IBC maratonunda sona yaklasiyoruz. Dort gun suren fuar ve dort gun suren konferans, yarin konferansin, diger gun (sali) fuarin son gunu. Bugun gunlerden Pazar ve insanlar uykularinda olmalari gerekirken akin akin RAI`ye geliyor. Bugun fuara katilan Turk firmalarina ayirdim bir yerde. AKFA teknoloji, VESTEL, ONAIR, XEUS ve elbette Turksat ilk aklima gelenler. Vestel ile farkli etkinliklerde karsilasiyoruz. Yaka kartimda calistigim firmanin adini gorunce, bir yanlislik eseri basmislar aslinda, bu kez gorevli geldigimi dusunup seviniyorlar benim adima. Oysa adres ve kader ayni :) 2013`ten bu yana bu takip ettigim dorduncu uluslararasi etkinlik ve bir kez daha masraflari cebimden odedim. Fuarin en one cikan slogani nedir derseniz, tartismasiz 4K isi ne olacak derim. Son kullanicilarin aksine yayincilar 'bu 4K`nin neden standartlasmadigini' dusunup, tartisip duruyor.
Elektronik imza sempozyumu vardı geçtiğimiz hafta Ankara'da. Gazi Üniversitesi ile Telekomünikasyon Kurumu (TK) ortaklaşa düzenlemişler sempozyumu. Birbirinden ilginç deneyimler paylaşıldı iki gün boyunca. Görünen o ki e-imza ile ilgili temel sorun ne teknik, ne yasal. Sorun biraz yumurta tavuk sarmalı gibi. Yani uygulama olmadığı için e-imza almıyor kimse, e-imza yaygın olmadığı için uygulamalar yaygınlaşmıyor (özellikle bankacılık ve finans sektöründe). Bu sarmal nasıl kırılır? Bir başlangıç uygulaması bulmak gerekiyor. Sempozyumda dile getirilmeyen bir ilginç fırsat DVB-T ile birlikte satın alınması gerekecek Set Üstü Kutularla akıllı kartların okunabilecek olduğu gerçeği. Eğer doğru kutular ve konfigürasyon seçimi yapılırsa ve e-devlet uygulamalarının bir kısmı DVB-T platformuna taşınırsa beklenmedik bir hızla e-imzanın yaygınlaşması sağlanabilir. Bu konuda İtalya örneğinin iyi incelenmesi gerekiyor.