Ana içeriğe atla

Rangers - Fenerbahçe maçı 90 dakika sonu

İkinci yarıya çok daha istekli başladı Fenerbahçe. İkinci gol için rakip kaleye yüklenirken yaptığı ataklar özellikle sol kanatta Kostiç'in yaptığı ortalara dayanıyordu. 60 ile 65. dakikalar arasında Rangers beraberlik golüne çok yaklaşsa da savunma ve kaleci İrfan Can'ın gününde olması umutlarımızı sürdürmeye yetti.  İkinci gol, sağ kanattan gelişen atak sonucu geldi. İkinci golün ardından J ose Mourinho'nun yaptığı değişiklikler ile çok daha baskılı bir futbol ortaya koyduk. Üçüncü gole çok yaklaştığımız ataklar olsa da ne yazık ki şutlar kaleyi bulmadı.  Rangers'ın arada bulduğu net fırsatlarda ise İrfan Can başarılıydı.  Şimdi uzatmalarda ve belki de penaltı atışlarında belirlenecek tur atlayan takım. Uzun zamandır izlediğim en heyecanlı ikinci yarı olduğunu ekleyerek notlarımı sonlandırayım.  Sonuç ne olursa olsun, 3-1'lik ilk maçı çevirmeyi başardı Fenerbahçe. Tebrikler, umarım turu geçen taraf olmayı da başarırlar. 

Tele Metin (Teletext)

