Yağmur damlaları arabanın silecekleriyle yarış halindeydi. Az önce temizlenen yerler, gökten düşenlerle yeniden ıslanıyor ve görüşü bozmaya devam ediyordu. Binalar ve şehir uzaklaşırken, ne yapıyorum gerçekten diye düşündü. İç sesini sözle tekrarladığını fark ettiğinde, arabada yalnız olduğuna şükretti. İş çıkışı, akşam trafiğinde kendi kendine konuşmak pek garip karşılanmazdı gerçi. Bu aralar akıl sağlığını korumak herkes için zordu. Zor zamanlardan geçiyoruz, dedi kendi kendine. Hangi zamanımız kolay oldu ki diye ekledi. Kendine hak verdiğini fark edip güldü. Hava kararmaya başlayacak birazdan, daha çevre yoluna bile gelemedim. Bu gidişle bugün rekor kıracağım. Neyse ki evde bekleyenim yok. Bekleyeni olmadığına sevinmesi garibine gitti. Çocukluğu ve gençliği boyunca kendisini hep kalabalık bir ailenin babası olarak hayal ettiğini hatırladı. Karısı, kızları ve oğulları ile güle eğlene yaşayıp gideceği kocaman bir ev görürdü ne zaman geleceği düşünse. Oysa hiç evlenmed...
Suzan Samancı'nın adını İnci Aral'ın bir kitabı sayesinde öğrenmiştim. Sel Yayınları tarafından 2011 yılında ilk baskısını yapan 124 sayfalık kitap, 19 öyküden oluşuyor. Samancı, Diyarbakır doğumlu. Öyküleri de bölge insanının sorunlarıyla ilgili. Eşyayı adıyla çağırırsak Kürt sorunu, kimlik sorunu, varoluş sorunlarıyla ilgili. Öykülerin kimisinde dağdakinin dilinden, kimisinde geçmişte dağda olup itirafçılığı seçenin gözünden okuyoruz. Kimi öykülerde korucu / örgüt arasına sıkışmış halk, kimisinde ise yöreye atanmış öğretmen anlatıcı oluyor. Samancı'nın anlatıcıları bazen kadın, bazense erkek. Her iki cinsinin düşünüş farklılıklarını başarıyla öykülerinde işlemiş.
Suskunun Gölgesinde'deki öyküler çok katmanlı. Ön planda bir sorun anlatılırken cümle arasındaki göndermelerle başka problemlere dikkat çekilmiş. Bunlar, burjuva ahlakından kadın erkek sorunlarına kenti aydının olayları yorumlayışına kadar uzanıyor.
Samancı'dan okuduğum bu ilk kitap bana Gezi olayları sonrası okuduğum bir gazete haberini hatırlattı. Basının olayları aktarışına isyan eden gençler doğudan gelen haberleri sorgulamadan inanmanın pişmanlığını dile getiriyordu. Samancı'nın öyküleri, bu aydınlanmaya hizmet edecek türden.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.