Filmli makineler zamanından kalmayım. Siyah beyaz ILFORD'la çektiğim karelerin bir bölümü duruyor hâlâ. Film banyosu, kart baskısı, deklanşöre basıldığı anda film üzerine sabitlenen karenin baskı sırasında değişikliklere uğratılması... Hepsi hoş, güzel anılar oldu artık. Başlıktaki soruyu, neden fotograf çekiyoruz sorusunu son zamanlarda daha çok soruyorum. Bulduğum bir kaç yanıt var. Sizlerin yorumlarını da merak ediyorum. İşte benim yanıtlarım: İleride dönüp o anı hatırlamak için. Orada bulunduğumuzu göstermek için. Herkes çektiği için.
Blogumun," Okuyucularına doğru ve yararlı bilgiler sunmak " gibi bir işlevi olduğunu düşündüğüm zamanlardı. Eymir Gölü rehberi adlı bir yazı yayınlamıştım. Okunma istatistiğine baktım, Şubat 2019'dan bu yana toplam 100 kez görüntülenmiş. Sadece özgür yazılara yer verme kararımın ne kadar doğru olduğunu gösteren bir başka kanıt. Madem, artık sadece özgür yazılar, o zaman Eymir de sadece özgür Eymir olmalı :) Yaprakların hışırtılarını, doğanın renklerini değiştirdiği, gölün suyunun soğuduğu bu günleri kaçırmayın derim. Rehberde ayrıntısıyla anlatmaya çalışmıştım, göle yaya ve bisikletli giriş için hiçbir şeye ihtiyacınız yok. ODTÜ ile bir ilişkiniz olması gerekmiyor. Giriş kartı, sadece otomobiliniz ile girmek istediğinizde gerekiyor. Bu yüzden, siz de fırsat bulduğunuzda gidin Eymir'e. TRT Genel Müdürlüğü yanındaki daracık sokak ile Eymir kenarına inebilirsiniz. Geçtiğimiz hafta yol kenarına beton blokların konulması nedeniyle kapalı olan...