Ana içeriğe atla

Hüzün / Ayşe Kulin

Ayşe Kulin’in dört kitaplık serisinin sonuncusu Hüzün adını taşıyor. Kitabın tam adı Hüzün 1964-1983 Dürbünümde Kırk Sene. Everest Yayınları’ndan Ocak 2011’de çıkan kitabın ilk baskısı 100.000 adet yapılmış. 281 sayfalık kitabın sonunda Kulin’in aile albümünden fotograflara yer verilmiş.

Hayat, Kulin’in ikinci evliliğinin ilk yıllarında son buluyordu. İlk evliliğinden olan çocuklarının velayeti konusunda yaşadıkları, ikinci evliliği ve bu yeni evlilikten doğan iki erkek çocuk, 1971 darbesi, 1980 darbesi ve bolca hüzün. Bu son kitabı okurken Kulin’in hayatının mücadele ile geçtiğine şahit oldum. Uzaktan bakıp, kolej mezunu, çocuklarını yurt dışında okutmuş, hayatının bir bölümünü Yeniköy’de saray yavrusu bir yalıda geçirmiş diye düşünebilir insanlar. Oysa, dedesinin rüyasında dediği gibi, hayatı hep çok çalışarak geçmiş Kulin’in.

Hüzün, Ankara ve İstanbul anılarıyla dolu. Sen masa kurmayı bilirsin diye çağrıldığı bir reklam setinden sanat yönetmeni ünvanı ile ayrılması, çeviriler, dergi yazıları, reklam filmleri gibi işler arasında koşturmasıyla geçen yıllarda ailesinin geçirdiği dönüşümlere de tanıklık etmemizi sağlıyor yazdıkları.

Kulin’den bugüne kadar toplam 5 kitap okudum. Bunlar Aylin, Veda, Umut, Hayat ve Hüzün. Ancak hiç birisi kurgu değil. Hepsi yaşanmış hikayeler. Elbette kimi kurgusal özellikler barındırsa bile “roman” denilebilecek eserler değil kanımca. Okuduğum tüm eserlerinde akıcı ve kolay okunan, okuyanı yormayan bir dil kullanılmış.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...