Oyku7.blogspot.com adresli blog sayfasında kısa öyküler yayınlamaya başladım. Aslında öykü serisi demek daha doğru olur belki. Her hafta pazar günü saat 10'da yayınlanan ilk öykü ile başlayan ve hafta boyu her gün saat 10'da yayınlanan bölümleri ile süren, 7 günlük seriler. Serilerin özelliği, birbirine yakın yerlerde ya da konseptlerde çektiğim fotoğraflara eşlik etmeleri. Şimdiye kadar iki seri öykü yayınladım. Toplamda 14 öykü ediyor. Yarından itibaren yeni seri başlıyor, siz kıymetli okuyucularım için bir ön bilgi olsun, bu serinin adı Kadıköy. Bugün Kadıköy'ün çeşitli yerlerinde çektiğim 7 fotoğraf eşliğinde yedi kısa öykü yer alacak, yarından itibaren 7 gün boyunca, saat 10'da oyku7.blogspot.com adresli blog sayfasında. Öykülerdeki karakterler, anlattıkları, olay örgüsü vb. tamamen kurgu. Gerçek hayattaki kişi ve olaylarla bağlantısı tesadüften ibaret. İlginizi çekerse aynı öyküler ve fotoğraflar oyku7.blogspot adresli Instagram hesabında da yayınlanıyor...
Kimi dönemler kimi yazarların kitaplarını okumakla geçiriyorum. Bugünlerin yazarı, Nedim Gürsel. Bu ay içerisinde Öğleden Sonra Aşk adlı kitabını okumuş ve bloga eklemiştim. Bu kez, ilk eserlerinden birisini, İlk Kadın'ı okudum.
İlk Kadın'ın Doğan Kitap tarafından Ekim 2004 tarihli dördüncü baskısını okudum. 104 sayfalık eser, yayıncı tarafından roman olarak tanımlanmış. Romandan ziyade novella dense daha doğru olur gibi geldi bana. Bu yazıyı hazırlarken okumaya başladığım Nedim Gürsel'in Kadınlar Kitabı adlı öykü kitabında beni bir sürpriz bekliyordu. İlk Kadın, Kadınlar Kitabı'nın ilk öyküsüydü. Sonra, İlk Kadın'ın baskı geçmişine bakınca, 1983 Kadınlar Kitabı, Cem Yayınevi ibaresini fark ettim. Bu uzun ve muhtemelen gereksiz ayrıntıların özeti, Gürsel'in Kadınlar Kitabı adlı öykü kitabının uzun öyküsü İlk Kadın, aradan geçen yıllarda ayrı bir roman olarak yayınlanmış. İyi de olmuş.
Nedim Gürsel'den okuduğum eserler arasında en etkileyici betimlemelere sahip olanı diyebilirim İlk Kadın için. Yeniyetme bir yatılı okul öğrencisinin ilk cinsel deneyimini anlatıyor. İç huzursuzluğunu, İstanbul'un kasvetini ve onu vazgeçilmez kılan büyüsünü, zaman ve mekânlar arasında geliş gidişlerle, okuyucusunun zihninde canlandırıyor. Dümdüz bir anlatım yok İlk Kadın'da. Zaman - mekân değişiklikleri öyle zor takip edilen cinsten olmasa da özenli okumayı gerektiriyor. Cümleler arasında vatan hasreti de hissediliyor.
104 sayfaya sığdırılan etkileyici bir çalışma. Sırada Kadınlar Kitabı adlı öykü kitabı ile Boğazkesen adlı roman var. Sonrasında yazarın yeni çalışmalarından bir kaç tane okumayı istiyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.