Tele Metin (Teletext)
TARİHÇE
1970?li yıllarda İngiltere?de başlatılan araştırma çalışmaları sonucunda 23 Ekim 1972 tarihinde BBC, CEEFAX isimli bir sistemin duyurusunu yaptı. Aynı yıl ITV, ORACLE isimli sistemini duyurdu.
1973 yılı Mart ayında ilk deneme yayınları yapılmaya başlandı. Aynı yıl BBC ile ITV teleteks sisteminin özellikleri üzerinde anlaşma yaptılar.
1974 yılında CEEFAX, 30 adet sayfa ile kamusal Teleteks Servisi vermeye başladı. ORACLE da aynı yıl yayına başladı.
1975 yılında BBC, BBC Engineering Information Sheet 4008(5) isimli yayını ile CEEFAX iletim formatının detayları hakkında bilgi verdi.
1976 yılında yayımlanan CEEFAX index ile daha dikkat çeken sayfalar yapmak olanaklı hale geldi.
1977 yılı sonlarında teleteks yayını halkın ilgisini çekmeye başladı. İlk harici adaptörlerin satılması da bu döneme rastlar.
1979 yılında İngiltere?de teleteks adaptörlü televizyonların satışının artması ile birlikte Düzey 2 teleteks hizmeti çıktı.
1980 yılında ORACLE teleteks sistemine reklam almaya başladı.
1980?li yıllarla birlikte İngiliz hükümeti teleteks yayınını desteklemeye başladı. İngiltere?de Teleteks?li televizyon sayısı 1982 yılında 1.5 milyona, 1985 yılında 2 milyona ulaştı. Aynı yıl BBC Araştırma ve IBA Mühendislik teleteks buluşundan ötürü Kraliçe tarafından ödüllendirildi.
1980?li yıllarda altın çağını yaşayan teleteks sistemi
1990?lı yıllarla birlikte durgun bir döneme girdi. Artık Veri Yayıncılığı?nın devri başlıyordu.
1990?ların başında video cihazları ?akıllı? olmaya başladılar. Bu akıllı cihazlar PDC (Programme Delivery Control) kontrolü ile teleteks sistemi üzerinden aldığı verilerle istenilen programın kayıdını yapar hale geldi.
1990 yılların sonuna doğru gelişen uydu sistemleri ile birlikte kanallar kendi teleteks hizmetlerini diğer ülkelere taşımaya başladılar.
1999 yılında, 25. doğum gününde, teleteks sistemi yeni bir forma büründü: Sayısal Teleteks ( Digital Teleteks ) Sky TV ilk ?aktif metin? servisini başlattı.
TEKNİK ÖZELLİKLER:
Bu bölümde teleteks sisteminin temel çalışma mantığını anlatmaya çalışacağım. Teleteks, izleyicilerin gerçekleri (bu kelime BBC?nin CEEFAX sistemini tanıtmak için kullandığı 1975 tarihli belgeden alınmıştır) televizyon ekranlarında yazılmış ve çizilmiş olarak görmelerini sağlayan bir sistemdir. Bir teleteks yayınını iki ana bölümde inceleyebiliriz. İlk bölüm teleteks sayfalarının hazırlandığı sunucu bölümü, diğeri de yayının alındığı alıcı bölümü.
Sunucu Bölümü: Bu bölümde, yayınlanacak sayfalar hazırlanır ve veri tabanında saklanır. Hazırlanan sayfaların televizyon sinyaline uygun olarak düzenlenmesi, teleteks sayfalarını oluşturan veri paketlerinin televizyon sinyali ile birleştirilmesi ve birleştirilen tek sinyalin yayına verilmesi işlemleri de sunucu bölümünde gerçekleştirilen işlerdir.
Alıcı Bölümü: Bu bölümde teleteks kod çözücülü televizyon alıcısı tarafından alınan televizyon sinyali içerisindeki teleteks kodunun çözülerek izleyici istediğinde ekrana yansıtılması işi yapılır. Türkiye'de de kullanılan PAL sisteminde, her kare 625 satırdan oluşmaktadır. Pal sisteminde, ekran oluşturulurken 50 satır, resim bilgisi içermeyen siyah sinyali olarak gönderilir. Bu satırlara Dikey Karartma Boşluğu (VerticalBlankInterface-VBI) adı verilir. Teleteks ve diğer veri yayıncılığı alanlarında bu 50 satır kullanılmaktadır. Karartma boşluğunda 7-22 ve 320-335 satırlar arası kullanılabilir. CEEFAX ilk çıktığında 17-18 ve 330-331. satırları kullanmaktaydı. Her sayfa 24 satır ve 40 sütundan oluşmaktadır. İlk satır sayfa üst bilgi satırıdır ve 32 karakter içerir. Her bir sinyal ile birlikte iki satır gönderilir. Her sinyal 50 Hz frekansında gittiğine göre 24 satırlık bir teleteks sayfasını gönderme 0,24 saniye sürer. Her teleteks sayfası 24 satır içermeyebilir. Daha kısa satırlardan oluşan sayfalar vardır. Bu sayfaların sonuna özel kodlu satırlar eklenir. Bu nedenle bir sayfanın yüklenmesi daha kısa da sürebilir. Bir tam tur zamanını hesaplayabilmek için: Her sayfanın kaç satırdan oluştuğunu, sayfaların yayınlanış sırasını, sayfaların yayınlanış kurallarını (her sayfanın tur içerisindeki tekrar sayısını, sayfa numarası 100 olan indeks sayfasını, genellikle tur içerisinde birden çok kez tekrarlanır), bilmek gerekir.
TÜRKİYE'DE TELEMETİN:
Türkiye?de teleteks yayıncılığını, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu başlatmıştır. 3 Aralık 1990 tarihinde deneme yayını olarak başlatılan teleteks hizmeti (TELEGÜN) bu gün geniş içeriği ile bir bilgi kaynağı haline gelmiştir. TRT?nin öncülüğü ile Türkiye?de tanınmaya başlayan sistem, kod çözücülü televizyon sayısının artmasına paralel olarak diğer yayın kuruluşları tarafından da verilmeye başlanmıştır. 1991 yılında 184.159 olan teleteks?li televizyon sayısı 1996 Mayıs ayı sonunda 4.787.911 olmuştur. 1992 yılında, yani yayına çıktıktan iki yıl sonra, kültürel etkinliklerin programlarının verildiği bir bölümü hizmete sunulmuştur. 1992 yılındaki Barcelona Olimpiyat Oyunları ile ilgili bilgilerde teleteks kullanıcılarının hizmetine sunulmuştur. 1993 yılında kitap eleştirilerinin ve yeni çıkan kitaplarla ilgili bilgiler, önemli günler, resmi gazete haberleri, ekonomi haberleri, para ve döviz ile ilgili bilgilerin yer aldığı bölümler hizmete sunulmasıyla toplam sayfa sayısı Mart 1993?de 450?yi bulmuştur. Günümüzde eklenen yeni bölümlerle (son olarak turizm sayfaları eklenmiş) en kapsamlı teleteks içeriği TRT tarafından verilmeye devam edilmektedir.
KAYNAKLAR:
1.European Telecommunication Standard Enhanced Teletext Specification (ETS 300 706) 2.Teleteks Tanıtma Semineri Notları ETSI Technical Report Television systems; Register of Country and Network Identification (CNI) and of Video Programming Systems (VPS) codes. (TR 101 231 V1.2.2)

