Ana içeriğe atla

Mobil televizyon

Ülkemizde, deneme amaçlı yayınları saymazsak, ilk televizyon yayını 31 Ocak 1968 tarihinde gerçekleştirilmiş. Tek kanaldan siyah-beyaz olarak günün belli saatlerinde başlayan yayın, şimdilerde yüzlerce kanaldan renkli, hatta kimileri yüksek tanımlamalı (high definition:HD), olarak yapılıyor. 2006 yılında yapılan bir araştırmaya göre günde ortalama 5 saatimiz televizyon izleyerek geçiyor. Günümüzde yalnızca sabit alıcılarla izleyebildiğimiz televizyonu hareketli olduğumuz ortamlarda da izlememize olanak sağlayacak teknolojiye mobil televizyon deniyor.
Teknoloji yerine teknolojiler demek daha doğru olur aslında. Hareketli ortamda televizyon yayınlarına ulaşabilmek için birden fazla seçenek var. Ayrıntılara geçmeden önce, bir noktayı açıklığa kavuşturmak gerekiyor. Mobil televizyonu iki farklı dağıtım yöntemiyle sunmak olanaklı: Tek noktadan çok noktaya (broadcast) ve tek noktadan tek noktaya (unicast). Unicast yayının örneklerini ülkemizdeki mobil telefon şebekesi işletmecileri halihazırda sunmaktalar. Bugün için GPRS ve GPRS EDGE bağlantıları ile verilen unicast mobil televizyon yayını, yaklaşık 6 ay sonra sunulmaya başlanacak 3. nesil şebeke ile birlikte daha yüksek hızlı bağlantılarla sağlanabilecek. Teknolojinin gelişimi, unicast yönteminin video-on-demand (isteğe bağlı video) tipli servislerde, broadcast yönteminin ise alışageldiğimiz televizyon yayınının sunulmasında kullanılacağını gösteriyor. Bu iki yöntemi birbirine rakip olarak düşünmektense, tamamlayıcı olarak görmek daha doğrudur.
Broadcast yönteminde, dünya piyasasında rekabet eden 5 farklı taşıyıcı teknolojiden bahsedilebilir. Bunlar:
Digital Audio Broadcasting - Internet Protocol (DAB-IP) ve Terrestrial Digital Multimedia Broadcasting (T-DMB)
Digital Video Broadcast - Handheld (DVB-H)
Forward Link Only (FLO).
Mobile Broadcast Multicast Service (MBMS)
Digital Video Broadcast – Satellite Handheld (DVB-SH)
MBMS ve DVB-SH henüz teorik olarak var olan teknolojilerdir. Diğer teknolojilerin çeşitli ülkelerde uygulanmış örnekleri mevcuttur. İnternette her bir teknoloji için diğerlerinden üstünlüklerini anlatan çalışmalara rastlanmaktadır. Birbirlerine göre üstün ve zayıf yönleri olsa bile temelde her birinin mobil televizyon hizmeti sunmak için yeterli olduğu söylenebilir. Özellikle cihaz üreticilerinin, kendilerine avantaj sağlayacak teknolojinin yaygın kullanılan olmasını sağlamak için mücadele içerisinde olduğu gözlenmektedir. Qualcomm adlı şirketin geliştirdiği MediaFlo (FLO taşıyıcı teknolojisine dayanmaktadır) ABD'de, DAB temelli DAB-IP İngiltere'de, T-DMB Kore, Çin ve Almanya'da, DVB-H ise İtalya, Finlandiya, İsviçre, Hindistan gibi ülkelerde kullanılmaktadır.
Belli başlı mobil telefon üreticilerinin hemen hemen tüm teknolojilere yönelik ürettiği ürettiği ürünler bulunmaktadır. LG ve Samsung'un T-DMB, Nokia, LG, Motorola, Sony-Ericcson'ın DVB-H, LG ve Motorola'nın MediaFLO alıcı özellikli mobil telefon modelleri mevcuttur. Ayrıca telefon özelliği olmayan mobil televizyon alıcı cihazlar da piyasada bulunmaktadır. Ancak, gerek etkileşimli uygulamalara erişim gerekse mobil telefon ile mobil televizyonun yakınsaması gibi nedenlerle televizyon özelliği olan telefonların piyasada kabul göreceği düşünülmektedir.
Avrupa Birliği'nde mobil televizyon için tek standart kullanılmasına yönelik çalışmalar 17 Mart 2008 tarihli Avrupa Komisyonu açıklaması ile son bulmuş ve DVB-H, Avrupa Birliği standartlar listesine eklenmiştir. Bu açıklama ile Avrupa çapında mobil televizyon konusunda pazarın oluşmasının sağlanması hedeflenmiştir.
Mobil televizyon yayıncılığında farklı iş modelleri ön görülmektedir. Mobil televizyon altyapısını (AB üyesi ülkeler için DVB-H altyapısı da denebilir) kuran yatırımcı, mobil telefon şebekesi işletmecileri ve içerik sağlayıcılar (yayıncı kuruluşlar ve içerik üreten diğer kuruluşlar) arasında farklı gelir paylaşım modelleri oluşturulabilmektedir. Mobil televizyon altyapısını yayıncı kuruluşlar ya da mobil telefon şebekesi işletmecileri de kurabilir. Böylesi durumlarda sistemdeki oyuncu sayısı azalmış olacaktır.
Mobil televizyon hizmetinin başlatılabilmesi için atılması gereken adımlar konusunda Avrupa ülkelerine yol gösterici çalışma 10 Aralık 2008 tarihinde yayınlandı.
Avrupa Birliği'nde bu gelişmeler yaşanırken, ülkemizde bu alandaki düzenlemelerin konunun ilgili taraflarıyla birlikte ele alınması gerektiğini düşünüyorum.

Mobil televizyon ile ilgili oldukça geniş kapsamlı Türkçe bir çalışmayı burada bulabilirsiniz.

Yorumlar

  1. GUZEL VE ACIKLAYICI BİR YAZI. BLOG SAHİNE BU KONULARA MERAKLI BIRISI OLARAK TESEKKURU BİR BORC BİLİYORUM.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...