Ana içeriğe atla

Radyo hâlâ gerekli mi? Uygulamalar bize yetmez mi?

Sorunun yanıtını baştan vereyim, yazının devamını okumak istemeyenleri düşünerek: Kesinlikle hâlâ hatta belki eskide olduğundan bile fazla gerekli...

Artık yanıtı verdiğime göre yazıyı burada bitirebilirim. Şaka elbette, bu kısa ama gereksiz espriden sonra izninizle neden hâlâ ve hatta belki eskide olduğundan bile fazla gerekli olduğunu açıklamaya başlayabilirim.

Öncelikle uygulama üzerinden dinlenilen müzik ile radyo yayınlarının elma ve armut olduğunu belirterek söze gireyim. Hatta belki elma ile uçak bile olabilir. O kadar birbirine benzemez iki şey. Tek ortak yönleri ikisinde de ses dosyalarının kulaklarımıza ulaşması. Radyo yayıncılığını sadece bestelerin ardı ardına çalınarak dinleyiciye ulaştırılan ve araya alınan reklâmlarla finanse edilen bir ticari işletme olarak düşününce aslında uygulamalar ile radyo yayıncılığının aynı olduğu düşünülebilir. 

  • Oysa radyo yayıncılığı tek noktadan çok noktaya yapılan bir "yayın"dır. Tek noktadaki verici aracılığı ile alıcı sayısından bağımsız olarak aynı kalitede aynı kesintisizlikle yapılır.
  • Deprem, sel gibi doğal afetlerden; kullanıcı yoğunluğundan etkilenmezler. Acil durumlarda kamu otoritelerinden gönderilen duyuruların geniş halk kitlelerine ulaştırılması için vazgeçilmez bir araçtır. 
  • Alıcıları basittir, ucuzdur, yaygındır.
  • Herhangi bir abonelik gerektirmez. Ücretsiz olarak dinlenebilir.
  • Alıcıları taşınabilir ve küçük pillerle uzun süreler çalışabilecek özelliktedir.
Tüm bu yukarıda saydıklarım nedeniyle radyo yayıncılığı kesinlikle vazgeçilmezdir. 

Uygulamalar istediğimiz müziğe hızlı erişime yarar. Bu sayede radyoda sevdiğimiz şarkıyı dinleyebilmek için beklememize gerek kalmaz. Ücretli aboneliğimiz varsa, reklâm da dinlemeden müzik dinleyebiliriz. Ancak gene de radyo yayınlarının bir başka temel ayırtedeni olan "canlı" olmasını taklit etmeleri, bugün için, olanaklı değildir. Uygulamalarda podcastlerle anonslu yayınlar dinlenebilir ancak "canlı" yayınlar olması, işin planına uygun değildir. 

Kısacası ister  FM ister AM ister DAB+ ister DRM+ ister uydu radyo... 

Radyo vazgeçilmezdir.... 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

IPTV World Forum ardından, gözlemler

Etkinliğin teknik değerlendirmesini önümüzdeki haftaya bıraktım gerçi. Ancak, haftaya kadar bekleyemeyenler için kısa kısa gözlemlerimi aktarayım. Ayrıntılı değerlendirmeler gelecek merak etmeyin... Türk Telekom, yaklaşık 5 yıl önce başladığı IPTV projesinde sona gelmiş. TTNet şirketi üzerinden IPTivibu (TTNet CEO'sunun sunumunda, ki konferansın tümü simultane tercüme falan yapılmadan sadece İngilizce'ydi, bu ismin İngilizce'de that is IPTV anlamına geldiğini söyleyince fark ettim IP tivi işte bu anlamında bir kısaltma olduğunu :) adlı hizmeti sunmaya 2 hafta önce başadıklarını duyurdular. Konferansta soft launch (yumuşak duyuru ?) olarak yapılan duyuru ile hizmetin başlatıldığı söylense bile henüz web sayfasında bu konuyla ilgili bilgilere ulaşılamıyor.  IPTivibu hizmeti için en az 8 MBit/saniye hızında TTNet internet aboneliği gerekiyormuş. Şimdilik 101 kanal, ki bunların içerisinde HD olanları da olacakmış. Etkileşimli hizmetler, flick uygulaması falan da sunula

IPTV World Forum Eastern Europe bu yıl İstanbul'da.

Konu ile ilgililerin merakla beklediği etkinlik ilk kez ülkemizde gerçekleştirilecek. Mövenpick Hotel, İstanbul'da 12-13 Ekim (yani haftaya salı-çarşamba) günlerinde toplam 9 oturumda önemli konuşmacıların yer alacağı IPTV World Forum Eastern Europe ile ilgili ayrıntıları web sayfasında bulabilirsiniz. Etkinliğe katılım ücretli. Ücretler epey yüksek. 5 Ekim'den önce kayıt yaptırmışsanız, ki bu iletiyi yazdığım tarih düşünülünce artık çok geç :), 1499 € ödemeniz gerekiyor. Bugün kayıt yaptırırsanız ise 1799 € ödeyeceksiniz. Ancak Free Operator Pass adlı bir seçeneğiniz daha var. Free Attendance For Service Providers olarak ayrıntılandırılan bu seçeneğin tam olarak kimleri kapsadığını çözemedim. Eğer IPTV hizmet sağlayıcılar kastediliyorsa Türk Telekom, TTNet, Superonline gibi şirket çalışanları kapsanmış oluyor. İşin doğrusu kendimi de o kategoriye sokup kayıt yaptırdım :) Ancak kaydımın geçerli sayılıp sayılmadığı belli değil henüz. Neyse, fırsat bulursanız önemli bir etkinlik

IPTV World Forum Eastern Europe etkinliğine katılacağım

Etkinliğe ilişkin bilgileri daha önce paylaşmıştım. Yarın, bir günlüğüne İstanbul'a giderek etkinliğin Salı günü olan bölümüne katılacağım. Benim açımdan bir çok ilke sahne olacak bu katılım. Kızlarımın doğumundan bu yana onlarsız ilk kez şehir dışına çıkıyor olacağım. İlk kez bu kadar uzun süre onlardan ayrı olacağım. İlk kez şehir dışındaki bir etkinliğe (mesleğim ve işim ile ilgili olmasına karşın) katılmak için tüm masraflarını cebimden karşılayıp, senelik izin kullanıyor olacağım. Neyseki katılım ücreti konusunda organizatörler kolaylık sağladılar. Ücretsiz katılım hakkı sundular.  Neyse, önemli olduğunu düşündüğüm bu etkinliğe ilişkin gözlemlerimi, bir gazeteci dikkati ile, not alıp blogumda paylaşacağım. O güne kadar sağlıcakla kalın...