Yağmur damlaları arabanın silecekleriyle yarış halindeydi. Az önce temizlenen yerler, gökten düşenlerle yeniden ıslanıyor ve görüşü bozmaya devam ediyordu. Binalar ve şehir uzaklaşırken, ne yapıyorum gerçekten diye düşündü. İç sesini sözle tekrarladığını fark ettiğinde, arabada yalnız olduğuna şükretti. İş çıkışı, akşam trafiğinde kendi kendine konuşmak pek garip karşılanmazdı gerçi. Bu aralar akıl sağlığını korumak herkes için zordu. Zor zamanlardan geçiyoruz, dedi kendi kendine. Hangi zamanımız kolay oldu ki diye ekledi. Kendine hak verdiğini fark edip güldü. Hava kararmaya başlayacak birazdan, daha çevre yoluna bile gelemedim. Bu gidişle bugün rekor kıracağım. Neyse ki evde bekleyenim yok. Bekleyeni olmadığına sevinmesi garibine gitti. Çocukluğu ve gençliği boyunca kendisini hep kalabalık bir ailenin babası olarak hayal ettiğini hatırladı. Karısı, kızları ve oğulları ile güle eğlene yaşayıp gideceği kocaman bir ev görürdü ne zaman geleceği düşünse. Oysa hiç evlenmed...
Sanırım yirmi seneden fazla olmuştur, Anarşist adlı romanı okuyalı. Blogda yazmadığıma göre, ilk okuyuşumun üzerinden en az 15 sene geçmiş. Hayal meyal hatırladım, bu ikinci okuyuşum sırasında. Sheridan Entwhistle adlı orta yaşlı, ergen bir kız çocuğu babası, beyaz yakalı bir İngiliz'in hayatından bir kesit okuyoruz. Banliyö ahlakının sorgulanmasından orta yaş bunalımlarına sağlam tespitleri olan, akıcı bir dile sahip roman 275 sayfa. Romanın yazarı Tristan Hawkins, çevirmen Elif Özsayar. Benim okuduğum Ayrıntı yayınları tarafından 1999 yılında yapılan ilk baskısıydı. Roman içerisine gizlenmiş ayrıntılar, son sayfada ilginç bir şeklide bir araya geliyor. Dikkatli okuyucuların fark edeceği sürprizler var. Daha fazla ipucu verip, okuma keyfinizi kaçırmak istemem. Sheridan'ın hayatı, birçoklarına tanıdık gelecektir. Orta yaş bunalımının sonuçları, çoğunlukla roman kahramanının yaşadığından çok daha ağır oluyor. Hormonal değişikliklerin farkında olmak önemli. Aksi durumda, ...