Ana içeriğe atla

5G ve Yayıncılık

Malum, tüm dünya 5G ve 5G ile birlikte yaşanılacak değişime hazırlanıyor. Ülkemizde de gerek ULAK A.Ş. gerekse Ostim Haberleşme Kümelenmesi 5G teknolojisinde ürünler geliştirmek için çalışıyor. 5G'nin etkileyeceği sektörlerden birisi de yayıncılık. Hem mobil operatörlerin ses dışındaki hizmetleri çoğaltma çabası hem online videonun önlenemez yükselişi hem de klasik yayın dağıtımı için kullanılan frekans bantlarının 5G için kullanılması niyeti sayısal karasal televizyon yayını dağıtımının 5G şebekesi ile yapılması gibi bir seçeneği gündeme getiriyor.
Dünyada, sayısal karasal televizyon yayıncılığına (digital terrestrial television:DTT) başlamamış çok az sayıda ülke kaldı. Avrupa kıtasında, henüz düzenli DTT yayını yapmayan tek ülkeyiz. DTT şebekesi kurmak yerine 5G yatırımını DTT'yi de kapsayacak şekilde mi yapsak diye bir tartışma oluşturmaya çabalıyorum bir süredir. Geçenlerde okuduğu ve bu yazıma konu olan rapor, tam da bu konuya odaklanmış. 
Raporu hazırlayan kuruluş Avrupa Yayın Birliği (European Broadcasting Union:EBU). "Cost analysis of orchestrated 5G networks for broadcasting" adını taşıyan 33 sayfalık raporun tamamına EBU web sayfasından erişebilirsiniz. Raporu incelediğinizde sizin de görebileceğiniz gibi maliyet kıyaslaması yapılıyor. İki senaryo var: sadece 5G ve DTT + 5G. Raporun sonuç bölümüne bakıldığında 5G ve DTT şebekelerinin birlikte kullanılması durumunda kişi başına düşen maliyetin, diğer senaryoya kıyasla çok daha düşük olduğu görülüyor.
Raporun varsayımları arasında DTT şebekelerinin hâli hazırda kurulu olduğu var. Bu nedenle DTT capex'i hesaplamalar arasında görünmüyor. Hesaplamaların bir diğer sorunlu bölümü DTT gibi senelerdir üretimi yapılan ve artık fiyatları iyice düşen teçhizatı ile henüz üretimine bir kaç yıldır başlanılan, bir bölümü ise tasarım aşamasındaki, 5G ekipmanının maliyet kıyaslaması. Rapor, 2030'lu yılları öngörmeye odaklanmış ancak hesaplamalarda kullanılan fiyatlar o günlere taşınmamış. Hâliyle 5G ekipmanı fazlasıyla pahalı çıkıyor sonuçta. Raporun eleştireceğim bir diğer konusu ise linear TV / OTT yayınlarına dair tahmini. Rapor, linear TV (önceden belirli akış ile yapılan bugünkü televizyon yayıncılığı) 2030'lu yıllarda toplam televizyon yayıncılığı içerisinde küçük bir paya sahip olacaktır diye düşünenlerdenim. Hatta daha ileriye gidip, bugün bildiğimiz televizyon yayın şirketlerinin yok olacağını, linear TV yayınlarının sadece tematik kanallarca yapılacağını öngörüyorum. Over The Top (OTT) ise bugün bile tüm yayıncılık ekosistemini sarsıcı etkiler gösteriyor. 2030 senesinde, muhtemelen OTT, televizyon yayınları izlemenin ana unsuru haline gelmiş olacak. Bu durumda DTT gibi, linear TV yayınlarını tek noktadan kamuoyuna yayınlamak için ideal çözüm, OTT için işe yaramaz bir şebeke haline dönüşecek.
Kısacası EBU'nun raporu, yayıncılar için 5G'ye frekansları kaptırmamak adına oluşturulmuş bir çalışma gibi görünüyor. Özellikle DTT yatırımı hiç yapmamış ülkemiz için büyük kentlerde ve kimi kırsal bölgelerde DTT, ülkenin geri kalanında 5G daha uygun bir çözüm olur gibi görünüyor. Böylesi bir kararın 5G ekosisteminde yaratacağı sinerjiyi de düşününce etkisi çok daha büyük olacaktır.

Yorumlar

Yorum Gönder

Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...