Sadece siyah ve beyazdan ibaret bir hayat; "İyidir" diyemem. Kimselere de önermem. Hayatı, "dijital" gibi, sadece sıfır ve birden ibaret yaşamak... Ya var, ya yok. Az / birazcık / fazlaca gibi ölçülerden bağımsız... Dediğim gibi, iyidir diyemem, kimselere de önermem. Ara renkler gerek hayata. Yaşadıklarımız ne tam iyi ne tam kötü aslında. Gri, hem biraz siyah, hem biraz beyaz... Hayattaki duruşumuz da öyle olmalı belki, duruma göre tonu değişen bir gri... Ancak, bazen, kimilerinde bu "gri" olmuyor, olamıyor. Bu durumda uzman yardımı şart. Çekinmemek gerek. Güvenebileceğimiz bir uzman bulmak ve onun rehberliğinde, siyah - beyaz olarak algıladığımız dünyanın grilerinin de olduğunu keşfetmek... grilerin huzuruna sığınmak... 30 mart dünya bipolar günü kutlu olsun... yaşasın ara renkler :)
Trabzonspor bu sezona iyi başladı. Uzun bir aranın ardından dört maç üst üste kayıpsız ilerliyor. Lider Galatasaray ile arasındaki puan farkı, bir maç fazlasıyla, 2. Galatasaray'ın kadrosuna bakınca şampiyonluk için pek şansımız olmadığını düşünen çok olacaktır. Ben olaya farklı bir açıdan bakmak istiyorum. Bu sezon Trabzonspor Avrupa kupalarında yok. Oysa Galatasaray, Fenerbahçe ve Samsunspor ligin yanısıra Avrupa'da da mücadele ediyor. İki kulvarda mücadele, sakatlık ve yorgunluk gibi dezavantajları beraberinde getiriyor. Bu yüzden, kadro derinliği Galatasaray kadar olmasa da Trabzonspor'un zirve yarışını uzun süre götürebileceğini ve bu senenin bir kez daha o sene olabileceğini düşünüyorum. Fatih Tekke ile yakaladığımız bu ritmi sürdürmemiz dileğiyle...