Filmli makineler zamanından kalmayım. Siyah beyaz ILFORD'la çektiğim karelerin bir bölümü duruyor hâlâ. Film banyosu, kart baskısı, deklanşöre basıldığı anda film üzerine sabitlenen karenin baskı sırasında değişikliklere uğratılması... Hepsi hoş, güzel anılar oldu artık. Başlıktaki soruyu, neden fotograf çekiyoruz sorusunu son zamanlarda daha çok soruyorum. Bulduğum bir kaç yanıt var. Sizlerin yorumlarını da merak ediyorum. İşte benim yanıtlarım: İleride dönüp o anı hatırlamak için. Orada bulunduğumuzu göstermek için. Herkes çektiği için.
Oturup uzun uzun VDSL nedir? ADSL'in 1 Mbit hızını ne için kullanıyoruz? MSN, Google, hurriyet.com hızım 32 Mbit olunca daha mı hızlı yüklenecek? gibi soruların yanıtlarını yazayım diye düşünüyordum. Malum, Cem Yılmaz'ın yaratıcı reklamlarıyla teknik konularda fazla bilgisi olmayan çoğunluğa, hayatın anlamının internette saklı olduğu ve bu sırra daha hızlı erişim (nereye erişim?, servis sağlayıcının ağına mı, yurt dışı çıkışı mı??) sağlandığında hemencecik ulaşılabileceği anlamına gelen mesajlar gönderiliyor.
Neyse ki aynı konuyu yazanlardan olmamak adına, google'da bakıyorum yazmadan önce. Barış Atasoy'un blogundaki yazıyı görünce, konu üzerine başka yazı yazmaya gerek yok dedim kendi kendime. Yazıyı buradan okuyabilirsiniz.
Yazıda VDSL-ADSL kıyaslaması, santrale uzaklık ile sınırlı bağlantı olanakları, ADSL modemlerin VDSL'e uyumlu olmadığı gibi en temel konular çok başarılı olarak açıklanmış. VDSL'in temelde IPTV hizmeti için başlatılacak oluşu tespiti de yerindedir. Ancak, burada Türk Telekom'u beklemeyenler olduğunu da duyuralım. Özellikle İstanbul'daki büyük sitelere fiber kablolar döşeyerek geniş bant ağ erişimi üzerinden telefon+internet+televizyon hizmetini bütünleşik sunmaya yönelik çalışmalar yapan başka şirketler var.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.