Yorumlar

Son haftanın en çok okunan 10 yazısı

Göksu Restaurant Nenehatun şubesi açıldı

ve beklenen gerçekleşti...Ankara'nın Sakarya caddesine açılan Bayındır sokakta yer alan Göksu, gönüllere taht kurdu. Gerek servisi, gerek yemeklerin lezzeti vazgeçilmezler arasına girdi. Mekanın Kızılay'ın göbeğindeki Sakarya caddesinde olması, kimilerini üzüyordu. Özellikle Kızılay'a hiç inmeyenler, kalabalığı sevmeyenler yukarılarda bir Göksu hayali kuruyordu. Uzun sürdü inşaat. Nenehatun caddesi ile Tahran caddesinin kesiştiği köşede yer alan binanın inşaatının neden bu kadar sürdüğünü pek anlamamıştım, düne kadar. Dışarıdan 4-5 kat görünen bina toplamda 10 katlıymış. Üstte 3 kat içkili restaurant (ki bu bölüm henüz açılmamış), girişte bekleme salonu ve bar-kütüphane, girişin altında işkembe ve kebapçı (ki bu bölüm hizmet vermeye başladı), işkembecinin altı tam kat mutfakmış, onun altında garaj-çamaşırhane ve en altta iki kat konferans salonu olarak düzenlenmiş öğrendiğime göre. İlk ziyaretime ait fotografları (binanın dıştan çekilmiş bir görüntüsü ve iştah açıcı) beğe...

Göksu Restaurant

Özellikle öğlen saatlerinde Kızılay, Sakarya civarında düzgün yemek yiyeceğiniz bir yer arıyorsanız en doğru seçim Göksu Restaurant olacaktır. Meşhur Otlangaç'ın karşısına denk düşen mekan, hızlı ve özenli servisi, lezzetli ve fahiş olmayan fiyatları ile bölge insanlarının gönlünde çoktan taht kurmuş. Öğle saatlerindeki kalabalığa karşın hızlı ve özenli servisin sırrı yeterli sayıda personel çalıştırmak olsa gerek. Yemeklerinde etsiz çeşitlerinin az oluşu dışında kusuru yok denebilir. Akşam servisini hiç denemedim, ancak akşamları Sakarya'ya gidenlere fazla hitabetmeyebilir. Afiyet olsun. GÖKSU RESTAURANT Bayındır Sokak No: 22 / A Kızılay - ANKARA tel 312 431 47 27 - 431 22 19

Yabancı dil öğrenmek üzerine: DuoLingo deneyimimim

kızımın çizgileri Ülkemizin kanayan yaralarından birisidir sanırım, yabancı dil öğrenmek. Onlarca kurs, yüzlerce kitap, saatlerce ders ve sonuç: anlayan (en azından anladığını düşünen) ve konuşamayan kişiler... Bir yerlerde bir sorun olduğu kesin, ama nerede? Farklı zamanlarda, 3 kez Fransızca kursuna gittim. İlk seferin ardından, aslında bir temel bilgim olmasına karşın, her seferinde en baştan başladım, hiç bilmiyormuşum gibi. Ne yazık ki kurslarda öğrendiklerim kalıcı olamadı. Şimdilerde, 70 gündür, her sabah DuoLingo ile çalışıyorum. Ücretsiz ve arada çıkan reklamlarla devam eden sürümünü kullanıyorum. Eminim farklı online dil kursları da vardır. Online platformda, kurslarda olmayan ne var diye düşününce bir kaç şey tespit ettim. Belki sizlerin de işine yarar diye paylaşıyorum: Yabancı dil öğrenmek, sürekli ve kesintisiz tekrar gerektiren bir süreç. Kurslar, sadece haftanın belli günleri, bir kaç saat için ve çoğunlukla, günün en yorgun olunan akşamlarında oluyor. ...

Eski Maltepe pazarı eski yerinde yakında bizlerle...

