Ana içeriğe atla

Limon Peltesi

Bu yazı ile birlikte yeni bir etiket sadeceozgur sayfalarında yer buluyor: tarif. Aslına bakarsanız daha önceki yazılarda da çeşitli tariflere yer vermiştim. Bu yazıyla birlikte tarifler için ayrı bir etiket oluşturmamın sebebi, bundan sonra sayılarının çoğalacağına yönelik planlarım. Geçenlerde izlediğim bir film ile başladı bu tarif ekleme sevdası. Hangi film, neden tarif sorularını şimdilik yanıtsız bırakayım.

Gelelim ilk tarife. Marianna Yerasimos'un kıymetli çalışmaları ile ortaya çıkan Boyut Yayınları tarafından yayınlanan 500 Yıllık Osmanlı Mutfağı adlı kitabından 15. yüzyıla ait bir tarif denedim: Limon Peltesi. Önce malzemeler.
2 adet sulu limon
8 kaşık pudra şekeri
3 kaşık buğday nişastası
2 bardak su
üzerini süslemek için tuzsuz antep fıstığı
Öncelikle limonları yıkayıp kuruluyoruz. Ardından kabuklarını rendeleyip bir kenara ayırıyoruz. Kabukları rendelenmiş limonlarımızın suyunu da sıkıp bir su bardağının tamamına yakın kadarını dolduracak kadar limon suyu elde ediyoruz. Limon suyumuz da kenarda sırasını bekliyor. Tenceremize, orta boy bir tencere işimizi görecektir, şeker ve nişastayı koyup karıştırıyoruz. Ardından kenarda bekleyen limon suyunu ve normal suyu yavaş yavaş karışıma ekleyip şeker ve nişastanın erimesini sağlıyoruz. Nişastalı, şekerli karışımı ocağa koymanın vakti geldi. Bir çok çorba tarifinden alışık olduğumuz kaynayana kadar karıştırma zorunluluğu burada da geçerli. Neyseki limon peltesi çabuk kaynıyor. Mutfak konusunda tecrübeli olanları şaşırtmayacaktır belki ancak beni şaşırtacak kadar şeffaf, kıvamlı bir hal alıyor peltemiz kaynayınca. Şimdi sıra en başta rendelediğimiz kabuklara geldi. Onlardan 2 kaşık kadarını kaynamakta olan peltemize katıp bir iki tıkırdatıyoruz.

Peltemiz hazır bile. Şimdi bir kaba koyup biraz soğumasını bekledikten sonra buzdolabına kaldırıp 3-4 saat kadar dinlendiriyoruz. Yerasimos'un kitabından öğrendiğime göre Osmanlı zamanında sıcak sıcak yenirmiş. Tencerede kalanları yerken sıcak sıcak da güzel olduğunu düşündüm ben de. Soğutulmuş peltemizi servis tabağına ters çevirip üzerine kalan limon kabuğu rendesi ve antep fıstığı koyarak süslüyoruz. 

Ekşi ve tatlının mükemmel uyumu limon peltesi hepinize afiyet olsun...

Yorumlar

  1. güzel bir tarifmiş. kolay ve pratik olması benden + puan aldı.
    Uzun uzun çaba gerektiren yemeklerin 5 dk bitmesindense 5 dk hazırlanın 2 dk da tükenmesinden yanayım...:-)
    tabiki lezzetden ödün vermeden
    acupofcaffein- arzu

    YanıtlaSil
  2. Tarifi denediğinizde siz de katılacaksınız bana, ekşi ve tatlının guzel bir uyumu. Ozellikle dondurma ile daha bir lezzetli oluyor.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...