Ana içeriğe atla

Venüs / Şebnem İşigüzel

2019'un sonlarında belirlediğim 12 yazarın kitaplarından okumaya devam ediyorum. Fena Halde Leman'ın ardından, okumakta çok geç kaldığım Kurt Kanunu'nu bitirdim. Şebnem İşigüzel'in 2013 yılında İletişim Yayınları'ndan çıkan Venüs, Bir Aile Tarihçesi, Bir Yaşamöyküsü adlı 240 sayfalık romanını ilk baskısından okudum. İşigüzel, hem öykü hem roman türünde eserler veren bir yazar. 
Venüs, klasik anlatım kalıplarını sevenlerin pek sevmeyecekleri ya da okumakta zorlanacakları bir eser. 240 sayfalık roman, yanlış saymadıysam, 37 bölüme ayrılmış. Zaman da mekân da anlatıcı da sıkça değişiyor. Çarpıcı ve merak uyandırıcı bir açılış ile başlayan roman, bir noktaya kadar sabredilmezse, elden bırakılabilecek kadar karmaşıklaşıyor. Belki romanı okuduğum dönemin hayatımızın olağan akışından fazlasıyla uzaklaştığımız bir zaman dilimine denk gelmesi böyle düşündürdü beni. İşigüzel'in diğer eserlerinden okudukça ve belki Venüs'ü bir kez daha okuyunca bu yazdıklarımı yeniden düşünürüm.
Arka planda Osmanlı İmparatorluğu'nun sonu ve Cumhuriyet'in ilk senelerinin izleri eşliğinde kadınların hayatlarından kesitler sunan bir eser Venüs. Şekina'nın hayat doluluğu ve gücüne hayran kaldım. 225 ve 226. sayfalarda yer alan Kızlar Manifestosu romanın en beğendiğim bölümü oldu. İletişim Yayınları, kitabın başına özel bir uyarı yerleştirmediğine göre bu manifestosunun son iki satırını kaynak göstererek, tanıtım amaçlı paylaşmamda sakınca olmaz diye düşünüyorum:
".....
Kızlar dünyanın ta kendisidir.
Kızlar dünya gibi fır fır dönebilmeli."s.226
Şebnem İşigüzel'in web sayfasının röportajlar bölümünde Venüs ile ilgili anlattıklarını da okumanızı öneririm. Öncelikle romanı okumanız daha yerinde olacaktır. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...