- Hava durumunu seyrettin mi?
- Hayır kaçırdım. Serviste giderken X televizyonunun podcastini dinlerim. Taşınabilir cihazıma indirdim.
Yukarıdakine benzer diyalogları yakın zamanda daha sık duymaya başlayacağız. Marka ile özdeşleşmiş ürün isimlerinin bir örneği podcasting de karşımıza çıkıyor. Apple firmasının büyük ticari başarılarından biri olan iPod isimli taşınabilir mp3 çalar, artık sıradan bir mp3 çalar olmaktan çok öteye geçti. Mp4 formatında görüntü gösterebilen modelleriyle birlikte sadece müzik çalar olmaktan çıktı.
Artan bant genişlikleri ve düşen fiyatlarla gittikçe yaygınlaşan ADSL bağlantıları bir yanda GPRS EDGE, UMTS gibi hızlı veri iletimi yöntemleriyle cep telefonları diğer yanda yayıncılara farklı olanaklar sunuyorlar. İletim ortamı çeşitlense bile iletilecek ?şey?, yani içerik, yapmakta olduğunuz yayının izlenmesinde belirliyici olmakta. Hazırlanan içeriğin (radyoda sabah kuşağı da olabilir, televizyonda hava durumu da ya da maçların golleri) farklı ortamlarda farklı hedef kitlelere iletilmesine en iyi örneklerden birisi Podcasting.
2000 yılında fikir olarak ortaya atılmış, ilk yaygın uygulamalar 2003 yılında görülmüş. İsmi Apple?ın ticari markası iPod ile benzeşse de yayınları izlemek için iPod?a ihtiyacınız yok. Podcasti anlamak için RSS?i (Really Simple Syndication) bilmekte yarar var. RSS alıcısı kurulu olan bilgisayar, sizin belirlediğiniz sıklıkla RSS sunucularına bağlanıp ilgili sayfalardaki güncellemeleri topluyor. Aslında e-posta istemcisine benzetilebilir bir anlamda. Bu güncellemelerin haberler, ya da daha genel ifadeyle metinler, yerine ses ve/veya görüntü dosyaları olduğunu ve gelen (bilgisayarınıza ya da mobil cihazınıza) dosyaların gösterildiğini düşündüğünüzde Podcasting?in ne olduğu ortaya çıkıyor.
RSS?te olduğu gibi Podcast?te de istenilen yayınlara abone olabiliyorsunuz ve güncellemeler otomatik olarak indiriliyor. Bu sayede istediğiniz radyo ve/veya televizyon programını mobil cihazlarınızda izleyebiliyorsunuz. CNNTÜRK, Radyo ODTÜ ülkemizdeki podcast?lere örnek olarak gösterilebilir. Mobil cihazların fiyatlarının düşmesi ile birlikte yaygınlaşacaklarını bunu da podcast?e karşı ilgiyi arttıracağını, bu mecraya yönelik reklamların çoğalmasıyla da yayıncıların podcast?lerinin artacağını söyleyebiliriz.
Trabzonspor bu sezona iyi başladı. Uzun bir aranın ardından dört maç üst üste kayıpsız ilerliyor. Lider Galatasaray ile arasındaki puan farkı, bir maç fazlasıyla, 2. Galatasaray'ın kadrosuna bakınca şampiyonluk için pek şansımız olmadığını düşünen çok olacaktır. Ben olaya farklı bir açıdan bakmak istiyorum. Bu sezon Trabzonspor Avrupa kupalarında yok. Oysa Galatasaray, Fenerbahçe ve Samsunspor ligin yanısıra Avrupa'da da mücadele ediyor. İki kulvarda mücadele, sakatlık ve yorgunluk gibi dezavantajları beraberinde getiriyor. Bu yüzden, kadro derinliği Galatasaray kadar olmasa da Trabzonspor'un zirve yarışını uzun süre götürebileceğini ve bu senenin bir kez daha o sene olabileceğini düşünüyorum. Fatih Tekke ile yakaladığımız bu ritmi sürdürmemiz dileğiyle...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.