Yağmur damlaları arabanın silecekleriyle yarış halindeydi. Az önce temizlenen yerler, gökten düşenlerle yeniden ıslanıyor ve görüşü bozmaya devam ediyordu. Binalar ve şehir uzaklaşırken, ne yapıyorum gerçekten diye düşündü. İç sesini sözle tekrarladığını fark ettiğinde, arabada yalnız olduğuna şükretti. İş çıkışı, akşam trafiğinde kendi kendine konuşmak pek garip karşılanmazdı gerçi. Bu aralar akıl sağlığını korumak herkes için zordu. Zor zamanlardan geçiyoruz, dedi kendi kendine. Hangi zamanımız kolay oldu ki diye ekledi. Kendine hak verdiğini fark edip güldü. Hava kararmaya başlayacak birazdan, daha çevre yoluna bile gelemedim. Bu gidişle bugün rekor kıracağım. Neyse ki evde bekleyenim yok. Bekleyeni olmadığına sevinmesi garibine gitti. Çocukluğu ve gençliği boyunca kendisini hep kalabalık bir ailenin babası olarak hayal ettiğini hatırladı. Karısı, kızları ve oğulları ile güle eğlene yaşayıp gideceği kocaman bir ev görürdü ne zaman geleceği düşünse. Oysa hiç evlenmed...
Türkiye, kendine has dinamikleri olan bir ülke. Bu kendine haslığının son göstergesi, RTÜK'ün bir süredir devam eden karasal sayısal televizyon lisansları ihaleleri. Yazılarımı okuyan kimi meslektaşlarım konunun "para" boyutuna fazlasıyla odaklandığımı, aslında ihale edilenin "kapitalizmi yeniden yaratmak" amacına hizmet eden "televizyon" lisansı olduğunu ve benim bu durumu es geçtiğimi söyledi. Eleştiri ve tespit yerden göğe kadar doğru ve yerinde. Ancak, bu eleştiriye karşılık konuyu sosyal / toplumsal açılardan ele alacak birikimim olmadığından bir kez daha işin teknik / ekonomik boyutunu değerlendireceğim. Şu kadarını söylemekle yetineyim. Televizyon, "rızanın inşaası"nın en sadık hizmetkarıdır. Son dönemdeki "açılım" süreçlerine, kullanılan dile ve seçilen tabirlere bakarsanız bu "rızanın inşaası"nın somut örneklerini görebilirsiniz. Bir gün kendimi yeterli görürsem, bu konuyla ilgili de yazmak isterim.
Bu aralar ihale sürecini pek takip etmiyorum. Malum, fiziksel olarak uzakta olunca kafam da konudan uzaklaştı. Neyse ki, ya da ne yazık ki, internet var ve bilgilere ulaşmak çok kolay. SD ulusal tematik lisansına 1.000.000 TL vererek sahip olan şirketler Marmara bölgesel lisans sonuçlarına bakıp şaşırıyordur sanırım. Birisi 7 bölgeye yayın yapacak, üstelik Anten A.Ş.'ninn ortağı olacak ve diğerinin verdiğinin yarısından bile az bedel ödeyecek. Dediğim gibi Türkiye ilginç, kendine has bir ülke. İşte Marmara bölgesi sonuçları:
SIRA NO SON TEKLİF KURULUŞ UNVANI
1 2.700.000 BEYAZ İLETİŞİM A.Ş.
2 2.680.000 T FİLM YAY. YAP. VE PROD. HİZ. SAN. TİC. A.Ş.
3 2.660.000 TURKUVAZ GÖRSEL VE İŞİTSEL İLET. A.Ş.
4 2.660.000 KOCAELİ İLETİŞİM RADYO TV YAY. VE YAP. AŞ.
1 2.700.000 BEYAZ İLETİŞİM A.Ş.
2 2.680.000 T FİLM YAY. YAP. VE PROD. HİZ. SAN. TİC. A.Ş.
3 2.660.000 TURKUVAZ GÖRSEL VE İŞİTSEL İLET. A.Ş.
4 2.660.000 KOCAELİ İLETİŞİM RADYO TV YAY. VE YAP. AŞ.
-------------------------------------------------------------------------------------------------
5 2.560.000 POLO TV RADYO. YAY. A.Ş.
6 2.120.000 MARMARA TV VE RADYO YAY. A.Ş.
7 1.020.000 ULUSAL KANAL İLETİŞİM HİZ. SAN. VE TİC. A.Ş.
8 540.000 RADYO VATAN YAY. A.Ş.
6 2.120.000 MARMARA TV VE RADYO YAY. A.Ş.
7 1.020.000 ULUSAL KANAL İLETİŞİM HİZ. SAN. VE TİC. A.Ş.
8 540.000 RADYO VATAN YAY. A.Ş.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.