Teknik eğitim almış yazarlardan okuduğum kitaplar ayrı bir haz veriyor bana. Bugüne kadar okuduğum en etkileyici roman olan Tutunamayanlar'ın yazarı Oğuz Atay gibi Uğur Kökden de inşaat mühendisliği eğitimi almış. Çınar Yaylalı adlı meslektaşımın hikayelerini de keyifle okumuştum. Kavis Kitap'tan ilk baskısını 2011'de yapan 2 07 sayfalık kitap, 1960'lı yıllarda Paris'te yazılmış denemelerden oluşuyor. O yıllarda Paris'te çalışan Kökden bir yandan kente ruhunu katan yazarların kitaplarından izlenimlerini aktarıyor bir yandan da özelde Paris'e genelde Fransa'ya ilişkin gözlemlerini. Günümüzde Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya'nın da ebedi mekanı haline gelen Pere Lachaise mezarlığına dair yazdıklarını Paris'i gezenlerin ne kadarı farkında acaba? ...Aslında bu mezarlık, Napoleon'un buyruğuyla Devrim'in ve 1871 Komün Hareketi'nin rengini taşıyor. Tek başına "Federeler Duvarı" bile bunun kanıtı. Öyle ki, o duvarın dibinde Feder...
Elektronik imza sempozyumu vardı geçtiğimiz hafta Ankara'da. Gazi Üniversitesi ile Telekomünikasyon Kurumu (TK) ortaklaşa düzenlemişler sempozyumu. Birbirinden ilginç deneyimler paylaşıldı iki gün boyunca. Görünen o ki e-imza ile ilgili temel sorun ne teknik, ne yasal. Sorun biraz yumurta tavuk sarmalı gibi. Yani uygulama olmadığı için e-imza almıyor kimse, e-imza yaygın olmadığı için uygulamalar yaygınlaşmıyor (özellikle bankacılık ve finans sektöründe). Bu sarmal nasıl kırılır? Bir başlangıç uygulaması bulmak gerekiyor. Sempozyumda dile getirilmeyen bir ilginç fırsat DVB-T ile birlikte satın alınması gerekecek Set Üstü Kutularla akıllı kartların okunabilecek olduğu gerçeği. Eğer doğru kutular ve konfigürasyon seçimi yapılırsa ve e-devlet uygulamalarının bir kısmı DVB-T platformuna taşınırsa beklenmedik bir hızla e-imzanın yaygınlaşması sağlanabilir. Bu konuda İtalya örneğinin iyi incelenmesi gerekiyor.