Her ayın ilk pazar günü Ankara Ayrancı pazar yerinde kuruluyor antika pazarı. Antika meraklıları kadar, benim gibi sahaf tutkunlarına da hitabeden stantların birinde rastladım Nalan Türkeli'nin günlüğüne. Benim okuduğum Gökkuşağı Yayınları'nın Mart 1997 tarihli dördüncü baskısıydı. 150 sayfalık günlük, İstanbul'un varoşlarında hayata tutunmaya çalışan bir kadının mücadelesini anlatıyor. Ülkedeki fakirlik ve zorlu yaşam koşullarına askerlik yaparken şahit olmuştum. Bu anlamda, askerlik günlerinde gördüklerimi çok önemserim. Türkeli'nin kullandığı kelimeler, cümle yapıları aldığı daha doğrusu alamadığı eğitimle kıyaslandığında çok başarılı. Bu kadar da olmaz dedirten sıkıntılarla boğuşurken hep okumaya, bilgisini arttırmaya çabalıyor oluşu insanda ister istemez bir öfke doğuruyor. Öfke elbette Türkeli'ye değil. İnsanların en temel ihtiyaçları olan eğitim, sağlık ve barınma haklarına bile sahip olamaması öfkelendiriyor. Çocuğu hasta yatarken ilacın ne kadar olduğunu
🧿 20 yıldır yayında.... 🧿 teknik yazılar, kitap/mekân tanıtımları, gezi notları