Yağmur damlaları arabanın silecekleriyle yarış halindeydi. Az önce temizlenen yerler, gökten düşenlerle yeniden ıslanıyor ve görüşü bozmaya devam ediyordu. Binalar ve şehir uzaklaşırken, ne yapıyorum gerçekten diye düşündü. İç sesini sözle tekrarladığını fark ettiğinde, arabada yalnız olduğuna şükretti. İş çıkışı, akşam trafiğinde kendi kendine konuşmak pek garip karşılanmazdı gerçi. Bu aralar akıl sağlığını korumak herkes için zordu. Zor zamanlardan geçiyoruz, dedi kendi kendine. Hangi zamanımız kolay oldu ki diye ekledi. Kendine hak verdiğini fark edip güldü. Hava kararmaya başlayacak birazdan, daha çevre yoluna bile gelemedim. Bu gidişle bugün rekor kıracağım. Neyse ki evde bekleyenim yok. Bekleyeni olmadığına sevinmesi garibine gitti. Çocukluğu ve gençliği boyunca kendisini hep kalabalık bir ailenin babası olarak hayal ettiğini hatırladı. Karısı, kızları ve oğulları ile güle eğlene yaşayıp gideceği kocaman bir ev görürdü ne zaman geleceği düşünse. Oysa hiç evlenmed...
Baştan söyleyeyim. Almanya'da yaşamıyorum. Bu yüzden yazdıklarım, okuduklarım ve araştırmalarımdan edindiklerimle sınırlı. Eğer yazdıklarımda hatalar olduğunu biliyor / düşünüyorsanız, lütfen yazın. Amacım, 10 yıldır değişmedi: özgün, Türkçe ve doğru bilgiler üretmek.
Blogu takip ediyorsanız sizin de iyi bildiği gibi ülkemizde de sayısal karasal televizyon yayıncılığı başlayacak. Kasım 2015'ten sonra ise analog karasal yayınlar kapatılacak. Analog Switch Off olarak adlandırılan bu süreci bizden önce yaşamış ülkelerden birisi olan Almanya'nın deneyimleri önemli. Bizim gibi büyük ve gene bizim gibi dağlık bölgeleri olan bir ülke olması, Almanya örneğini daha da önemli kılıyor. Yandaki grafik Almanya'da DVB-T yayınlarının kapsama alanını gösteriyor. Sürekli olarak renklendirilmiş bölgede hem özel hem kamunun DVB-T yayınları var. Kesikli olarak renklendirilmiş bölgede ise sadece kamunun DVB-T yayınları izlenebiliyor. Grafikteki bilgilerin tarihi Mayıs 2012.
Almanya'da sürecin başlangıcı 2002 yılına kadar gidiyor. (Almanya'daki Anten A.Ş. olarak nitelendirebileceğimiz Media Broadcast'in sayfasındaki bilgiye göre ilk DVB-T vericisi 2003 yılında yayına başlıyor. Bir başka metinde ise Berlin'de yayınların 2002 yılında başladığı yazılı. Bir de Anten A.Ş. Media Broadcast benzetmesi pek yerinde bir benzetme değil aslında. Bu konunun ayrıntıları başka yazıların konusu...) 2008 yılında tüm ülke DVB-T ile kapsanmış. Kamuoyunu bilgilendirmek için Überall Fernsehen adlı bir sayfa açılmış. Yanda görmekte olduğunuz grafiğinde yer aldığı sayfada sıkça sorulan sorular (SSS), kapsama alanına ilişkin ayrıntılar, şikayet/yardım başvuru numaraları, bölgesel hizmet sağlayıcıların bağlantıları gibi bilgiler yer alıyor. Sayfadaki SSS bölümünde Sayısal kablo ve uydu olanaklarının yanında sayısal karasal neden gerekli sorusuna verilen yanıtta, hareketli alışa vurgu yapılmış.
Uydu ve kablo (hem klasik kablo hem IP) ile kıyaslandığında karasal yayının en önemli avantajı her yerde olması. Çanak antene ya da kabloya mahkum değilsiniz. Hareketli ortamlarda, evin değişik odalarında izleyebilirsiniz. Tabii parametreler uygun seçildiyse. DVB-T şebekesini 2009 yılında tamamlayan Almanya, DVB-T2 şebekesi konusunda ise kararsız. Daha önceki bir yazımda, konuyla ilgili bir makaleden bahsetmiştim. T2 şebekesinin HD yayınlar için düşünülebileceği belirtiliyor burada da.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.