1996 yılındaki unutulmaz maç aklıma geldi bugün. O maçı Ankara'da, yanlış hatırlamıyorsam Konur sokaktaki bir birahanede izlemiştik. Yanımda abim ve halamın oğlu. İkisi de koyu Fenerbahçe'li. Ben, belki abime inat, belki yaşım gereği Trabzonspor taraftarı. İlk golü hatırlıyorum. Nasıl da sevinmiştim. Sonra gelen beraberlik golü ve yüklenmeye devam eden Şenol Güneş yönetimindeki Trabzonspor. İzlerken biz hayretlere düşmüştük. Az kalsın maça gidecektim bir de. İkinci gol sonrası şaşkınlık, hüzün, isyan. Ve bence takım için dönüm noktası. Kıl payı kaçan şampiyonluk. Tarih 5 Mayıs 1996.
Bugün aradan geçen 14 yıl sonra artık soranlara takım tutmadığını söyleyen ben, halen Fenerbahçe'nin koyu taraftarı abim ve halamın oğlu. Şimdi 14 yıl öncesine göre radikal değişikliklere uğramış hayatlarımız ve bir kez daha final niteliğinde bir maç: Trabzonspor-Fenerbahçe. Bu kez lig finali olmasa bile Ziraat Türkiye Kupası finali. Trabzon'da değil maç, Siirt'te. Bu kez izleyemedim maçı. Abim ve halamın oğlu ile beraber izlememiz neredeyse olanaksız. Halamın oğlu Edremit'te yaşıyor, abim işte. Maç gündüz vakti ve sonuç Trabzonspor'un destekçilerini güldürüyor bu kez. 14 yıl öncesini telafi eder mi bilinmez ancak tarihin cilvesi belki 14x2=28 yıldır kupayı alamayan Fenerbahçe matematiğini oluşturuyor bugünkü sonuç: Trabzonspor:3 Fenerbahçe:1
özgür abi maç siirt'te değil şanlıurfadaydı, sanırım bi karışıklık oldu..
YanıtlaSilhaklısın yanlışlık olmuş :)
YanıtlaSil