Kimi bir kaç cümlelik kimi bir kaç sayfalık anılarla dolu öykücükler ve tümünü bağlayan farklı bir kurgu. Barış Bıçakçı'nın son novellasını severek okudum. Okuma heyecanını bozmadan, konusundan kısaca bahsetmek istiyorum. Halis Bey, emekli elektrik mühendisi. Ayşe ise başarılı bulunan bir öykü kitabı yayınlamış bir peyzaj mimarı ve tercüme yaparak hayatını kazanıyor. Tercüme bürosunda rastlaşıyorlar ve Halis Bey Ayşe'den anılarını öyküleştirmesini istiyor, ücreti karşılığında. Novella, Halis Bey'in anıları ve Ayşe'nin hayatını anlatan bölümlerle kurulmuş. Novellada yer alan bölümlerin her biri ayrı öyküler haline getirilebilecek derinlikte. Ayşe'nin hayatına dair bölümlerde ülkenin gündemine dair göndermeler de yer alıyor. Daha önce okuduğum eserlerinde olduğu gibi bolca Ankara var arka planda. Hatta Garson başlıklı bölümde Ankara başrolde. İstanbullular deniz yok, fazla gri dese de Ankara, Ankara'da yaşamaya alışmışlar için kendine has özellikleri ve güzelli...
Ferhan Şensoy, Türkiye'nin Türkçe'yi en iyi kullanan tiyatrocularından. Bel altı kullanmadan gülderen nadir insanlardan. Boş gezen ve kalfası yıllar önce TRT ekranlarında izlerken çok sevdiğim bir diziydi. Oyun, diziden yola çıkmış ve günceli yakalamış. Epey uzun ve yer yer, ne yazık ki, sıkıcı olmaktan kurtulamayan oyunu Ankara'da turnedeyken izledik. Ferhan Şensoy'un yanısıra NEFRİN TOKYAY, RASİM ÖZTEKİN, ERKAN ÜÇÜNCÜ, ALİ ÇATALBAŞ, ORHAN ERTÜRK, ELİF DURDU, EBRU SOYUERDEN rol alıyor.
Oyunun sonu beklenmedik şekilde bitiyor. Burada ima edip oyunun büyüsünü bozmamak lazım elbette. Gidenler görüşlerini paylaşırsa ne güzel olur.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.