Ankaralılar bilir, kot pantolondan araba teybine, ara musluğundan kuruyemişe ne ararsan bulabildiğin hem de uygun fiyata bulabildiğin bir pazar var(dı): Maltepe camisinin üst tarafından pazartesi dışında (o gün semt pazarı kurulurdu) her gün hizmet veren seyyar paravanlarla ayrılmış küçük dükkancıkların oluşturduğu bir pazardı. Bu pazarın bulunduğu araziye bir alışveriş merkezi yapıldı. Ankara'nın en ilginç mimarisine sahip olduğunu düşündüğüm Malltepe Park, eski pazar esnafının ahını almıştı. Sopalarla dövüle dövüle pazar yerinden atılan esnafın tutan ahı, Malltepe Park'ı iflas noktasına getirdi. Market, dükkanlar derken hayalet alış veriş merkezine dönüştü Malltepe Park. Sonunda alış veriş merkezi yönetimi eski (kendi deyimleriyle tarihi) maltepe pazarını Malltepe Park'ın içine taşımaya karar vermiş.  Bugünlerde hummalı bir çalışma sürüyor Malltepe Park'ta. Dükkanlar alçıpanla küçük dükkancıklara bölünüyor. Öğrendiğime göre şimdiden 70'ten fazla pazar esnafı taş...

Rangers - Fenerbahçe maçı 90 dakika sonu

İkinci yarıya çok daha istekli başladı Fenerbahçe. İkinci gol için rakip kaleye yüklenirken yaptığı ataklar özellikle sol kanatta Kostiç'in yaptığı ortalara dayanıyordu. 60 ile 65. dakikalar arasında Rangers beraberlik golüne çok yaklaşsa da savunma ve kaleci İrfan Can'ın gününde olması umutlarımızı sürdürmeye yetti.  İkinci gol, sağ kanattan gelişen atak sonucu geldi. İkinci golün ardından J ose Mourinho'nun yaptığı değişiklikler ile çok daha baskılı bir futbol ortaya koyduk. Üçüncü gole çok yaklaştığımız ataklar olsa da ne yazık ki şutlar kaleyi bulmadı.  Rangers'ın arada bulduğu net fırsatlarda ise İrfan Can başarılıydı.  Şimdi uzatmalarda ve belki de penaltı atışlarında belirlenecek tur atlayan takım. Uzun zamandır izlediğim en heyecanlı ikinci yarı olduğunu ekleyerek notlarımı sonlandırayım.  Sonuç ne olursa olsun, 3-1'lik ilk maçı çevirmeyi başardı Fenerbahçe. Tebrikler, umarım turu geçen taraf olmayı da başarırlar. 

Pazr günü eğlencesi: Eymir gölü etrafında bisiklet sürmek

Sadece ODTÜ öğrenci ve çalışanlarının bir de göl kartı sahiplerinin girebildiği düşünülür Eymir gölüne. Oysa, eskiden olduğu gibi bugün de arabasız girdiğiniz sürece, kimse kimlik sormaz kapısında. Birisi TRT'nin Oran yerleşkesinin yanından inen yolun sonunda, diğeri Gölbaşı'ndaki TEİAŞ tesislerini geçince olmak üzere iki kapısı bulunur bu küçük göl ve çevresinin. ODTÜ arazisidir ve içerisinde piknik yapmak yasaktır. Son düzenlemeler sonrası üniversite arazisi olduğu için içeride alkol satışı yasaklanmıştır. Yakın zamanda üniversite yönetiminin aldığı bir karar ile Eymir gölü çevresine haftasonları araç girişi tamamen yasaklandı. Her iki kapının yakınında, ODTÜ'de görev yapan güvenliklerin kontrol ettiği park alanları oluşturuldu. Ücretsiz olan bu alanlara aracınızı bırakıp yürüyerek göl çevresine girebiliyorsunuz. İçeride her 10 - 15 dakikada bir hareket eden ring servisleri bekliyor. Lokantaların olduğu yerlerde durakları var. Dönüş için de aynı araçları kullanabili...

Dorian Gray'in Portresi / Oscar Wilde

Remzi Kitabevi'nin Ağustos 1968 tarihli ikinci baskısından okudum bu klasik romanı. Dilimize Ferhunde ve Orhan Şaik Gökyay çevirmiş. Günümüzde yapılan çeviriler daha özenli oluyor. Bu baskıda, romanda Fransızca olarak geçen kimi bölümlerin çevirisi yapılmamış. Oysa dip not şeklinde bu ifadelerin Türkçesi verilmeliydi. Dizgiye dair de sorunlar var. Sanırım yeni tarihli baskılarda bu sorunlar giderilmiştir.  Alt metinlerle, göndermelerle dolu bir roman Dorian Gray'in Portresi. Bunları bilmeden, fark etmeden de okunabilir elbette. Yayınlandığı dönem tartışmalara sebep olmuş, kimi bölümleri sansürlenmiş. Yakın tarihli baskıları, "sansürsüz" ibaresiyle okuyucuya sunulmuş.

