Yekta Kopan'dan okuduğum üçüncü kitap. Kısacık öykülere küçürek denildiğini öğrenince, bu sözcüğü unutmayayım diye sık sık kullanıyorum. Belki Yaz Erken Gelir'de küçürek öykülerin bir çok örneği var. Kimi birkaç satırdan kimi bir kaç paragraftan oluşan öyküleri okuması kısa, sindirmesi uzun sürüyor. Süslü cümleler sevenlerdenseniz Kopan'ın sade dili size hitabetmeyebilir. En sevdiğim öykü kitabın sonunda yer alıyordu, Kaplanın Fısıltısı. Şu sözü beni çok etkiledi: "Öfkeli gençlerin zamanı yavaş akar. Hele bir de öfkeleri kendilerineyse." s.164
Dün akşam Kadıköy'de oynanan Fenerbahçe Galatasaray derbisinin kazananı tartışmasız şekilde Trabzonspor oldu. Ekim ayının sonu itibariyle lider ile puan farkı 5'di. Son maçların ardından ise sadece 2. Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor birer puan arayla sıralanıyor. Önümüzdeki hafta üç takımı da zorlu maçlar bekliyor. Galatasaray evinde bu senenin istikrarlı takımı Samsunspor'u ağırlayacak. Fenerbahçe Başakşehir deplasmanına giderken Trabzonspor'un rakibi Göztepe. Bence üç maç da üç ihtimalli. Evinde ve deplasmanda iyi sonuçlar alan Göztepe'yi yenebilirsek, bir sonraki haftada seneler sonra ligin zirvesine yerleştik başlıklı bir yazı yayınlayabilirim. Fatih Tekke, sınırlı kadroyu çok verimli kullanıyor. Taraftar da alınan sonuçları gördükçe takıma desteğini arttırdı. Bu birliktelik, bir kez daha o seneyi bu sene yapar mı, izleyip göreceğiz.