Evde uzunca bir süredir okunmayı bekleyen kitaplardan birisiydi Köşe Bucak İstanbul. Osman Cemal Kaygılı'nın 1931 yılında Yeni Gün gazetesinde yayınlanan İstanbul'un Köşe Bucağı başlıklı yazı dizisinden oluşturulan eseri yayına hazırlayan Tahsin Yıldırım. Benim okuduğum Selis Kitapları'ndan çıkan, 333 sayfalık, Nisan 2004 tarihli ikinci basımıydı. Selis'ten ilk baskısı Eylül 2003'te yapılmış. Kitap sitelerine arattığımda, 2019'da Can Yayınları'nca da basıldığını gördüm. 1931 yılının İstanbul'u nasıldı diye merak ediyorsanız eşsiz bir kaynak Kaygılı'nın eseri. Gazete yazısı için hazırlanan metinler, kolay okunuyor. Kaygılı, şehrin farklı semtlerini, daha doğrusu semtleriyle birlikte köylerini dolaşmış ve tanıtmış. Bugün Mecidiyeköy semtinin o günlerde Mecidiye adlı bir köy olduğunu ve Kaygılı'ya göre geleceğinin pek parlak olduğunu; Okmeydanı'nda karargâh kurup alayla kuş tutan çocukları, farklı dinde ve farklı etnik kökenli insanların farklı...
Elektronik imza sempozyumu vardı geçtiğimiz hafta Ankara'da. Gazi Üniversitesi ile Telekomünikasyon Kurumu (TK) ortaklaşa düzenlemişler sempozyumu. Birbirinden ilginç deneyimler paylaşıldı iki gün boyunca. Görünen o ki e-imza ile ilgili temel sorun ne teknik, ne yasal. Sorun biraz yumurta tavuk sarmalı gibi. Yani uygulama olmadığı için e-imza almıyor kimse, e-imza yaygın olmadığı için uygulamalar yaygınlaşmıyor (özellikle bankacılık ve finans sektöründe). Bu sarmal nasıl kırılır? Bir başlangıç uygulaması bulmak gerekiyor. Sempozyumda dile getirilmeyen bir ilginç fırsat DVB-T ile birlikte satın alınması gerekecek Set Üstü Kutularla akıllı kartların okunabilecek olduğu gerçeği. Eğer doğru kutular ve konfigürasyon seçimi yapılırsa ve e-devlet uygulamalarının bir kısmı DVB-T platformuna taşınırsa beklenmedik bir hızla e-imzanın yaygınlaşması sağlanabilir. Bu konuda İtalya örneğinin iyi incelenmesi gerekiyor.