Ana içeriğe atla

Les Invalides


Les Invalides, Paris'in en çok görülen bina komplekslerinden sayılır. Napolyon'un mezarının da yer aldığı Dom Katedrali'nin kubbesini Paris'e gelip de görmeyen yoktur. Bu kadar çok görülen bina, ne kadar ziyaret ediliyor bilemedim. Üç müzeye ev sahipliği yapan, zamanında askerler için hastane ve otel olarak inşaa edilmiş Hotel Les Invalides'i ziyaret etmek için 9,5 € ücret ödemek gerekiyor. Bu ücret karşılığında kompleksteki üç müzenin yanı sıra Napolyon'un mezarını da dolaşabilirsiniz. Eğer rehberiniz yoksa, sesli rehber kiralamanızı öneririm. 6 € karşılığında kiralayabileceğiniz sesli rehber, ne yazık ki, dilimizde mevcut değil.
Les Invalides'e en azı iki saatinizi ayırmanız yerinde olacaktır. Eğer askerliğe özel merakınız varsa süreyi tüm güne de çıkartabilirsiniz. Müzelerde Fransa tarihine ilişkin genel bilgiler edinebilirsiniz. Fransa tarih boyunca bir çok savaşa katılmış. Gerek kendi coğrafyasında gerekse Afrika'da bir çok cephede mücadele etmiş. Günümüzde halen Afrika'da askerleri bulunuyor.
Napolyon, Paris'ten uzakta sürgünde hayatını kaybetmiş ve öldüğü yerde gömülmüş. Mezarı yıllar sonra şimdi bulunduğu Dom Katedrali'ne taşınmış. Görkemli bir mezarı var.
Mekanın çok sayıda fotoğrafını çektim ancak yüklerken bir sıkıntı oldu. Halledince, yükleyeceğim.

 Hotel Les Invalides büyük bir bina kompleksi. Eyfel kulesinden başlayan bahçeler de Invalides'te sonlanıyor. Kompleksin nehir tarafındaki girişine ulaşırken büyük bir yeşil alandan geçiliyor.
 Bina, dışından da belli olduğu gibi, büyük. Girişte yer alan avluya bakan bölümler savaşa ilişkin farklı dönemlerin kalıntılarıyla dolu.
 Sesli rehberin anlattığına göre Avrupa'nın en büyük zırh koleksiyonuna sahipmiş. Bu zırhlar arasında en ilginç geleni çocuklar için yapılmış olanıydı. Bahsettiğimiz çocuk, elbette kral çocuğu. Ancak sonuçta çocuk.
 Üst katta duran Napolyon'un heykeli. Fransa tarihinin ilginç karakteri Napolyon devrim sonrası sivrilip başa geçmiş. Ardından kendisini imparator ilan etmiş. Seferlere çıkıp başta zaferlerle dönmüş. Ne zaman ki seferler hüsranla sonuçlanmış tahttan indirilip sürgün edilmiş. Ölümü de sürgünde olmuş.

 Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz Napolyon'un mezar taşı. Ölümünün ardından, cumhuriyetin yıl dönümü şerefine naaşı gömüldüğü sürgün yerinden getirilerek başkentte Hotel Les Invalides bina kompleksinin içerisindeki Dome Kilisesi içerisine defnedilmiş.
 Napolyon'un mezarına ev sahipliği yapan kilisenin tavanı dönemin ünlü ressamı tarafından süslenmiş. Kubbenin dışı da çok süslü.
 Napolyon'un kabrinin başka bir açıdan görüntüsü.



 Binada yer alan üç müzeden birisi iki dünya savaşına ayrılmış. İkinci dünya savaşındaki Paris işgali hafızalarda tazeliğini koruyor. Yollarda dolaşırken, işgale tanıklık ettiğini düşündüğüm derecede yaşlı insanları görüyorum. Fransızca bilsem ve bir şekilde yakınlık kurabilmiş olsam sormak isterdim bugünden bakınca neler hissediyorlar o günlere dair diye.
İkinci dünya savaşında Fransa'nın tümü işgale uğramamış. Paris'in de içinde yer aldığı kuzey işgal altındaymış.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...