Rangers - Fenerbahçe maçı devre arası yorumlarım

Blogumda futbola dair yazı sayısı fazla değil. Böylesini ise ilk kez deniyorum. Saat itibariyle 14 Mart 2025'e girdiğimiz bu dakikalarda, İstanbul'da 3-1 kaybettiği maçın rövanşında en az iki farklı galibiyet arayan Fenerbahçe'nin ilk yarısını 1-0 önde bitirdiği maçın devre arasına dair görüşlerimi kayda geçiriyorum. İlk yarıyı tek cümle ile özetlemem gerekirse, iyi oynamasak da golü bulduk, derdim. Rangers'ın oyunun kontrolünü elinde tuttuğu, arada kalemizde tehlikeli pozisyonlara girdiği, bizimse bir türlü organize ataklar geliştiremediğimiz bir ilk yarı izledik.  İkinci yarıda, uzatmalara gitmek için iki farklı galibiyet şart. Başka bir ifade ile, gol yemeden en az bir gol daha bulmalıyız. Talisca ve El Nesri gibi her an skora katkı yapabilecek oyuncuların olduğu Fenerbahçe, bunu başaracaktır.  Maç sonu yorumlarımı da sıcağı sıcağına kaydedeceğim. 

Anıttepe, sokaklar, anlamlar

Ankara, ne yazık ki, içerisinden su geçen şehirlerden değil. Aslında daha doğrusunu söylersem, içerisinden geçen suların üzerini kapatıp yok eden bir kent. İncesu deresi, Kavaklı dere, Ankara çayı hep üzeri kapatılıp, halının altına süpürülen tozlar gibi gözden ırak tutulup unutulmuş kent suları. Hal böyle olunca Başkent, akar suyun kente sağlayacağı güzelliklerden yoksun. Neyse ki arayan için gizli güzellikler barındırıyor.   Anıttepe, bu gizli güzellikleri saklayan semtlerden. Anıtkabir, yılın her mevsimi caddelerden eksik olmayan turist otobüsleri, resmi bayramlarda protokol için kapatılan yollar, son dönemde sıklıkla düzenlenen mitinglere ev sahipliği yapan Tandoğan meydanı, Çankaya Belediyesi'nin  konserlerinin mekanı Anıtpark Anıttepe denildiğinde ilk aklıma gelenler. Ve tabii, geçenlerde bir yarışmada soru olarak da yöneltilen sokak isimleri: Ordular, İlk, Hedef, İleri, Ata ve Akdeniz caddesi.    Anıtkabir'in sınırını oluşturan 3 cadde bulunur: Gen...

Sırlar Oteli - Pera Günlükleri 2 / Delal Arya

Beş kitaptan oluşan Pera Günlükleri serisinin ilk dört kitabını, deyim yerindeyse, bir solukta okudum. Dünyanın gerçekleri ile gizemi bir arada harmanlayan macera kitaplarını okumayı hep sevmişimdir. Dan Brown'un romanlarını da ilk çıktığı günlerde edinip okumuştum.  Delal Arya'nın Pera Günlükleri serisi Körler Ülkesi ile başlıyor. Serinin ikinci kitabı Sırlar Oteli gene Can Çocuk'tan, ilk baskısı 2013 yılında yapılmış. Körler Ülkesi'nden bir sene sonra. Benim okuduğum Kasım 2018 tarihli 9. baskısıydı.  Sırlar Oteli'nin başrolünde Pera Palas var desem yeridir. İstanbul'da bir çok ünlünün de konakladığı ve hâlâ hizmet vermeye devam eden Pera Palas'ta saklanan şifreler, onları bulup çözmeye çalışan Ran, Lusin ile yeni arkadaşları...  Sırlar Oteli'nde Gökkafes'in romana dahil ediliş biçimi etkileyici.  İlk kitaba dair notlarımı bir kaç bağlantı vererek sonlandırmıştım. Bu kez de öyle yapacağım. Dilerseniz Sırlar Oteli'ni okumadan önce, ...