Filmli makineler zamanından kalmayım. Siyah beyaz ILFORD'la çektiğim karelerin bir bölümü duruyor hâlâ. Film banyosu, kart baskısı, deklanşöre basıldığı anda film üzerine sabitlenen karenin baskı sırasında değişikliklere uğratılması... Hepsi hoş, güzel anılar oldu artık. Başlıktaki soruyu, neden fotograf çekiyoruz sorusunu son zamanlarda daha çok soruyorum. Bulduğum bir kaç yanıt var. Sizlerin yorumlarını da merak ediyorum. İşte benim yanıtlarım: İleride dönüp o anı hatırlamak için. Orada bulunduğumuzu göstermek için. Herkes çektiği için.
27 Temmuz 2008 08.39
Ottakring istasyonun U3 hattının trenini bekliyorum. Viyana'ya geldiğim perşembe günü kapalı, soğuk ve yağmurlu hava yerini günlük güneşlik bir diğerine bırakmış. İlk gün üzerimde t-shirt, kalın t-shirt, ceket ve yağmurluk vardı. Şimdi ise şort ve t-shirte indi giydiklerim. Bugün Belvedere, Tuna kıyısı, Freud'un evi ve belki UN City adlı bölgeleri dolaşacağız. Gittiğim yabancı kentlerde 3-4 gün kalmanın gerekli olduğunu düşünüyorum. Kenti tam tanımak için bu süre yeterli değil belki ancak olanaklar çoğu kez fazlasına izin vermiyor.
Viyana'da otele gecelik 39 € veriyorum. Bu fiyatta kahvaltı yok. Kahvaltıyı, bugüne kadar Ankel adlı zincir kahveci-pastacı dükkanında yaptım. Ortalama 5 € diyebiliriz. Öğlen ve akşam yemekleri toplamı için de 15 € fazlasıyla yetiyor. 72 saatlik bilet 13 € civarında. Onun için de günlük 5 € desek toplamda 25 € günlük harcama hesabedebiliriz. 40 €'da oteli ekleyince 65 € tutuyor. 4 x 65 = 260 €. Buna 200 € bilet ve müze girişleri falan derken 500 € gibi bir paraya malolmuş görünüyor bu tatil.
Sabah kahvaltılarını yaptığım Anker cafee'nin fiyatları hakkında kısaca bilgi vereyim. Caffee Machiato 2,40 €. Cappucino 2,10 €. Wiener Melange ise 1,95 €. Kahvaltı paketlerinin fiyatları 3,19 - 3,39 € arası değişiyor. Paket içerisinde kurovasan, peynir ve içecek üçlüsünün çeşitli kombinasyonlarından oluşuyor. Pazar günü sabahı diğer günlere kıyasla Anker daha kalabalık.
Belvedere sarayı, Viyana'nın merkezine yakın. Prens Eugene'nin yazlık sarayıymış. Temel olarak iki bölümden oluşuyor: Üst Belvedere (Upper Belvedere) ve Alt Belvedere (Lower Belvedere). Öncelikle üst Belvedere'den başladık gezimize. Bu bölüm sanat galerilerine ayrılmış. Rönuar, Monet, Klimt, Emil Jakop Schidler, Leopold Carl Müller, Franz Defregger eseri sergilenen sanatçılar arasında. 3 kattan oluşan yapının her katında dönemlere göre farklı salonlarda sergilenen eserler yer alıyor. Bu sayede aynı akıma ait eserleri bir arada görmek ve akım hakkında bilgi sahibi olmak olanaklı hale geliyor. Auido Guide'da (3 €) yer alan bilgiler ayrıntılı. Aslında yazmaya gerek yok belki, tahmin edebileceğiniz gibi Audio Guide dil seçenekleri arasında Türkçe yok.
Prens Eugen'e hediye olarak yapılmış bu güzel saray. II. Viyana Kuşatması başta olmak üzere pek çok askeri başarı sağlamış Eugen. Belvedere kelimesi ise güzel manzara demekmiş. Sarayın alt bölümünde geçici sergiler oluyormuş.
Belvedere sarayı, Viyana'nın merkezine yakın. Prens Eugene'nin yazlık sarayıymış. Temel olarak iki bölümden oluşuyor: Üst Belvedere (Upper Belvedere) ve Alt Belvedere (Lower Belvedere). Öncelikle üst Belvedere'den başladık gezimize. Bu bölüm sanat galerilerine ayrılmış. Rönuar, Monet, Klimt, Emil Jakop Schidler, Leopold Carl Müller, Franz Defregger eseri sergilenen sanatçılar arasında. 3 kattan oluşan yapının her katında dönemlere göre farklı salonlarda sergilenen eserler yer alıyor. Bu sayede aynı akıma ait eserleri bir arada görmek ve akım hakkında bilgi sahibi olmak olanaklı hale geliyor. Auido Guide'da (3 €) yer alan bilgiler ayrıntılı. Aslında yazmaya gerek yok belki, tahmin edebileceğiniz gibi Audio Guide dil seçenekleri arasında Türkçe yok.
Prens Eugen'e hediye olarak yapılmış bu güzel saray. II. Viyana Kuşatması başta olmak üzere pek çok askeri başarı sağlamış Eugen. Belvedere kelimesi ise güzel manzara demekmiş. Sarayın alt bölümünde geçici sergiler oluyormuş.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.