Paris, Osmanlı aydınına da ilham olmuş Bilgeoğuz yayınları tarafından 2009 yılında ilk baskısını yapan ilginç bir çalışma, Osmanlı'da Sosyalizm. Toprağın mülkiyetine ilişkin yıllar boyu süren anlayışın sonucu olarak Osmanlı hakimiyetindeki bölgelerde derebeylikleri görülmemiş. Avrupa'daki gelişmelere tezat bir durum oluşmuş bu yüzden. İsmail Cem'in, henüz okumayı bitiremediğim bir kitabında bu bahsettiğim durum sayılarla ortaya konuluyor. İlhami Yangın'ın çalışması, Osmanlı'nın son dönemlerinden başlıyor. Kitabın odaklandığı konu, isminden de anlaşılacağı gibi, Osmanlı'da sosyalist akımlar. Hal böyle olunca, meşrutiyetler ve kurtuluş savaşı mücadelesi dönemi de, bugüne kadar hiç okumadığım bir bakış açısından, kitapta işlenmiş. Yangın, akademik bir çalışma titizliği ile yazdıklarına referans göstermiş. Kitap boyunca bir çok kez dip notlarla, bahsi geçen konuların ayrıntılarına dair bilgiler paylaşılmış. Kaynakça bölümünün 17 sayfa tutması, kitabın bu...
Trabzonspor bu sezona iyi başladı. Uzun bir aranın ardından dört maç üst üste kayıpsız ilerliyor. Lider Galatasaray ile arasındaki puan farkı, bir maç fazlasıyla, 2. Galatasaray'ın kadrosuna bakınca şampiyonluk için pek şansımız olmadığını düşünen çok olacaktır. Ben olaya farklı bir açıdan bakmak istiyorum. Bu sezon Trabzonspor Avrupa kupalarında yok. Oysa Galatasaray, Fenerbahçe ve Samsunspor ligin yanısıra Avrupa'da da mücadele ediyor. İki kulvarda mücadele, sakatlık ve yorgunluk gibi dezavantajları beraberinde getiriyor. Bu yüzden, kadro derinliği Galatasaray kadar olmasa da Trabzonspor'un zirve yarışını uzun süre götürebileceğini ve bu senenin bir kez daha o sene olabileceğini düşünüyorum. Fatih Tekke ile yakaladığımız bu ritmi sürdürmemiz dileğiyle...