Oyku7.blogspot.com adresli blog sayfasında kısa öyküler yayınlamaya başladım. Aslında öykü serisi demek daha doğru olur belki. Her hafta pazar günü saat 10'da yayınlanan ilk öykü ile başlayan ve hafta boyu her gün saat 10'da yayınlanan bölümleri ile süren, 7 günlük seriler. Serilerin özelliği, birbirine yakın yerlerde ya da konseptlerde çektiğim fotoğraflara eşlik etmeleri. Şimdiye kadar iki seri öykü yayınladım. Toplamda 14 öykü ediyor. Yarından itibaren yeni seri başlıyor, siz kıymetli okuyucularım için bir ön bilgi olsun, bu serinin adı Kadıköy. Bugün Kadıköy'ün çeşitli yerlerinde çektiğim 7 fotoğraf eşliğinde yedi kısa öykü yer alacak, yarından itibaren 7 gün boyunca, saat 10'da oyku7.blogspot.com adresli blog sayfasında. Öykülerdeki karakterler, anlattıkları, olay örgüsü vb. tamamen kurgu. Gerçek hayattaki kişi ve olaylarla bağlantısı tesadüften ibaret. İlginizi çekerse aynı öyküler ve fotoğraflar oyku7.blogspot adresli Instagram hesabında da yayınlanıyor...
"...Ne iyiydi herşey, ne kolaydı, ne kadar anlaşılır, bilinir, sevilirdi. Sütlüman bir deniz gibiydi. İyi lokantalarda yenen yemekler, birlikte eğlenilen akşamlar ve hafta sonları vardı, açılışlar, kutlamalar, çocukların ve arkadaşların yaş günleri, birahanelerde ve barlarda dertleşmeler yerine göre, biz birlikte farklı ve ayrıcalıklı bir zümreyiz fikri, düzenli, hızlı ve güvenli kazancın, incelikli zevklerle yönetilen harcamanın güzelliği, marka bir ceket, özel yapım bir ayakkabı, güçlü bir otomobil. Eğitimsizlerden, aptallardan, yetersizlerden, görgüsüzlerden, yoksullardan, şehre sonradan gelenlerden, temizliğine dikkat etmeyenlerden, karılarını dövenlerden, çocuklarını okula göndermeyenlerden, sokaklara tükürenlerden, şunlardan ve bunlardan yakınmanın kendine özgü tatları..." (s.208)
Yukarıdaki alıntı İzmir'de yaşayan psikiyatrist doktor Levent Mete'den okuduğum ilk romandan. Aşk Hastalığı Şubat 2007'de ilk baskısını yapmış Can Yayınları'ndan. Benim okuduğum Haziran 2007 tarihli üçüncü baskısıydı. 228 sayfalık, sarsıcı bir aşk romanı. Konusunu kısaca özetlemek gerekirse her ikisi de evli, çocuklu kendi halinde yaşamlarını sürdüren bir kadın ve bir erkeğin sıradan karşılaşmalarının ortaya çıkardığı tensel yönü ağır basan ilişkisi. İzmir'de geçen, İzmir'in semtlerinde, sokaklarında dolaşan bir roman. İzmir gibi sıcak ve bunaltıcı. Gene İzmir gibi baştan çıkartıcı ve güzel.
Roman ile ilgili yazacak çok şey var belki ama yazılacak her kelime, romanı okumayanların heyecanını bozacak nitelikte. Bu nedenle kısa kesilmek zorunda kalınan bir kitap notu oldu.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.