Yağmur damlaları arabanın silecekleriyle yarış halindeydi. Az önce temizlenen yerler, gökten düşenlerle yeniden ıslanıyor ve görüşü bozmaya devam ediyordu. Binalar ve şehir uzaklaşırken, ne yapıyorum gerçekten diye düşündü. İç sesini sözle tekrarladığını fark ettiğinde, arabada yalnız olduğuna şükretti. İş çıkışı, akşam trafiğinde kendi kendine konuşmak pek garip karşılanmazdı gerçi. Bu aralar akıl sağlığını korumak herkes için zordu. Zor zamanlardan geçiyoruz, dedi kendi kendine. Hangi zamanımız kolay oldu ki diye ekledi. Kendine hak verdiğini fark edip güldü. Hava kararmaya başlayacak birazdan, daha çevre yoluna bile gelemedim. Bu gidişle bugün rekor kıracağım. Neyse ki evde bekleyenim yok. Bekleyeni olmadığına sevinmesi garibine gitti. Çocukluğu ve gençliği boyunca kendisini hep kalabalık bir ailenin babası olarak hayal ettiğini hatırladı. Karısı, kızları ve oğulları ile güle eğlene yaşayıp gideceği kocaman bir ev görürdü ne zaman geleceği düşünse. Oysa hiç evlenmed...
Sapanca, 2019 |
Teknolojinin gelişmesine paralel olarak, her sektörde, büyüklü küçüklü dönüşümler meydana geliyor. Televizyon yayınlarının dağıtımı da teknolojik gelişmelerden nasibini aldı. Ülkemizde televizyon yayınlarına ulaşım için kullanılan ortam, %90 civarında pay ile, uydu. Kablo TV şebekesi ve IP'nin payı ise kabaca %10. Uydu şebekesine bu kadar bağımlı olmanın doğurabileceği sakıncaları yaşayarak gördük. Yayınların verici istasyonlarına fiber kablolar kullanılarak iletildiği bir sayısal karasal televizyon yayını şebekesi, uydu bağımlılığı sorununu ve ülkemizin yayın güvenliği sorununu çözecektir.
Lale Butik Otel / Sapanca |
Yazının devamını okumadan önce sayısal karasal televizyon nedir sorusunun en anlaşılır dille yanıtını vermeye çalıştığım iki yazımı okumanızı öneririm:
Sayısal karasal televizyon yayınının epey ayrıntılı bir geçmişi var ülkemizde. DVB-T ve MPEG 2 olarak başlayan maceramız DVB-T2 MPEG 4 ve son olarak DVB-T2 HEVC haline geldi. Bu kısaltmalar ne anlama geliyor, bunlardan bize ne diyebilirsiniz. Sizi / bizi ilgilendiren, bugün için, dünyadaki en gelişmiş sayısal karasal televizyon yayını şebekesini kurabilir ülkemiz.
Peki Digital Terrestrial Television (DTT) şebekesi kurmalı mıyız?
Eymir Gölü / 2019 |
Epey zor bir soru. Sorunun zorluğu, günün tarihinden kaynaklanıyor. DTT şebekeleri kurulması, Avrupa genelinde 2015 gibi tamamlandı. Çoğu ülkede bu tarihten de önce. DTT için kullanılan frekans bandı, mobil şebeke operatörlerinin de talip olduğu 470 - 960 MHz bandı. Hal böyleyken ve mobil şebekenin yarattığı ekonomi, yayıncılık dünyasına kıyasla çok daha büyük olunca, yayıncıların kullanacağı bant, üst sınırdan tırtıklanmaya başlandı. 2015 yılında yapılan World Radiocommunication Conference (WRC) sonnuç bildirgesine göre WRC 2023'te 470 - 960 MHz bandının tümünün kaderi yeniden belirlenecek. Avrupa Komisyonu 470-790MHz bandının 2030 yılına kadar yayıncılarda kalmasını istiyor. Bu konuyla ilgili, 2015-4 tarihli bu raporu okumanızı öneririm. Komisyonun bahsettiğim kararına ise buradan bakabilirsiniz.
Uzun paragrafın kısası bugün ihaleye çıksak ve lisansları dağıtsak, DTT için ömür 2030'a kadar. Yani elimizi çabuk tutmalıyız.
DVB-T2 kurmasak da 5G üzerinden yayın iletsek?
İlk başta kulağa çok mantıklı gelen bu öneri, ayrıntılara bakınca, pek olanaklı görünmüyor. Öncelikle DVB-T2, senelerdir kullanılan ve oturmuş bir teknoloji. Verici tarafı alıcı tarafı stabil, düzgün ve sorunsuz çalışıyor. 5G ise henüz standartları geliştirilen ve tamamlanmamış bir teknoloji. Temelde mobil iletişim için tasarlanıyor. Yayıncılık (broadcast), bugüne kadar yapılan standartlaşma çalışmalarının gündeme aldığı bir konu değil. eMBMS olarak bilinen ve küçük bir bölgeye aynı içeriği multicast olarak iletmekte kullanılan teknoloji, broadcast haline dönüştürülür mü sorusu henüz yanıt bulmuş değil.
Uzun yazının sonucu ne diyorsun?
Konuyu senelerdir izleyen ve güncel gelişmeleri takip etmeye çalışan bir mühendis olarak, vakit geçirmeden bir DVB-T2 ana omurgasını kurup, en azından büyük kentlerin tümünü DTT ile tanıştırmamız gerekiyor. Bunu yaparken 5G ve 5G üzerinden yayın iletimi konularında araştırma ve geliştirme çalışmalarında bulunmamız, bu teknolojide öncü ülkelerden birisi olmamızı sağlayacaktır. Ulusal yayın dağıtım güvenliğinde maliyet hesabı yapmak pek doğru değil kanımca.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.