. Esat dörtyolda, köşebaşında yer alan burayı Behzat Ç.'de mekan olarak kullanmak, muhtemelen Erdal Beşikçioğlu'nun zamanında Sokakbaşı'nın çaprazında bir yer işletmesinden kaynaklanıyordur.  Sokakbaşı'na diziden aşinayız. Havalar iyi olduğunda açık havada büyükçe bir yerleri var. İçerisi de küçük sayılmaz. Mezeler lezzetli, fiyatlar pek ucuz sayılmaz. Dizinin etkisi fiyatlara yansımış görünüyor. Behzat'ın masası rezervasyonlu oluyormuş genelde. Yurt içi ve hatta dışından rezervasyon yapılıyormuş. Mekanın garsonları, kim bölümlerde rol almış. Duvarlarda gazete küpürleri ve diziden görüntülerin yer aldığı fotograflar var.  Yakında final yapacak olan Behzat

Angora Cafe Bistro, Etimesgut

Hem Eskişehir yolu, hem de İstanbul yolunu kullanarak ulaşılabilen bir ilçe Etimesgut. İlçe dediysem öyle merkeze uzak bir yer değil. Kızılay'a ortalama 20 km mesafede. Bu şirin ilçenin Hükumet Konağı yenilendi. Sanırım henüz resmi açılışı yapılmamış olsa bile daireler, yeni binalarında hizmet veriyor. İşte yenilenen Hükumet Konağı'nın yanıbaşındaki sokakta yer alıyor Angora Cafe Bistro.  Girişine bakınca, mekanın büyüklüğü konusunda hatalı fikirler edinebilirsiniz. Arkaya doğru uzayıp genişleyen Angora'da hem atıştırmalıklar hem de yemek servisi var. Son zamanlarda kahvaltı için tercih ettiğim mekan, kablosuz internet hizmeti de sunuyor. Fiyatları hesaplı, servisi hızlı, sundukları lezzetli. Yolunuz Etimesgut'a düşerse, soluklanmak için bahçesinde oturabilirsiniz.  İstasyon Mahallesi 2306. sokak no:5 Etimesgut / ANKARA tel: (312) 244 14 46-47