Ana içeriğe atla

Kayıtlar

ilişkiler etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

heryerde kar var

Başkentimizde uzunca süredir beklenen kar, geçtiğimiz haftasonu yağdı. Bu kışın ikinci kar yağışıydı aslında ancak ilki çok kısa kalmıştı yerde. Bu sefer öyle olmayacağı, meteor.gov.tr adresindeki tahminlerden anlaşılıyordu. Tahminler bizleri yanıltmadı. Kar, salı günü itibariyle çatılarda ve araba geçmeyen yerlerde kalmaya devam ediyor. Öğlen vakti güneş tepedeyken arabanın sıcaklık göstergesi sıfırın altında rakamları göstermeye devam ediyor. Akşama hal nice olur bilinmez. Bu ayaz günde iş yerinde masam hiç olmadığı kadar düzenli. İş yaşamının bunaltıcı olduğunu ilk farkedişim aklıma geldi nedensiz. 1995 yılının sıcak geçen Ağustos ayında, Ankara İskitlerde bir binanın 3. katında aynı odayı paylaşan 5 mühendis, ben dahil 3 tanesi yeni mezun. Hayatının baharında bir odada sabahtan akşama kadar beklemek , odada kapana kısıldığını hissetmek ve bu durumun benzerinin yıllar yıllar boyu süreceğini düşünmek.. Bir yaz günü sıcağında başlayan beklemek , kesintilerle de olsa 14 yıl 9 ay 26 gün

günlük giyeceği kıyafetini karısına/kardeşine/annesine seçtiren erkekler

Bu başlıkta bir yazı yazacağım aklıma gelmezdi. Günün en keyif verici etkinliklerinden birisi olduğunu düşündüğüm, bugün ne giysem sorusunu yanıtlama sürecini, bir başkasına devretmeyi kim ister derdim. Arkadaşlarla sohbet ederken fark ettim böyle birilerinin olduğunu. Sonra, sayılarının az olmadığını görünce, böyle bir yazı yazayım dedim. Belki durumu açıklayan yorumlar gelir. Böylesi, bence çok ilginç, bir durumun nedenini anlamış olurum/z. Yorum yazmaya niyetliler için durumu bir kaç maddede özetleyeyim: Günlük ne giyeceğine bir başkası karar veriyor. Çoğunlukla bir gece öncesinde, giyilecek kıyafetler seçilip dolapta yerini alıyor. Bu seçim işlemini haftalık yapanlar da var(mış). Pazartesinden cumaya giyilecekler hazırlanıp, günlerine göre askılarda bekliyor(muş). Seçimin önceden yapılmasında bir gariplik yok elbette. Giyilmesi planlanan kıyafetin temizliği, ütüsü, kravatın cekete, gömleğin pantolona, ayakkabının çoraba uyumuna bakmak lazım. Bu normal süreci, bence, anormal hal

kadın-erkek ilişkileri üzerine

Kimi yazarlar var, aşk profesörü ünvanlı. Çok satan gazetelerde köşe yazarlığı yapıyorlar, kitapları yok satıyor. Benim öyle iddiam yok. Kendi deneyimlerim ışığında bir iki kelam edeyim istedim.  Efendim, hayatının bir bölümünü karşı cins peşinde koşarak geçirmiş, bu koşusunda çoğu kez yere kapaklanmış birisiyim. 10 yıldan uzun zamandır bu karşı cins peşinde koşmaktan elimi ve eteğimi çektim: evlendim. Paylaşacağım deneyimlerin 10 yıl öncesindeki gözlemlerime, yaşadıklarıma dayanıyor. 10 yıldır pek bir şey değişmediğini düşünerek, birilerinin yararlanacağını umarak yazıyorum.  Bunu yazı dizisi olarak mı yayınlasam tek yazıda tümünü yazıp bitirsem mi bilemedim. Neyse, hele başlayalım. Sonra duruma göre karar veririz.  Lafı yeterince uzattım, konuya geçelim: Diyelim ki yaşı yaşınıza uygun, bekar bir karşı cins sizi yemeğe davet ediyor. Öyle arkadaş arası bir yemek değil. Başbaşa, siz ve o'nun dışında kimse yok. Ve siz davete icabet ediyorsunuz. Keyifli bir yemek. Sonra sizi eve bırak