Hafta sonları alış veriş merkezlerine gitmeyi sevmiyorum. Hem otoparkında yer bulmak, hem mağazalarında dolaşmak hem de kafelerinde sakin bir masa bulmak neredeyse imkânsız. Bir şekilde işlerimi halledip o kalabalıktan kurtulma şansı bulduğumda ise arabayı nereye park ettiğimi bulma macerası başlıyor. Neyse ki sonunda bu macerayı ortadan kaldıracak bir çözüm keşfettim. Keşfime gülebilirsiniz belki gene de yazayım. Park yerinin fotoğrafını çekiyorum. Bu sayede hangi katta hangi noktaya arabayı park ettiğimi aklımda tutmaya gerek kalmıyor. İnsanlık için önemsiz, benim için bu keşfi paylaşmak istedim :)
"Dar Zamanlar" üçlemesini okumaya 2016 yılında başlamıştım. Aslında 2014 yılında yayınlanan Dert Dinleme Uzmanı ile dörtleme haline dönüşen dizinin iki ve üçüncü romanlarını bir kaç ay önce okuduktan sonra serinin son romanını bitirmek şart olmuştu. Romanı, Everest Yayınlarından Nisan 2014 tarihli, 255 sayfadan oluşan, ilk baskısından okudum. Dar Zamanlar serisinin ilk üç romanındaki karakterlerin yer almadığı Dert Dinleme Uzmanı beş bölümden oluşuyor. Anlatılanların ne kadarı gerçekten yaşandı ne kadarı anlatıcının hayalinde yaşandı birbirine girmiş. Okuduğumuz zaten bir kurgu olduğuna göre neyin gerçekten yaşanıp neyin anlatıcının hayalinde yaşandığının bir önemi var mı diye düşünüp metni okumanın tadını çıkartmanızı öneririm. Klasik akışlı bir roman değil Dert Dinleme Uzmanı. Bence Dar Zamanlar serisi içindeki en sıradışı yapıya sahip olanı. Edebiyatla ilgili akademik bir bilgim yok. Bu yüzden yazdığım hatalı olabilir baştan uyarayım. Sanırım bil...