Kimi bir kaç cümlelik kimi bir kaç sayfalık anılarla dolu öykücükler ve tümünü bağlayan farklı bir kurgu. Barış Bıçakçı'nın son novellasını severek okudum. Okuma heyecanını bozmadan, konusundan kısaca bahsetmek istiyorum. Halis Bey, emekli elektrik mühendisi. Ayşe ise başarılı bulunan bir öykü kitabı yayınlamış bir peyzaj mimarı ve tercüme yaparak hayatını kazanıyor. Tercüme bürosunda rastlaşıyorlar ve Halis Bey Ayşe'den anılarını öyküleştirmesini istiyor, ücreti karşılığında. Novella, Halis Bey'in anıları ve Ayşe'nin hayatını anlatan bölümlerle kurulmuş. Novellada yer alan bölümlerin her biri ayrı öyküler haline getirilebilecek derinlikte. Ayşe'nin hayatına dair bölümlerde ülkenin gündemine dair göndermeler de yer alıyor. Daha önce okuduğum eserlerinde olduğu gibi bolca Ankara var arka planda. Hatta Garson başlıklı bölümde Ankara başrolde. İstanbullular deniz yok, fazla gri dese de Ankara, Ankara'da yaşamaya alışmışlar için kendine has özellikleri ve güzelli...
Bu haftasonu, cumartesi sabahı 10 - 11.15 arasında sizleri Harbiye Askeri Müzesi'ne bekliyorum. Elektrik Mühendisleri Odası etkinliğinde Yeni Nesil Yayıncılık, Sorunlar - Çözümler başlıklı panelin oturum başkanlığını yapacağım.
Dört değerli konuşmacımız olacak panelde. Merdan Yanardağ, Bora Güngören, Ali Kızıl ve Halil İbrahim Törer. İsimleri, konuşma sırasına göre yazdım. Ali Kızıl ve Bora Güngören işin teknoloji tarafına dair çok ilginç sunumlar yapacak. Merdan Yanardağ bir yayıncı gözüyle yeni nesil yayıncılığı değerlendirecek, Halil İbrahim Törer ise sektörün önemli STK'larından RATEM'i temsilen görüşlerini paylaşacak.
Yayıncılık alanında 21 senedir çalışan bendeniz ise kısaca bir kaç veri sunup sözü panelistlere bırakacağım. Bir cumartesi sabahında salondan soru alabilirsek, sunumların ardından soru-yanıta geçeceğiz. Aksi durumda değerli panelistlere soruları ben yönelteceğim.
Büyük olasılıkla video kaydı yapılır etkinlikte. Katılamayacak olanlar için, bu yazıyı ileride güncelleyerek, sunumun bağlantısını paylaşırım diye umuyorum.
Hepinizi beklerim.
Sayısal karasal radyo-tv işi çok uzadı. RTÜK çok hantal bu konuda.
YanıtlaSil@Korecan, gerçekten çok gecikildi. Kimler üzerine düşeni yapmadı konusu epey uzun. Ancak sonuç değişmiyor ne yazık ki...
YanıtlaSilDVB-T derken DVB-T2 geldi. Üstüne HEVC kodek dendi. Yine olmadı. Şimdi de 5G üzerinden sayısal yayıncılık gündemde.
YanıtlaSil@Korecan, yerinde tespitler. Konuyu siz de yakından takip ediyorsunuz anlaşılan. 5G konuşuluyor, en azından ben konuşulması gerektiğini düşünenlerdenim. Ancak, işin doğrusu gerek maliyetler gerek standartların henüz netleşmemiş olması nedeniyle broadcast için sadece 5G ne kadar uygun olur bilemiyorum.
YanıtlaSilKıymetli katkılarınız için teşekkür ederim.